‘Nerde çokluk orada b…’ derler.

Ali Ay yönetiminin çok bilmişleri basketbol takımına el uzatamadı, işler orada tıkır tıkır gidiyor.

2 milyon TL’ye kurulan takım 9 milyon’luk Afyon Belediyespor’u ezdi geçti, şimdi hedefinde 10 milyon’luk Acıbadem, 13 milyonluk Sakarya ve 11 milyonluk Eskişehir Basket var.

Resmen meydan okuyorlar, paranın herşey olmadığını ispatlıyorlar.

Taraftarla, camiayla oluşturdukları bütünlük inanılmaz. Birgün Atatürk Stadı’nda yapılan küçük mangal partisine de katılıyorlar, ertesi gün en lüks otelde yapılan yemeğe de.

Şu Afyon Belediyespor maçı sonrası çekilen fotoğrafa bakarmısınız?

Milyon Euro’lar harcasan böyle bir görüntüyü oluşturamazsın.

Bir kere başlarındaki antrenör deli dolu.

Sıkıysa mücadele etme, koşma, o sahada birşeyler yapma.

Şemşettin Hoca, adamı döverde, tepesine de biner. Bir üst lige çıkamasalar da hiç önemli değil.

Bursaspor adını en iyi şekilde temsil ediyor bu grup.

 

KRAMPON FIRLATAN ADAMSIN!

Peki ya edemeyenlere ne diyelim?

Yöneticiler, teknik direktörler, futbolcular gelip geçicidir.

Önemli olan kurumdur, Bursaspor’dur.

Futbol takımı içerisinde o kadar lakayitlik, vurdumduymazlık, sorumsuzluk var ki, duyduklarımız karşısında artık şaşırmıyoruz.

Rizespor maçında oyuna girmek istemeyen futbolcular varmış.

Senin teknik adamın ‘oyuna gir’ diyecek, ‘hayır’ diyeceksin.

Bu nasıl bir cesarettir?

Bugün evine ekmek götüren birisinin işine bir gün gitmeme şansı var mı?

Moralim bozuk deyip patronuna rest çekebilir mi?

Adnan Hoca, sen zamanında takımın yıldızı Elvir Baliç’e ‘saha buzlu oynamak istemiyorum’ dedi diye krampon fırlatmış bir adamsın.

Bu ve buna benzer düşüncede olan kimler varsa hangi takımda olduklarını bir zahmet hatırlat bu ruhsuz futbolcu grubuna.

 

YAPAN YAPIYOR ARKADAŞ!

6-0’lık mağlubiyet sonrası kulüpteki görevli birkaç kişi arasında takıma ceza olsun diye otobüsle kente dönülmesi konusu gündeme geldi.

Ancak ‘menajerler bizi rahat bırakmaz’ ifadesi çıktı karşımıza.

Neymiş, sözleşmelere göre bu tarz yaptırımlar cezaymış.

Ne olacak merak ediyorum.

Ne diyecek size menajer?

‘Sözleşmeyi feshederiz’ sözüyle mi tehdit edecek?

Varsa niyeti olan buyursun kapı orada.

Yapan yapıyor arkadaş.

Ama siz de o cesaret yok ki bunu yapacak.

 

BİR TEK O İSİM ÖZÜR DİLEMİŞ

Gelelim maç sonrası soyunma odasında yaşananlara.

Takımda bir tek isim gitmiş teknik kadronun yanına.

O da Harun Tekin.

Özür dilemiş yaşanan rezaletten dolayı.

Diğerleri sus pus.

Yenilen gollerden sonra dikkat ediyorum. Bir tane isyan eden yok. Birbirinize bağırın, çağırın, kızın, ortalığı ayağa kaldırın değil mi?

Ama nerede…

Bu arada unutmadan yazayım. Böyle şeylere çok takılmam fakat Vakıfköy’den çıkan Oğulcan Çağlayan attığı gol sonrası nasıl sevineceğini şaşırdı.

Bak kardeşim… Takımın zor durumda olabilir, gönderiliş şeklinden dolayı kinin, nefretin de olabilir. Ancak yetiştiğin, futbolcu olmanı sağlayan kulüp bu durumdayken de göbek atmayacaksın.

Bunu aklının bir kenarına not et.