Geçtiğimiz cumartesi Basketbol Süper Ligi’nde Bursa temsilcilerimiz için çifte zafer günü oldu. Her iki takımımız da zorlu rakiplerini ilginç bir şekilde aynı skorla 84-73 yenerek çok önemli galibiyetlere imza attılar. Önce en sansasyonel olanından başlayalım. Bu sezon iki oyuncu dışında takımı tamamen değiştiren Frutti Extra Bursaspor, son hazırlık turnuvasında oynadığı oyunlar ile bizlere umut vermişti ancak lige başlangıç maalesef öyle olmadı. Çok yakın giden maçlar ve basit hatalar sonucu takımındaki uyum sorunu ve istenen basketbolun sahaya yansımaması ile 4 maçta 1 galibiyet alınabildi.
Hafta içinde Avrupa’da çok kuvvetli bir takım olan ve Eurocup’ın favorilerinden Bologna karşısında evde alınan farklı mağlubiyette taraftarı epey üzmüştü ancak bu takım bir yerde patlayacaktı ve bu patlama ligin yenilgisiz takımı Fenerbahçe Beko karşısında gerçekleşti. Mükemmel ve çok sert bir savunma ile kenar yönetiminin takımı maça çok doğru hazırladığı oyunda Freeman’ın 21 sayısı, sonradan takıma katılan ve çok doğru bir transfer olan Andrews’in kaçan tek faul atışı dışında saha içi yüzde yüz isabet ile gelen 20 sayısı, sezon başından beri istikrarlı ve beklenenin üzerinde katkı sağlayan Onuralp’in 13 sayısı, bana göre maçın gizli kahramanı Metin’in 10 sayı, 4 ribaund, artık kendini bulmaya başlayan Egemen’in 6 sayı, 6 ribaund performansları ile kendinden çok yukarılarda bir bütçe ve oyunculara sahip bir Euroleague takımını çok net bir şekilde yendiler.
Burada Fenerbahçe Beko’nun zor ve sert geçen Madrid seyahatinden gelmesi, rotasyonda Vesely ve Pierre’den yararlanmaması, bu bütçe üstünlüğü ve kadro derinliğinde hiçte önemli olmayan ve bu yenilgiye mazeret olamayacak detaylar. Tabii ateşli Bursa taraftarından bahsetmezsem haksızlık olur ancak önce Beşiktaş şimdi bu maçta olan bazı tatsız hadiselere de dikkat edilmesi gerek. Bursa deplasmanı her takım için çok zor geçer yeter ki daha sakin ve kontrollü olmasını bilelim. Bu arada ilk periyodunun sonlarında yaşanan pozisyonda Alimpijevic ve Nedim Yücel için sahaya koşarak girecek kadar isyan edilecek bir durum yoktu. Belli ki Beşiktaş maçında yaşananlar ayarları bozmuş ve sinirleri germiş, bu tip hareketler seyirciye de olumsuz yansıyor. Diğer yandan Sırp koçların rekabetinde, Alimpijevic kendini maça daha bir agresif hazırlamasının kurbanı oldu.
Yaşananlarda hakemlerin diskalifiye kararları doğruydu, buralarda daha sakin kalınması herkesin yararına olacaktır. Hafta içi 26 Ekim’de Eurocup’da Venezia deplasmanı var. Hafta sonu; son maçında Anadolu Efes i yenen formda Galatasaray Nef ile İstanbul’da oynanacak maç, bu özgüven sonrası kazanılabilirse istenen seviyeler için çok hızlı yol alınacaktır.
Bir diğer maçta Tofaş İstanbul da oynadığı maçta bu senenin üst sıraları için kurulmuş iddialı, yüksek bütçeli ve lige iyi başlayan Bahçeşehir Koleji’ni çok iyi savunma yapıp ve belli bir sayı farkını yakaladıktan sonra yanına hiç yaklaştırmadan çok önemli bir galibiyet aldı ve 5’te 4 yaptı. Bu maçın değeri daha sonra play-off hesaplarında çok iyi anlaşılacaktır. Tofaş’ın tam bir takım gibi oynadığı maçta tüm istatistiklerin oyuncular tarafından paylaşılması iyiye işaret. Zaman zaman eleştirilen Simmons ve beklenen katkıyı veren Shepherd maçın en öne çıkan oyuncuları olurken, sezona durgun giren Yiğit’in katkısı da önemli idi. Hafta İçi 26 Ekimde FİBA Şampiyonlar Ligi’nde oynanacak kritik ve kazanılması halinde büyük avantaj elde edilecek yenilgisiz grup lideri Strasbourg deplasmanı sonrası, hafta sonu bu sezon işlerin hiçte iyi gitmediği Anadolu Efes ile Bursa’da oynanacak maça seyircinin artık ilgi göstereceğini ve çok güzel bir maç olacağını düşünüyorum.