Yaklaşık 30 dakikalık bir film, EuroLeague’in en çok maç ve kupa kazanan koçunun kariyerine derinlemesine dalıyor ve bir oyuncu olarak kariyerini bitirdiği, koçluğa başladığı dokuz EuroLeague kupasından ilkini kazandığı Partizan Belgrad ile olan özel ilişkisini anlatıyor. Sonunda, geçen yaz Avrupa’da büyük ilgi uyandıran, Obradovic‘in EuroCup’ta Partizan için eve döneceği haberi kolay anlaşılmakla kalmıyor, aynı zamanda kariyerindeki bir sonraki mantıklı adım gibi görünüyor. İzleyenler, Obradovic’in şu anda ve geçmişte koçluk yaptığı oyunculardan, Partizan’ın ön büro üyelerinden, koçluk ekibinden ve Sırp medyasından Obradovic’in bir bütün olarak basketbol dünyasında ve Sırbistan’da ne kadar saygı duyulduğunu görecekler.

31 yaşında Partizan’ın nasıl baş antrenörü olduğunu anlatan efsanenin kendisi: “Yugoslavya milli takımında hazırlık döneminde, Roma’da Avrupa Şampiyonası’nda oynayacak olan takımın kaptanıydım, şampiyonluk ve altın madalya alma olasılığı çok fazlaydı. Kulüpten biri beni arayarak teknik direktör olmamı teklif etti. O gece karar verdim ve Milli takım koçu Ivkovic ile konuşmak için havaalanına gittim. Herkes benim deli olduğuma inanıyordu. Takım arkadaşlarımın nasıl şaka yaptığını hatırlıyorum.”

Otuz yıl ve unutulmaz bir kariyer yolculuğundan sonra, Obradovic, sevgili kulübünü tekrardan canlandırmak ve onu eski evine geri çağıran Partizan için eve döndü.

Partizan genel menajeri ve eski takım arkadaşı Zoran Saviç, “Zeljko Obradovic ile imzalarsanız, takımı önümüzdeki beş yıl için kurmayı ve üç sezon sonra bir şeyler kazanmaya başlamayı hedefleyemezsiniz, hemen kazanmak için buraya geldi ve imza attığı ilk dakikadan itibaren herkese mesajı verdi.”

Filmin yapımcıları Obradovic’i sezon öncesi ve sezonun ilk EuroCup maçı boyunca takip ederek onun oyuncularıyla nasıl çalıştığını ve Partizan taraftarı ile arasındaki ilişkiyi takip ettiler. Obradovic, “Sahip olduğumuz taraftarlarımızla gurur duyuyoruz. Partizan’ı anlamak için bir maça gelmeniz gerektiğini insanlara anlatmaya çalışıyorum. Bunca yıldır onlararla iç içeydim, burası hiç tartışmasız benim kulübüm.”

Ben filmi bir solukta izledim. Muhakkak izleyin, çok güzel bir yapım olmuş. Tam anlamıyla Avrupa basketbol tarihinde gezinti yaptırıyor, çok etkileyici. Euruleague’de oynamanın en kolay yolunun Eurocup’da finale kalmaktan geçtiğini bilen Partizan yönetimi çok doğru bir hamle ile Obradoviç’i getirdiler. Bu yıl görünen o ki bana göre aynı grupta lider olan İspanya ligi dördüncüsü Juventut ve diğer grupta, savaşa tepkiden, CSKA’dan ayrılan Hackett ve Shengelia’yı kadrosuna katarak güçlenen İtalya ligi ikincisi Bologna ile sonuna kadar şampiyonluk için oynayacaklar.