Ürolojik hastalıkları olanlar dikkat! Op. Dr. Salatan’dan hayati bilgiler…

Özellikle erkeklerde görülen ürolojik sorunlar ve tedavileri neler? Üroloji Uzmanı Op.Dr. Yılmaz Salatan, günümüz hastalıklarını ve çözüm önerilerini anlattı…

Ürolojik hastalıkları olanlar dikkat! Op. Dr. Salatan’dan hayati bilgiler…

Üroloji Uzmanı Op.Dr. Yılmaz Salatan, özellikle erkeklerde gözüken hastalıklarla ilgili önemli bilgiler paylaşıp, çözüm önerileri sundu… Salatan’a, her erkeğin başına gelebilecek birçok konuyu sorduk, dikkat çeken bilgiler ve tedavi yöntemlerini öğrendik…

Erektil Disfonksiyon (Sertleşme Sorunu) nedir? tedavisinde neler yapılmaktadır?

Erektil Disfonksiyon, cinsel ilişki için yeterli sertliği sağlayamama ya da sürdürememe şeklinde tanımladığımız, 40 yaş üstü erkeklerin neredeyse yarısının hayatının bir döneminde mutlaka karşılaştığı üzücü bir durum. Tedavide ve teşhiste çeşitli algoritmalar uyguluyoruz. Tedavisinde genellikle 3 basamak tedavisi uygulamaktayız. Birinci basamakta medikal tedaviler, haplar, ilaçlar, vakum pompalar, ekstraksiyon sistemler var. Bunlara son yıllarda şok dalga tedavileri eklendi. Ayrıca PRP dediğimiz P-SHHOT diye isimlendirdiğimiz tedavileri var. Bunların başarı şansları kişiden kişiye değişiyor. Mevcudunda şeker, tansiyon, kalp gibi hasttalıkları olanlar ya da sigara, alkol gibi kötü alışkanlıkları bulunanlar, kolesterol düzeyi problemli olanlar da değerlendirip sebebe göre tedavi etmeye çalışıyoruz hastalarımızı…

Şok Dalga tedavisi ve P-SHHOT tedavilerini anlatır mısınız? 

Şok dalga tedavisi; 2000’li yılların başında kalp için bir takım yeni tedaviler üretilmeye çalışılırken icat edilmiş, aslında farklı güzel bir tedavi bu. Son teknolojik gelişmelerde, elektromanyetik enerji üretebilen jeneratörler çıktı artık. Bunların enerjisini vücuda aktarabilmek için krop denen bir kolu var. Bunun penisteki damarların üzerine belli bir güçte, frekansta enerji yüklemesi yapıyoruz. Bu da penis damarlarındaki hasarları onarıyor, 4-6 hafta içinde yeni damarlar oluştuyor. Mikro damarlar oluşturarak çalışıyor. Daha fazla damara daha çok kan gelebiliyor, daha kaliteli, daha uzun süren ereksiyonlar sağlıyor. Fakat, son 4-5 yıldır ek hastalığı olan hastalara (Şeker, tansiyon, kolestrol, sigara, alkol gibi) yetmiyordu şok dalga tedavisi. Bunun yanına P-SHHOT denilen aslında PRP olan tedavi eklendi. Ne yapıyoruz bu tedavide; hastamızdan kolundan kanını alıyoruz, bir işlemden geçirip hücrelere ayırıyoruz. Büyüme faktörlerini içeren savaşçı hücrelere ayrıştırıp hızlandırdıktan sonra penise geri yüklüyoruz. Bu da, penis dokusunda oksijen düzeyini yukarı taşınmasını ve doku genişlenleşmesini sağlıyor. Şok dalgayla beraber uyguladığımızda, literatürde 3 üniversitede yapılan çalışmalarda yaklaşık yüzde 88 gibi başarı oranı var tedavinin.

Penil protez (Mutluluk Çubuğu) nedir? Bunların ameliyatları hakkında bilgi verir misiniz?

