Ahmet Emin Yılmaz
Ahmet Emin Yılmaz
E-Posta: aey@olaygazetesi.com.tr YAZARIN TÜM YAZILARI

Siyasette Erdoğan sonrası: Herkesin hedefi merkez sağ

Görünen o ki… 10 Ağustos’ta cumhurbaşkanını ilk kez halkın seçmesi yanında siyaset için de farklı bir dönem başladı. Bu farklılık, son dönemde çok kullanılan yeni Türkiye, yeni siyaset, yeni dönem gibi kavramlarla yansıtılıyor.

Bir de…
İçerideki gelişmelere fazlaca dalındığında gözden kaçan dış gelişmeler var ki, orada dayeni dünya ya da yeni dünya düzeni gibi tanımlamalar dikkati çekiyor.
İşte…
İçeride ve dışarıda yeni kavramının çokça öne çıkmasına yol açan en önemli viraj 10 Ağustos olarak karşımıza çıkıyor. Recep Tayyip Erdoğan o gün yalnızca halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı olmakla kalmadı, kurup iktidarda 12 yıl tuttuğu partisi AK parti’nin yönetim değişimini de kendi elleriyle gerçekleştirdi.
AK Parti’de artık yeni genel başkan ve yeni başbakan var. Ahmet Davutoğlu üstlendiği görevi seçimle sürdürebilmek için illere değişik gerekçelerle halkla buluşma ziyaretleri yapıyor.
Bir yandan da…
Erdoğan sonrası AK Parti’nin eski gücünü ve etkinliğini yitireceği düşüncesiyle yeni siyasi arayışlar gündeme geliyor.
Bu noktada da…
Gündeme gelen, ya da hazırlıkları duyulan tüm yeni siyasi hazırlıkların merkez sağ seçmenini hedefleyerekyürütüldüğü dikkati çekiyor.
Yani…
Erdoğan’ın aktif siyasette çekilip cumhurbaşkanı olmasıyla Türkiye’deki yeni siyaset ortamında herkesin gözümerkez sağ seçmene çevrilmiş durumda.
Şu bir gerçek ki…
Bugüne kadar iktidar belirleyen merkez sağ seçmeni şu anda adres sorunu yaşamıyor. Çünkü, yola çıkarkenmuhafazakar demokratlık gibi bir kavramla harekete geçen AK Parti, bugün merkez sağ seçmeninin en önemli adresi olma özelliğini koruyor.
Aslında…
Türkiye siyasetinde merkez sağın tartışmasız en büyük lideri olarak Süleyman Demirel kabul görüyor. Cumhurbaşkanlığı sonrası aktif siyasetten elini çekmesine ilgisini hiç yitirmedi. Nitekim dünkü gazetelerde Demirel’in 90. doğum günü kutlaması haberleri yer alıyordu.
Fakat…
Siyaset yolculuğu farklı bir kulvardan başlasa da, Erdoğan liderliğindeki AK Parti son döneme damgasını vurdu.Doğru Yol Partisi gibi, Anavatan Partisi gibi etkili ve iktidar olup ülkeye hizmet getirmiş partilerin seçmenini yanına aldı.
İşte…
Şimdilerde bu seçmenin AK Parti ile bağının zayıflaması üzerine siyaset senaryoları geliştiriliyor. Kuruluş aşamasında olduklarına yönelik kamuoyuna bilgi yansıyan partilerin de hemen sahaya çıkma amaçlı olmadıkları,Erdoğan sonrası AK Parti’nin seçimde yara alma olasılığı üzerine strateji ürettikleri görülüyor.
Bütün bunlar da…
7 Haziran’da yapılacağı duyurulan milletvekili genel seçimini siyasetin yeni dönem şekillenmesi açısından daha da çekici kılıyor.

 

***

 

Merkez solun gözü de merkez sağda

 

Siyasetin iki kutuplu olduğu dönemde merkez sağ ve merkez sol seçmen yapıları vardı. Merkez sağı iktidara taşıyan seçmen potansiyelini koruyor, ama oy verdikleri partiler kalmadığı için yeni arayışlar söz konusu.
Nitekim…
AK Parti’den ayrılan milletvekillerinden İdris Bal şimdilerde Demokratik Gelişim Partisi ile İdris Naim Şahin deAnayurt Partisi ile merkez sağ seçmenini hedef alıyorlar.
Aynı seçmeni merkez sol seçmenle iktidar olamayan CHP de hedefliyor. Üstelik CHP 2011 genel seçiminde ve 30 Mart’taki yerel seçimde adaylarını merkez sağ kriterlerine göre belirledi.
CHP’nin bugünkü siyaset çizgisi de aynı doğrultuda görüntü veriyor.

