Altan Kutucu
Altan Kutucu
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Spor Sergi Sarayı unutulmaz…

Seyircinin nefesiyle ısınan, uğruna yürüyüşler düzenlenen, tribünlerinde basketbol için besteler yapılan efsane bir salondu Spor ve Sergi Sarayı. Bu salonda maç izlemeyenin çok şeyler kaçırdığının söylenebileceği bir salondu. Projesi Paolo Vietti-VioliŞinasi Şahingiray ve Fazıl Aysu’ya ait olan yapının temeli 30 Ocak 1948’de dönemin İstanbul Valisi ve Belediye Başkanı Dr. Lütfi Kırdar tarafından atıldı. 3 Haziran 1949’da Avrupa Güreş Şampiyonası ile hizmete açıldı. 7 bin kişilik kapasiteye sahip olan Spor ve Sergi Sarayı, 1980’den sonra muazzam bir şekilde dolmaya başladı. Fenerbahçe’nin atılımıyla birlikte hareketlendi, Beşiktaş’ın futbol seyircisi de ilgi gösterince çok kalabalık olmaya başladı. Aynı zamanda “Spor sergi ruhu ile saldır Galatasaray” tezahüratının sebebi olan salondur.

altankutucu.jpgBugünkü salonlarla karşılaştırıldığında Spor ve Sergi Sarayı’nın dezavantajları çoktu basketbol oynadığım dönemlerde. Spor ve Sergi Sarayı’nın Taksim tarafına bakan kapısı devamlı açık kalır ve kapanmazdı. O potaya kimse hücum yapmak istemezdi. Hep soğuk olurdu. Herkes Cemal Reşit Rey tarafındaki potaya hücum etmek isterdi. Portatif tribünleri olan salon taraftarlar tezahürat yapınca sallanırdı. Zemininde ve tahta tribünlerinde de devamlı sorunlar çıkaran bu salonu özel kılan ise, şehrin göbeğinde ve seyirci ile iç içe olmasıydı. Salonun içi eksi derecelere kadar düşse de soyunma odaları tam tersine neredeyse artı elli derece olurdu. Basketbol Federasyonu da bu salonda bulunur, efsane Başkan rahmetli Osman Solakoğlu ve yardımcısı rahmetli Recep Ogan bizleri burada ağırlar, lokum ikram ederlerdi. Takımlar ısınmaya çıktıklarında burunlarına gelen sosisli ve tost kokusundan hiç şikâyet etmezlerdi. Salon çok soğuk olsa da taraftarların nefesiyle ısınırdıSpor ve Sergi Sarayı’ndaki maçlar tıklım tıklım dolu olurdu. Sporcular salona zor girerdi, kuyruk radyoevine kadar uzanırdı. Rakip olan taraftarlar yan yana otururlardı.

Spor ve Sergi Sarayı’nın tribünlerinin de sahipleri olurdu. Bayraklı tribün için kavgaların verildiği dönemlerde, Beşiktaş taraftarı burun kıvrılan pota arkasını mekân bellemişti ayrıca sosyete tribünü çok ünlüydü. Diğer tribünlerden yapılan “sosyete sosyete şıngır mıngır sosyete” tezahüratı da unutulmayanlardandı.

Böylesine renkli bir atmosferi olan Spor ve Sergi Sarayı’nda öncelikle seyirciyle yeri gelince şakalaşabildiğiniz kadar yakın ve sıcak bir ortam vardı. Her şey iç içeydi. Seyirci salona geldiğinde, orada bizlerle konuşup sohbet ediyordu. Seyircinin içinden maça çıkılıyordu.

1959 Avrupa Basketbol Şampiyonası Final Müsabakası1967 Avrupa Bayanlar Voleybol Şampiyonası1982 Balkan Basketbol Şampiyonası gibi birçok uluslararası spor müsabakasına ve organizasyonlara imza atmış bu salonda son organizasyon, benimde bizzat takip ettiğim NBA koçlarının katıldığı bir seminerdi. Bu organizasyon Bill Walton, Jack Ramsey, Hubby BrownCalvin Murphy ve 500’e yakın antrenör ile gerçekleştirildi. Yurt dışından da büyük bir katılım vardı. Spor Sergi Sarayı’nın kapatılacağı haberi üzerine, geç kalınmış bir hareket olsa da basketbolcular ve basketbol severler bu salonun yıkılmaması için yürüyüş düzenlemişti. Spor sergi, 1992 mayıs ayında basketbolseverlere veda ederek şimdiki adı ve haliyle Lütfi Kırdar Kongre Merkezi‘ne dönüştü ve tarihin sayfaları arasında unutulmayacak bir şekilde yerini aldı.

Haftaya görüşmek üzere…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X