Basamak tedavisinde; artık yapacak bir şey kalmadığında son çare olarak, penil protes yani mutluluk çubuğu dediğimiz ameliyatları yapıyoruz. Tüm dünyada iki farklı çeşidi var bunların. Malleable dediğimiz sürekli ereksiyon halinde tutan malzemeler. Çelik tel var içerisinde eğilip, bükülebiliyor. Malleable ameliyatları yaklaşık yarım saat sürüyor, bir gece hastanede tutuyoruz, 6 hafta ilişki yasağımız var. Sonrasında serbest bırakıyoruz hastamızı. Şişirilebilir olan protezlere gelince; bunların iki çeşidi var dünyada kullanılan. Sadece enine genişleyen protezler, hem enine hem boyuna genişleyen protezler diye ayrılıyorlar. Bu protez ameliyatlarından sonra zevk alma, çocuk olması hiçbir şey etkilenmiyor. Bir gece hastanede tutuyoruz, 6 hafta ilişki yasağı var. 6 hafta sonra nasıl kullanılacağı yönünde eğitimini veriyoruz ve sonrasında hastamıza bırakıyoruz.

Erkeklerde cinsel isteksizlik ne sıklıkta görülmektedir ve nasıl tedavi ediyorsunuz? Formülasyonunu sizin yaptığınız More Male isimli ürün hakkında bilgi verir misiniz?

Cinsel isteksizlikle ilgili aslında bütün algoritmayı Covid-19 salgını biraz değiştirdi açıkcası. Öncesinde de durum çok farklı değildi ama Covid-19’dan sonra birazcık daha damarlar etkilendiği için durum daha sık görülmeye başlandı. 40 yaş üstü erkeklerde iki kişiden birinde hayatının belli bir döneminde mutlaka görülebilen bir durum bu. Yaklaşık görülme sıklığını yüzde 60’lar seviyesinde diyebiliriz. İsteksizliğin sebebine göre tedavi ediyoruz. İsteksizlik genelde hormonal kaynaklı oluyor. Ya da hormonun vücutta kullanılabilirliğiyle alakalı. Bir erkekte genç yaşta prostatizm şikayetleri başlamışsa eğer hormon anormalliğine bağlı olabilir. Önce hormon analizlerini yapıyoruz, sonra gerçek prostat büyümesinin ayrımı yapıyoruz.

MOR MALE ÜRÜNÜ NEDİR?
Mor Male isimli ilacımızdan biraz bahsedersek; içerdiği ekstrakların sinerjistik etkisiyle beyin ile genital organlar arasında iletişimi hızlandırarak çalışan, libidoyu, cinsel isteği, sperm sayı ve kalitesini, kişinin egzersiz performansını artıran, vücudundaki testesteronun öztrojen gibi androjenlere dönüşümünü önleyen, yaşam enerjisini yukarıya taşıyan bir formül açıkcası.

Erken boşalma hastalığını nasıl tedavi ediyorsunuz? 

Erken boşalmaya biz prematür ejakülasyon diyoruz. Bu da görülme sıklığı 40 yaş üstü erkeklerde yüzde 50, yüzde 60 diyebiliriz. Genelde bizim kitabımızdaki karşılığı, erkek düzenli cinsel hayata geçtiğinde yani evlendiğinde erken boşalmamayı öğrenir. Bu öğrenme şekli ben anlattım, sen de öğrendin şeklinde değil. Kasları daha aktif ve verimli kullanmayla alakalı bir durum bu. Erkekte bir kas var. Boşalmaya sağlayan kanal bu kasın ortasından geçiyor. Egzersizlerle o bölgeyi ciddi çalışabilir güçlü bir hale getiriyoruz ve ilişki sırasında kontrolün erkekte olmasını sağlamaya çalıyoruz. Medikal tedaviyle desteklediğimiz şiddetli vakalar da oluyor. Eğer bunlarla düzeltemezsek, genelde karşılaştığımız bir sebep de, sünnet derisinin fazla alınmasından kaynaklı mukozanın uzun kalması. Oradaki damar, sinir sayısı fazlalaştığı için erken uyarılma sağlayıp erken boşalma olabilir şeklinde değerlendirmemiz var. Egzersizle ve medikal tedaviyle düzeltemediğimiz erkeklerin bir kısmını sünnet revizyonu yapıyoruz.

