TOFAŞ, Fenerbahçe karşısında sonuna kadar maçı hak etti. Berabere iken son toptan bir önceki hücumda topu 3 kez potaya attı, önce Perez’e sonra Bankston’a çok net faul yapıldı ancak çalınmadı. En son Yiğitcan kolay bir atışı kaçırdı ve dönüşte yenen basket sonrası 90-88 ile bu sezonun ilk yenilgisi geldi ama hiç önemli değil.
Kaybedecekseniz böyle kaybedin. Sonuna kadar mücadele ve asla pes etmeyen, dev bütçeli takımlara kafa tutan, doğru basketbol oynayan, kimyası oturmuş özlenen bir takım oluşturuldu. Bu yolda hiç taviz vermeden devam etmeli.
Bu takımın maçı hiç bırakmayan karakterini koruması çok önemli.
Oyuna gelince; 2 kez 10 sayı ve 15 sayı geri düşülmesine rağmen TOFAŞ geri dönmeyi bildi. Perez tam bir lider gibi oynadı (31 sayı, 6 asist), Reed’in (16 sayı) en az 5 tane basket faulü çalınmadı. Üstüne faul çalınmayan kaçan atışları cabası. O’Brien tüm maç çok iyi idare etti. Bankston son haftalardaki gibi savaştı.
Fenerbahçe’nin sakatlara rağmen çok alternatifleri var ancak TOFAŞ’ta son haftalarda çıkışta olan Tolga’nın sakatlığı oyun aklını çok ama çok etkiledi. Üstüne Yiğitcan’ın sıkıntısı ve son maçta mecburen dinlendirilmesi de oyun ritmini bozmuş ve onu geri bırakmış.
Fenerbahçe de sezon başından beri gezinen ve tepki alan Sertaç’ın bu maçta oynayacağı tuttu, takım çok yüzdeli şut kullanırken, maçın içinde son saniyelerde çok şanslı sayılar buldular.
Son olarak; bu maçı asla yönetmemesi gereken tecrübesiz 2 hakemi her iki pota altında vermedikleri ve verdikleri fauller ile Eurolig’de 2 gün önce 30 sayı fark yiyen ve rezil olan Fenerbahçe’yi ipten alıp adeta hayata döndürdüler ama 17 maçtır yenilmeyen ve bu maçta müthiş mücadele eden bir takımın oyuncularının da hakkını yediler. Onları oraya atayanın bu sahada o faulleri çalacak tecrübede olmadıklarını ve çalamayacaklarını bilmiyor sanıyorsanız ya çok safsınız ya da bu ligde işlerin nasıl yürüdüğünden pek haberiniz yok, yazıklar olsun.
TOFAŞ’ın basketbola senelerdir büyük emeği olan bir kulüp olarak artık TBF’ye karşı sertleşmesi şart oldu