 

***

 

Bir parti de Bursa’dan: Dolunay

 

 

Serdar Okuyucu siyasete AK Parti’de Mudanya Gençlik Kolu kurucu başkanlığıyla adım attı, sonra ayrılıp HAS Parti Mudanya İlçe Başkanı oldu. AK Parti’ye katılma kararı uymadı ve partileşme yolundaki Büyük Anadolu Kalkınma Hareketi İl Başkanlığı’nı üstlendi.
Fakat bu hareket partileşmeden Anayol’la birleşme kararı alınca, o da Bursa’dan bir parti kurmak üzere harekete geçti.
Şimdilerde, Dolunay Partisi’ni kurmak için çeşitli il ve ilçelerle görüşmeler yapıyor.

 

***

 

35 yıllık yol mühendisi gözüyle TCDD’nin önemli hataları

 

Bu sütunlarda… Hızlı tren projesi ve bağlantılarıyla ilgili gelişmeleri duyabildiğimiz ölçüde paylaşıyor. Her seferinde de, Bursa-Yenişehir etabı temelinin atılmış olmasına karşın ödeneğin tünellerde bitmesi nedeniyle inşaatın durduğunu ve projenin yürümediğini vurguluyoruz.
Konu…
Koca bir kentin beklentisi açısından önemli. Başlayan, fakat yürümeyen bir proje söz konusu. Projenin neden yürümediğine dair farklı görüşler var.
Bunlardan biri de…
35 yıllık yol mühendisi olan okurumuz. Adını açıklamak istemediğimiz okurumuz dün elektronik postadan gönderdiği iletide “Bu tren inşaatı bu anlayışla 10-15 yıldan önce bitmez” deyip ekliyor:
“TCDD yol altyapı yatırımları konusunda uzmanlaşmışmış bir kurum değil. Bu işleri genelde DLH yapar. Onun için, konunun uzmanı İnşaat,harita,jeoloji mühendisleri yok.”
Tespiti şu:
“Bu eksikliğin ilk olumsuzluğu projelendirme aşamasında ortaya çıkar. İhale edilen projelerin uygun olup olmadığını anlayacak eleman olmadığı için, sadece güzergaha bakıyorlar. Jeolojik açıdan tünel yapılabilir mi, maliyet ne olur gibi konuları proje raporu kadar bilirler.”
Bu noktada…
Yenişehir-Bilecik etabı projesinin yılan hikayesine dönmesine örnek olarak gösterip devam ediyor:
“Bursa-Yenişehir etabında hatalı proje nedeniyle proje değişikliğine gidildi, tüneller uzadı.Ama tecrübeleri olmadığından 2. keşfi yapıp 1. keşifle müteahhitin nereye kadar yol yapabileceği belirlenip oradan öteye saha verilmemeliydi.”
Yine…
Örnek olarak, ihale teklifinin en kârlı bölümü olarak Seymen Köyü’ne kadarki tünellerin bitirilip, 1 metreküp bile toprak işi ya da sanat yapısı yapılmadığını söylüyor.
Şu uyarıyı yapıyor:
“Keşif tamamlanmak üzere iş fark edildi, bu defa da teknik bakımdan ara verilmemesi gereken tünel imalatları durduruldu. Oysa tünel inşaatlarına ya hiç girilmemeli, ya da beton kaplaması dahil tamamlanmalıydı.”
Nedenini de söylüyor:
“Çünkü, bu bölgenin zemini çok kötü ve 1. derece deprem bölgesi. Yapılan bütün iş çökme sonucu güme gidebilir.”
Şöyle yol gösteriyor:
“Proje değiştiğinde yapılacak ilk iş 2. keşfi hazırlamak olmalıydı. Müteahhite de 1. keşif nereye kadar gerektiriyorsa oraya kadar tüm imalatı tamamlatılmalıydı.”

 

***

 

Bursa-Yenişehir etabı 2025’i bulur mu?

 

35 yıllık yol mühendisliği deneyimiyle TCDD’nin teknik hatalarına dikkat çeken okurumuz hızlı trende karamsar:
“Hele bir Bursa-Yenişehir etabını bitirsinler diyeceğim, ama bu kafayla en az 2 ihale daha yaparlar, iş 2025’ten önce bitmez.”
Sonra da kaygısını ortaya koyuyor:
“2-3 yıllık DSİ, Karayolları, Bayındırlık gibi altyapı kurumu mühendislerinin bile bu uygulamaları yapamayanlardan siz çok şeyler bekliyorsunuz.”
Bir de önerisi var:
“Parayı versinler Mudanya Treni’ni inanın Büyükşehir daha çabuk bitirir.”

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X