Sistit nedir, nasıl tedavi ediyorsunuz?

İdrar kesesinin enfeksiyonu demek. Akut ve kronik olarak ikiye ayrılıyor. Akut sistitler, ağrılı idrar yapma, kanama, ateşli, bunaltılı, kusmalı olabiliyor. Mikrobik analiz, idrar kültürü antibiyogram testi yapıyoruz. Mikrobu tespit edebilirsek doğru ilacı, doğru dozda, doğru sürede kullanarak tedavi ediyoruz. Kronik sistitlerde durum biraz karışık… Avrupa Üroloji Derneği’nin son yayınlarında kronik sistitleri İnterstisyel sistit olarak artık nitelendiriyorlar. İnterstisyel sistit biraz daha ilginç bir hastalık. Neredeyse idrar kesesi saman nezlesi gibi değerlendiriliyor. Tespiti de zor. Biz bunu ameliyathane şartlarında tamamen mashaneyi doldurup gerip aniden boşaltıp kanamalarla görebiliyoruz. Biz oradan patalojik metaryal alıp o şekilde tanı konabiliyor. Tedavi kısmına gelecek olursak; kronik sistitlerde akut alevlenmelerde antibiyotikleri kullanabiliyoruz. Bir kısmında mikrop yoksa, sadece alerjik reaksiyon varsa, bu tip hastalarda son dönemde deneme aşamasında tedavi var. Ben de onu uyguluyorum ve çok da başarılı sonuçlar alıyoruz. Dimetilsülfoksit dediğimiz bir madde var. Meshane içerisine bunu veriyoruz. Normalda oda ısısında, kötü kokulu bir sıvı. Serumfizyolojikle birleştirdiğimizde kaplıca sıcaklığına yakın bir sıcaklığa ulaşıyor. Mesane içinde mukozanın direnci artırıyor, hücreler arasında bağları sıklaştırıyor, bakterilerin içeriye girmesini engelliyor. Yani hastanın savunma bariyerini güçlendirerek enfeksiyonu önlüyoruz. Çok iyi sonuçlar alıyoruz.

Prostat hastalıkları nelerdir? Tedavilerinde neler yapıyorsunuz?

Prostat, idrar kesesinin çıkışında, idrar olunu çepeçevre saran, kestaneye benzeyen ortalama küçük bir mandalina büyüklüğünde bir organ. Gençlik yıllarında meniyi besleyen sıvıyı salgılıyor. Prostatı olmayan bir erkeğin çocuğu olmaz. Yaşlandıkça, prostat erkeklik elden gidiyor diye paniğe kapılıp daha hızlı hücresel bölünmeye başlıyor ve büyüyor. Büyüyünce idrar yolunu sıkıştırıyor. Sıkıştırınca idrar kesesi şişiyor. Şişince, üzerindeki damar ve sinirlerin arası açılıyor. Beynin mesane üzerindeki kontrolü zayıflıyor bu sefer. Hasta sıkışıyor tuvalete gidiyor idrarını yapmak için bu sefer yaparken kese yoruluyor sinirleri zaafiyette olduğu için, bırakıyor kendini. Hasta çıkıyor ama içerde var daha. Biz normal prostat büyümesi olan hastalarda bu idrar kesesi ile conta arasında uyum bozulmadan bu hastalara müdahale etmek istiyoruz. Ailesinde ciddi prostatla ilgili hastalık öyküsü yoksa 50 yaşından sonra yılda bir sefer üroloji uzmanına gidip kontrol olmasında fayda var. Ancak, 3 çeşit hastalığı var prostatın. Sadece büyümesi değil enfeksiyonu ve kanseri var. Enfeksiyon daha çok gençlik yıllarında, büyümesi ve kanseri ileri yaşlarda görülüyor. O yüzden 50’li yaşlarda kontrol istiyoruz. Prostat kanserini erken yakalarsak ciddi başarılı işler yapıyoruz.

