Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD)’Anadolu’nun feryadı’ konulu oturumunda Tolunay Kafkas, Yılmaz Vural, Abdullah Avcı ve Rıza Çalımbay’la konuşmacı olarak katılan Bursaspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, yine gündem yaratacak açıklamalar yaptı.

Güneş, özellikle yeni yabancı futbolcu kuralıyla ilgili olarak, ‘Gündem konuları bize atılan yemlerdir. Yabancı konusu mesela mutlaka biri için uğurdur. Niye 11 değil, 12 değil, 15 değil de 14. Veya neden serbest değil. Serbest yap o zaman. Kuralı çıkardık, -borcu olan transfer yapamaz- diyorlar. Bütün kulüplerin borçları var. Yabancı sayısı bence 3 ya da 5 olur, fikrimi koruyorum. Serbest dolaşımı olmayan bir ülke Türkiye, o zaman ben üretimimi korumalıyım’ dedi.

EĞİTİMDE TAVİZ OLMAZ

Geriye baktığında 48 yıllık sporcu ve teknik adamlık hayatında olumsuzdan olumluya ya da iyiden kötüye giden değerlerin olduğunu belirten Şenol Güneş, “Ama özellikle imkanlar arttıkça, ekonomik değerler arttıkça mutsuzluk da artıyor. Adaletli yönetim, uzun vadeli eğitim olmadıkça biz sadece konuşuruz ve bir şey çıkmaz. Bilenle bilmeyenin konuştuğu bir olayı tartışıyoruz, oradan bir sonuç çıkmaz. Kendimizle kavga ediyoruz. Suyu temizlemek istemiyoruz, temizlemeden düzeltemeyiz. Hep birilerin suçlar ve bir suçlu bulduğumuzu düşünerek kendimizi kandırırız. Eğitimde taviz, hoşgörü olmaz. Birini görerek karar veriyorsan adaletli değildir. Hakem için de iş hayatında da bizim için de geçerli bu’ diye konuştu. 

RÜŞVETLE İŞ YAPTIRIRSAK!

Bugünkü kulüp yapılarıyla, borçların daha da artacağını savunan deneyimli teknik adam, ‘Önce kuralları koy, kulüpler borçlarını halletsinler sonra da serbest bırak. Bu transfer sistemiyle futbol gelişebilir mi? Ayrıca 3 yıllık sözleşme yapıyorsun, oyuncu son yılında tam alışacak gidiyor. O zaman antrenör olarak hiç şansın kalmıyor” değerlendirmesini yaptı. Kendisinin Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) delegesi olduğunu hatırlatan Güneş, “Delegelerin eşit olduğu anda hatıra binaen federasyon başkanlarının belirlendiği dönemleri gördüm. Eğer federasyon böyle oluşursa tartışılır. Rüşvetle bir iş yaptırırsak aslında kendimize zarar veririz” şeklinde konuştu.

NİYE GAZETECİLER YOK?

Türkiye Futbol Federasyonu delegeleri arasında neden gazetecilerin bulunmadığını soran Şenol Hoca, şöyle devam etti: “TFF’ye siz yön vermiyor musunuz? Hakemleri koyalım, antrenörleri oyuncuları koyalım, sizleri de koyalım ve iç denetimini yapalım. O zaman düzelir bu işler. İyi olursa ben, kötüyse o yaptı deniliyor. Futbolla ilgili öne çıktığım zaman sıkılıyorum. Bu benim işim. Benim de oyuncumun da donanımlı olması gerekir. Ülker gibi büyük bir firma futbola neden girdi? Neden çıktı?Adaletli yönetim uzun vadeli eğitim, Türk futbolu ancak böyle kurtulur. Biz Dünya kupasında üçüncü olduk ama dünya futbol piyasasında üçüncü olmadık, olamayız da. Kulüp yapıları değişmeli, her kulübün başkanı o kulübün sahibi olmalı.’