Kamplar, hazırlık turnuvaları derken sezon geldi çattı… Bu süreçte neler yaşandı bir bakalım; En son Cumhurbaşkanlığı Kupası maçını izledik. İyi bir mücadele olurken, basketbol kalitesi vasatın altında kaldı.

Yeni transferleri dikkatle takip ettim. Kupayı kıl payı kazanan Anadolu Efes de; NBA’den gelen forvet Jordan Nwora umut veren bir oyun oynadı. Panathiaikos’a Eurolig’i kazandıran Nunn tarzında bir oyuncu ancak en büyük soru işareti ilk Avrupa deneyimi, buraya ne kadar çabuk adapte olursa Efes o kadar çabuk yol alacaktır, kumaşı çok iyi bir oyuncu. Larkin yine yoktu, anlaşılan bu sezonu maç seçerek oynayacak. Sakatlığa bu kadar meyilli bir oyuncuya 3, 4 milyon euro vermek ne kadar doğru bunu zaman gösterecek.

Fransız Pivot Poirier hazır görünmedi ancak oyunu sertleştirecek bir hamle olacak. Yeni alınan Stanley Johnson ve Roland Smits oynamadı. Türklerden ise Osmani kesinlikle öne çıkacak bunu gösterdi. Oturu da bu sezon daha iyi olacak. MVP’si seçilen Bryant ise geçen sene sonlara doğru yakaladığı ivmeyi arttırmış ve takımın sorumluluk alan önemli bir figürü olmuş.

Fenerbahçe de ise; yeni transferlerden Colson sanki yıllardır takımda oynuyor gibiydi bu çok olumlu. Elbette ligimizi bilmesi kendisi için artı puan. Baldwin biraz şaşkındı, uyum sürecini atlatamamış. Clathes sonrası onun performansı takımın derecesini çok etkileyecek ama Eurolig tecrübesi çok üst düzey, adapte olacaktır. 2.24 lük dev adam Marjanovic oyunun başında hücumda iyi işler yaptı ancak ayakları çok yavaş, savunmada sağdan sola dönerken mevsimler geçiyor. Bunu gören koç Saras onu oyundan aldı ve bir daha hiç oynatmadı. Bazı maçlarda ihtiyaç halinde oynayabilir, sempatikliği ile de takıma ilginç bir oyuncu olarak renk katabilir.

Wilbekin yine bildiğimiz gibi, iyi oynuyor görünüyor ancak kritik yerlerde hataları ile saç baş yoldurup maçları kaybettirebiliyor, tam da bu maçta yaptığı gibi. Hayes artık süper yıldız statüsüne geçti, takımın en dominant oyuncusu. Hall vasat bir görüntüde idi zaten görev oyuncusu olarak alındı. Melli ise müthiş tecrübesi ile yaşının izin verdiği ölçüde maçlarda belli sürelerde muhakkak katkı verecektir. Bir diğer transfer Kanadalı pivot Khem Birch’un nasıl bir katkı vereceğini merakla bekliyorum. Sonuçta bu iki başarılı takımımızda Eurolig’de F4 adayı kadrolar kurmuş göründüler ancak bunu sonu ne olur onu bize günler gösterecek.

Bir de son maçta bilet krizi yaşandı. Gerçek taraftar değil, sadece davetliler maçı seyredebildiler ancak ülkemiz coğrafyasına bakarsak ve ülkede dolaşan ne olduğu belli olmayan insanları da düşünürsek, Cumhurbaşkanı’nın geldiği bir maçta güvenlik nedeni ile bu işler maalesef böyle organize ediliyor.

Yeni açılan güzel tesisimiz BGM’de Türk basketboluna hayırlı olsun, emeği geçen herkese teşekkürler.

Bursa lige cumartesi çok güzel bir maç ile başlıyor. Son yıllara nazaran bu kez iyi bir kadro kuran TOFAŞ, ilk 4 adaylarından Beşiktaş ile oynayacak. İlk maçta salonu doldurup takıma destek vermek gerek, zira nasıl başlarsa öyle gider. Bu sezon TOFAŞ taraftarı üzmeyecek bir takım olacak.

Bu arada Ergin Ataman’a da değinmeden geçemeyeceğim. Galatasaray ile oynadığı hazırlık maçı bitiminde GS taraftarına yaptığı futbol maçını anımsatır hareket hiç olmadı. Kaostan beslenmek tarzıdır bu biliniyor ama her geçen gün saçmalamayı bir seviye yukarı çıkardığının farkına artık varmalı. Spor iklimi zaten berbat durumda. Bunu devamlı körüklemek hele Milli Takımın başında olan birine hiç yakışmıyor.

Fenerbahçe de gerekli tepkiyi anında verdi ama artık biraz frene bas Ataman.

Son olarak; 8 Ekim TBF’de seçim günü… Efe Aydan; 18 imza toplaması gerekirken, aşırı baskıcı ortama rağmen topladığı 21 imza ile seçime giriyor. Turgay Demirel ise gerekli sayıyı toplayamadı. Seçim atmosferi yaşayanlar bilir, bu 21 imza seçim günü 3 veya 4 ile çarpılıp sandıkta önünüze çıkabilir. En son örneği futbolda yaşandı. Çok kritik ve çekişmeli bir seçim olacak aman iradenize ve oylarınıza sahip çıkın sonunda basketbol kazansın diyerek bitireyim.