Harika bir maç oldu, ilk yarı tam bir Eurocup maçı sertliğinde ve kalitesinde oynandı.

Bu oyun bize şunu gösterdi; TOFAŞ oynadığı kupanın değil, en azından Eurocup takımı. İlk yarı mükemmel bir maç izledik. TOFAŞ’ta uzundan uzuna paslar, doğru şut seçimleri, Yiğitcan’dan spektaküler bir başlangıç vardı. Tek aksayan Perez idi olmayacak top kayıpları ve kötü seçimler yaptı, adeta Beşiktaş ilk devreyi 6’ya 4 oynadı.

3.çeyrekte dengeli oyunu devam ettiren TOFAŞ farkı 12 sayıya kadar çıkardı ve o anlarda 3 tane hücumda topa basacağına acele edince farkın 20 sayılara çıkma fırsatını tepti ve Beşiktaş geri dönerek 4. çeyrek ortalarında 10 sayı civarı öne geçip momentumu aldı.

Ancak Yiğitcan olmaz dedi, takımı seyirciyi ateşleyerek, toplar kaptı, sayı attı, ortalığı yangın yerine çevirerek giden maçı çeviren oyuncu oldu.

Tabii Perez de silkelenerek kötü oynadığı bölümleri unutturan sayılar ve son basket ile Beşiktaş’ın ipini çekti.

O’Brien yine çaktırmadan yapmadık iş bırakmadı. Koç Ene de aldığı mola ile en kritik hücumu onu pota altında buluşturup kullandırarak ve Beşiktaş’ın kafasını karıştırıp 10 sayı geri düşülen periyotta Berk Demir ve Yiğitcan hamlesi ve tüm maçtaki seçimleri ile üst düzey bir koçluk gösterdi.

Takımda kötü oynayan yoktu, sadece savunmayı biraz daha sertleştirip yoğunlaşmak işleri daha güzel hale getirecektir. (99-95 çok yüksek skor) Maçın adamı; Yiğitcan Saybir.

Beşiktaş geçtiğimiz sezondan içeride zayıflamış göründü, ancak İrlanda asıllı Kanadalı Morgon çok enteresan bir uzun, müthiş şut yeteneği var.

2 yıl önce TOFAŞ’ta oynayan Manek’in bir tık uzunu, aynı onun stilinde, salise boşluk bulsun gözünün üstünden şutu atıyor.

Dış oyuncuları özellikle Mathews, Needham ve Allman hem tehlikeli hem de sert savunmacılar. Sadece Teryy bana göre yanlış bir tercih olmuş ancak iyi bir takım olduklarını gösterdiler.