Bu tür maçlarda iyi oyunun bir önemi yok.
3 maçlık mağlubiyet serisinin ardından önemli olan tek şey; Bursaspor adına 3 puandı.
Skor iyi ama oynanan oyun pek iç açıcı değildi.
Psikolojik olarak böyle karşılaşmaları oynamak zordur. Puan kaybı korkusu oyuncuların kafasının bir köşesinde her zaman durur. Rahat oynayamazsınız, takım olarak da bireysel olarak da verim de ister istemez düşer.
Tüm bu saydıklarımın emaresini Gençlerbirliği maçında gördük. Yeşil beyazlıların tedirgin görüntüsü ilk devrede fazlasıyla dikkat çekti. Orta alan şeklinde geçen bu yarıda Başkent ekibi atağı kollarken, Bursaspor sabırla golü kovalamaya çalıştı!
Ve aranan gol pek de penaltı kokmayan pozisyonda Dzsudzsak ile bulundu. Son günlerde Sercan, Sercan diyoruz. Neden dediğimizi de genç oyuncu gösterdi. Hızı ve tekniğini birleştirerek Dzsudzsak’a ‘al da at’ dedi.
Macar oyuncu da bu ikramı geri çevirmedi.
Tam rahat bir karşılaşma izleriz derken Serdar Aziz’in kendisine yakışmayan hatasında Gençlerbirliği Djalma ile yine umutlandı. Teknik Direktör Ertuğrul Sağlam’ın taktiksel değişikliklerinin ardından Tomas Necid farkı tekrar ikiye çıkarmasını bildi. Yeri gelmişken şuna dikkat çekmekte fayda var; Bursaspor oynadığı 4 maçın ikisinde gol bulamazken, Başakşehir ve dün akşamki maçta toplam 3 golün 2’sini duran toptan buldu. Bu da gösteriyor ki, hücum organizasyonlarında zaafiyet var. Bu problemin en kısa sürede çözülmesi bana göre hayati önem taşıyor. Sonuçta başta da belirttiğim gibi önemli olan bu kırılma noktası olan maçta 3 puandı.
Yeni takım olmanın doğum sancıları devam ediyor. Fenerbahçe karşılaşması hiçte kolay geçecek gibi gözükmüyor. Ama Bursaspor bu tür büyük maçları her zaman sevmiştir…