Yerel seçimin yıldönümü yaklaşıyor. Daha seçim dün yapıldı gibi, ama 30 Mart’ın üzerinden 11 ay geçti. Yeni belediye başkanları 1 ay sonra 1 yıllarını dolduracaklar.
O bakımdan…
Geçen süreçte, öncelikle kutlama ziyaretleri önemli bir yer kapladı. Özellikle yeni belediye başkanları için kurumları ve kadroları tanımak da zaman aldı.
Bununla birlikte…
Önümüzde kalan süreyi göz önüne alan başkanlar üstlendikleri göreve yeni vizyon katabilmek için kendi projeleriyle birlikte yönetim kriterlerini belirleyip geliştirdiler.
Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali de yoğun geçen ilk yılın sonuna yaklaşırken yönetim anlayışı kriterini ortaya koydu.
Bunu da…
Cuma akşamı Olay Televizyonu’nda konuk ettiğimiz Her Açıdan programında açıkladı.
Aslında…
Edebali’nin söyledikleri yalnızca kendi ilkeleri değil, genel anlamda bakılırsa, yerel yönetim kadroları kriteri olabilecek, hatta yerel yönetimin anayasası kabul edilebilecek özellikler taşıyor.
Nitekim…
Yaptığı yönetim anlayışı tanımı da bunu gösteriyor:
“Yönetim anlayışımızı 3 temel prensip üzerine kurduk. Birincisi hizmet etmek, ikincisi temiz kalmak, üçüncüsü halkla birlikte olmak.”
Sözlerini şöyle açtı:
“Göreve geldiğimiz tarih gibi, bu görevin sona ereceği bir gün var. Bitirdiğimiz o gün itibarıyla itibarsız kalmamak, saygınlığı kaybetmemek lazım. “
Şunu vurguladı:
“Temiz kalmamız lazım.”
İlkeleri şunlar:
“Halkımız kibirli davrananı, kendisine tepeden bakanı istemez. Kendi gibi olanı sever. Bunun bilincinde davranacağız.”
Şunların sözünü verdi:
“Hem halkımıza hizmet edeceğiz, hem de hizmet ederken temiz kalacağız. Halkla ilişkilerimiz hep sürecek, kapımız hep açık olacak. Sürekli halkın içinde olacağız.”
Planlama bitti, projeler başlıyor
Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali önümüzde kalan 4 yıllık dönemin işaretini şu sözlerle verdi:
“Planlama dönemimiz bitti. 2015 yılıyla birlikte yeni bir dönem, hizmet dönemimiz başlıyor. Temeller atacağız, kazmayı vuracağız, Yıldırım’da değişimi hep birlikte yaşayacağız.”
Yıldırım’da halkın hak kayıplarını önleyen kentsel dönüşüm!
Yıldırım kentin imar yönünden en sorunlu bölgesi. O nedenle Yıldırım’da yaşayanların gündemlerinde kentsel dönüşüm öncelikli işler arasında yer alıyor.
Nitekim…
Halkın beklentisini bilen Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali de getirdiği kriterlerle kentsel dönüşümü yeniden planladı.
Bunu da…
Olay Televizyonu’nda cuma akşamı konuk ettiğimiz Her Açıdan programında şu sözlerle açıkladı:
“Bir projenin hayata geçirilebilmesi için 3 temel ayağı olması gerekiyor. Birincisi teknik yönü. Bunu çözmek zorundasınız. İkincisi hukuki yönü. Hukuksal altyapı mutlaka olmalı. Üçüncüsü de halk. Acaba o proje toplumsal öncelikli mi?”
Ardından…
“Yaptığımız araştırmalarda gördük ki, kentsel dönüşüm Yıldırım için toplumun öncelikli konuları arasında” dedi ve ekledi:
“Master planımız kapsamında, yalnızca mekansal değil sosyolojik, ekonomik, çevresel ve stratejik planlamalar yaptık. Projemizin Türkiye’ye örnek olabileceğini söyleyip Çevre ve Şehirciliği Bakanlığı’nı ikna ettik.”
