Açıkça söylemek gerekirse…
Davutoğlu’nun duygu ve düşüncelerinden en küçük kaygımız yok. Zaten, 2002’den beri yapılan tüm seçimlerde oyunu kayıtsız şartsız AK Parti’ye veren bir seçmenin yaşadığı kente duyarsız kalması siyaseten sorun olurdu.
O bakımdan…
Samimi duygularla konuşmalarında Bursa’yı övdüğüne gönülden inanıyoruz.
Nitekim…
Ulucami’deki cuma namazı çıkışında halkın sevgisi ve ilgisi de bunu gösteriyor. AK Parti’nin henüz çiçeği burnunda genel başkanı ve Başbakan olarak mutlaka etkilenmiştir.
Ne var ki…
Çevresindeki kuşatma nedeniyle Davutoğlu’nun fark edemediği bazı noktalar olduğunu da düşünüyoruz.
Örneğin…
Bursa programı sırasında Başbakanlık korumaları tarafından halka eziyet edildiğini ve toplu açılış töreni sırasındaMerinos’ta ceberrut polis devleti ile karşılaştığımızı dün bu sütunlardan aktardık.
Cuma günü törenler nedeniyle yollar kesilmişti. Dün de, çok yoğun cumartesi trafiği kesilip Başbakan’ın Emirsultan’a gidişi nedeniyle kentin merkezi kilitlendi. İnsanlar tıpkı Merinos’taki gibi hareket edemez hale getirildi.
Üstelik…
Bütün bunlar büyük bir umursamazlık içinde çok kaba tavır ve hareketlerle yapılıyor. Yeni başbakanı halka sevdirmek yerine, tam tersi duygular körükleniyor.
İşin önemli yanı da şu:
AK Parti’nin yönetimi de, kamu adına yönetim görevi üstlenenler de buna teslim olmuş görünüyorlar.
Tam da bu noktada…
Başta Davutoğlu olmak üzere AK Parti’nin yönetiminin sorgulama yapmaları gerekiyor.
AK Parti, öyle bir siyasi güce ulaşıp öyle bir siyasi seviyeye geldi ki artık halkı umursamıyor.
İşte…
Bir siyasi iktidar için en tehlikeli olan nokta burası.
Ankara’dan 1 gün önce gelen koruma ekibi, kimi kararlarını yanlış bulup itiraz eden görevlilere “Yoksa siz Beyefendinin Bursa’ya gelmesini istemiyor musunuz?” deyip gözdağı verdiler, ama gerçek şu ki arkalarında ne yazık ki “Bir daha gelmese de olur” izlenimi bıraktılar.
Ulucami çıkışından yansıyan karşılıklı samimiyeti çok önemsiyoruz.
Sonrasında karşılıklı sevgi yerine ortaya çıkan güvenlik önlemi adı altında halkı umursamayan tavır görüntüsü ise rahatsız edici.
Tüm bunların seçime gidilen bir süreçte yaşandığını da unutmamak gerekiyor.
Sadece bu kadar değil…
Program organizasyonlarında yaşanan düzensizlik ve insanların çok uzun süreler bekletilmeleri de umursamazlığın bir başka boyutunu oluşturuyor.
Hem siyaset tarihini bilenler, hem sosyolojiyle ilgilenenler bu noktanın ne kadar kritik olduğunu çok iyi bilirler. AK Parti’nin işte oraya geldiği görüldü.
***
Bu fotoğraf da Nevşehir’den: Esnaf hapiste
Görünen o ki, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun geçeceği yerlerde yaşamın kilitlenmesi yalnızca Bursa’da olmamış. Dün Nevşehir’den yansıyan bu fotoğraf da her yerde aynı uygulamanın yapıldığını gösteriyor.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile birlikte Nevşehir’e giden Başbakan Davutoğlu’nun Hacı Bektaş Külliyesi ziyareti sırasında dükkanların önü çelik bariyerle kapatılmışve esnaf iş yapamaz hale getirilmiş.
Bir siyasi iktidar açısından kaygı verici olan da bu zaten.
***
Yol güzel oldu, ama Uludağ acaba kış için tam hazır mı?
Kim ne derse desin… Bursa turizmi denildiğinde her şeye karşın Uludağ ilk sırada yer almayı sürdürüyor. Özelliklekış mevsimi geldiğinde, alternatifleri çoğalsa ve bol kar avantajına sahip yeni kayak merkezleri karşısında geride kalmış gibi görünse de, Uludağ yine cazibe merkezi olma özelliğini koruyor.
Gerçi…
Bu sezona yolu yenilenmiş olarak girerken, yaşanan sorunların bir kısmını çözdü, ama Uludağ’da daha önemli sorunlar var.
Örneğin…
Geçen yıl kar az yağdığı için kış sezonu Uludağ işletmecilerine tam bir kâbus oldu.
Oysa…
Uludağ’daki işletmeciler geçtiğimiz yıllarda bir araya gelip milyon Dolar’lık bir yatırımla kar makine aldılar. Fakat, o kar makinası geçen yıl arızalandığı için çalıştırılamadı. Makine suni kar üretmediği için pistlerde yeterli kar olmadı vekayak amacıyla dağa çıkmanın bir anlamı kalmadı.
Geçenlerde…
Bursa turizminin geleceği üzerine Almira Otel Genel Müdürü Ersin Yazıcı ile sohbet ederken tam da bu noktaya dikkat çekti:
“Bulunduğum her ortamda, Bursa’nın pazarlanması çalışmalarına destek verirken Uludağ ve termalin öne çıkarılması üzerinde durdum. Görüşümde yine ısrarlıyım. Bursa turizminin ana sermayesi Uludağ ve termaldir.”
Söylediği şu:
“Ne yapılırsa yapılsın, Bursa turizminin lokomotifi de Uludağ. Çünkü Uludağ’a gelen, kent içinde de her yere gelmiş oluyor. Kimi kebap yiyor, kimi kestane şekeri ya da havlu alıyor. Ama sonuçta Uludağ’a gelen her yere gelmiş oluyor.”
Üzerinde durduğu nokta şu:
“Geçen yıl az kar yağınca Uludağ kötü bir sezon geçirdi. Bundan Bursa turizminin tamamı etkilendi.”
Şu sözleri de uyarı özelliği taşıyor:
“Aslında Uludağ’da Haluk Beceren’in çok ciddi çabalarıyla işletmeciler tarafından alınan, bir suni kar makinası var. Fakat arızalı olduğu için geçen yıl çalıştırılamadı. Bu yıl da arızanın onarılmadığını duydum.”
Görüşü şu:
“Uludağ’da kar olmadığında, bütün Bursa turizmi zarar görüyor. Onun için Uludağ’a kar yağmama olasılığı düşünülmeli ve sezona girilirken de önlemi alınmalı.”
***
Uludağ’dan Altepe’ye teşekkür var
Uludağ’daki turizm işletmecilerinin duayen ismi Ferruh Ulukardeşler yıllarını dağ turizmine vermiş bir isim. Dün aradığında şunu anlattı:
“Uludağ’ın yolu Karayolları tarafından yenilenip asfaltlandı. Çok da güzel oldu. Fakat yol Oteller Bölgesi’ndeki meydanda kaldı. Üst taraftaki otellere giden yol asfaltlanmadı.”
Çeşitli kurum ve kişilerle temas kurduğunu ifade edip ekledi:
“Çare bulamayınca Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’yi aradım. Konu belediyeyle ilgili olmamasına karşın ilgilendi ve halletti. Allah ondan razı olsun.”