Şu noktaya açıklık getirdi:
“Yıldırım’ın her bölgesi için ayrı kurgularımız var. Örneğin Ankara Yolu’nun altındaki 6 mahalle risk alanı ilan edilmiş. Ama mülkiyet sorunları var. Burada şuyulandırma ile hak kaybı önlenirken, bir yandan da yeni planlar yapılacak.”
Üzerinde durduğu model ise şu:
“Artık bitişik nizam olmayacak. Yıldırım’da yapıları bitişik nizam olma dönemi sona erdi.”
Bir afet esti geçti, elektriksiz kalmanın ne olduğu da anlaşıldı!
Bursa’nın lodosu ünlüdür, hep bilinir. Fakat, geçen hafta eseni kadar yıkıp geçeni her zaman olmuyor. Açıkça söylemek gerekirse, Bursa tam anlamıyla bir felaket yaşadı.
Estiğinde “Aman ne iyi kentin havasını temizliyor” diye baktığımız lodosun bu kez yıkıcı gücü ortaya çıktı.
En büyük sıkıntı da elektrikte yaşandı. Çünkü havai olan elektrik hatları koptu bölgeler elektriksiz kaldı. Hem de günlerce elektrik alamayan yerler oldu.
Böyle olunca…
Elektrik dağıtım şirketi olan UEDAŞ herkesin aradığı bir kurum haline geldi. Bir yandan lodos, diğer yandan lodostan elektriği kesilenlerin aşırı yüklenmesi UEDAŞ’ı cevap veremez hale getirdi.
Bu başvurulara Bursa’nın yanı sıra Çanakkale, Balıkesir, Yalova illerinden gelen çağrıları da eklemek gerekiyor.
Saatte 130 kilometre esen lodosta direğe çıkıp kopan telleri bağlamak kolay değil. Bu da unutmamalı.
Yine de…
Herkesin kafasında, “Acaba UEDAŞ daha iyi organize olabilir miydi?” sorusu var. Bu durumu, UEDAŞ Genel Müdürü Mehmet İslamoğlu ile sohbetimizde konuştuk.
“Herkese saygım var. Kimse elektriğinin kesilmesini istemez. Evlerde, işyerlerinde her şey elektrikle dönüyor. Bunun bilincindeyiz. O nedenle elektriği kesilenlerin tepkisini anlıyoruz” diyerek söze başladı.
Sonra da…
Deneyimli bir yönetici olarak şuna dikkat çekti:
“Meteoroloji uyardı, UEDAŞ neden önlem almadı diyorlar. Nasıl alayım? Ağaçlar söküldü, çatılar uçtu gelip bizim hatların üstüne düştü. Ağaçları mı bağlayayım, çatıları mı tutayım?”
Yaşananları anlatırken şunu söyledi:
“Kimse farkında değil, ama Yıldırım’da TEİAŞ’ın Otosansit’teki çatısı yerinden koptu, gelip ana trafoya çarptı. Eğer zamanında müdahale edip durdurmasaydık hasar çok büyük olacaktı ve bölge tamamen elektriksiz kalacaktı. Kısa bir kesintiyle atlatmayı başardık.”
Lodos fırtınasının yaşandığı günlerde UEADAŞ acaba istatistik de tuttu mu?
Genel Müdür İslamoğlu ellerinde tam bir istatistik olmadığını, buna karşın gelen başvurunun 10 bini geçtiğini, 3 bini aşkın arızaya da müdahale ettiklerini söyledi.
Telleri bile çaldılar
UEDAŞ Genel Müdürü Mehmet İslamoğlu ile lodosun yol açtığı hasarlar üzerine sohbet ederken öyle bir şey söyledi ki, donduk kaldık.
Meğer…
Bazı yerlerde lodosun hasarını fırsat bilenler çıkmış. Bu kişiler kopan telleri çalmakla kalmamışlar, UEDAŞ’ın yeni hat çekmek için götürdüğü kabloları da çalmışlar.
“Bir yandan lodosla, bir yanda kablo hırsızlarıyla mücadele etmek zorunda kaldığımız yerler oldu” dedi.