Erkek kısırlığı nedir ve tedavi yöntemi?

Erkek kısırlığı, yüzde 10 sıklıkla görülüyor. Bir yıllık korunmasız ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamamışsa kısırlıktan bahsediyoruz. Erkeklerde sperm anormalliklerinin en sık rastlanan sebebi, varikosel hastalıktır. Erkeklerde yumurtaları besleyen damarların duvarındaki kapakcıkların ya sayısı az ya da fonksiyonları bozuk. Genelde rastladığımız varküsel olan erkeklerin, bayan akrabalarında bacakta varis, makatta hemoroid gibi damar hastalıkları olması. Genetik geçişli bir durum gibi duruyor. Varikosel hastalarında; mikro cerrahi varikoselektimi denen bir ameliyat yapıyoruz. Varikosel ameliyatı olan kısır bir erkeği çocuk sahibi yapma ihtimali yüzde 58.

Üriner sistem taş hastalıkları hakkında bilgi verir misiniz?

Türkiye taş konusunda şanssız bir ülke. Bir sürü taş oluşum mekanizması var. En çok kabul edilen, süper saturasyon teorisi dediğimiz bir teori. İdrardaki taş hammaddelerinin daha fazla miktarlarda olduğu, suyun az alımı olan hastalarda gerçekleşiyor. Taşı olanların, tuzu kısıtlaması, bol su içmesi, kırmızı eti çok fazla tüketmemesi lazım. Taş hastarında tedavide yaklaşımımız şu; ilk teşhis anında taşın yeri ve büyüklüğü kaderini belirliyor. Böbreğin içinde taşı gördük, düşemeyecek bir yerdeyse ona çok müdahale etmiyoruz. Eğer düşebilecek yerde ama rahatsız etmiyorsa bile ona müdahale etmek istiyoruz. Çünkü, bir gün yola düşüp hissetirmeden böbreğin işini bitirebilir. O taşı farketmediğinizde o böbreğin ömrü 6 hafta. Ailesinde böyle bir öyküsü olanlar, aralıklı olarak kontrollere gitsinler. Sessiz taşlar bizim için en korkulan şeyler.

Mesane kanseri nedir? Risk faktörleri ve tedavi yöntemi nelerdir?

Mesane kanseri, idrar kesesinin içinde daha çok sigara içenler ve boya sanayinde benzine maruz kalmış kişilerde ortaya çıkan, karnabahar şeklinde büyüyen tümörler. Bunları genelde teşhis ve tedavi amaçlı, mesaneye giriyoruz, o gördüğümüz şüpheli lezyonları sadece kabarıklıktan değil, mesanenin duvarından da alıyoruz ve patolojiye gönderiyoruz. Adı, evresi kaderini belirliyor bu kitlelerin. En çok buna neden olan şey sigara…

Üroloji nedir?

Üroloji, idrar ve üreme sistemiyle ilgilenen bilim demek. Ülkemizde maalesef çok iyi bilinen bir bölüm değil. Sıfırdan, 100 yaşına kadar hem erkek hem kadınlarda doğuştan anomaliler dahil, böbrek, prostat, mesane, kısırlık, idrar yolları, iktidarsızlık gibi konularla ilgilenen, çok fazla çeşitte ameliyatı olan, çok geniş ilgi alanı olan bir branş. Bursa bu konuda çok şanslı şehir. Dünyanın en gelişmiş kliniklerde yapılıp da, Bursa’da yapılamayan bir üroloji ameliyatı yok.

ÇOCUK YAPMAK İSTEYENLER İÇİN EL KİTABI

“Çocuğunuzu kız mı istersiniz, erkek mi?” isimli kitabınız hakkında bilgi verir misiniz?

Bu benim yazdığım ilk kitap. Kendi hayatımda da uyguladığım bir şeydi bu. Özeti şu; amacım kesinlikle kadere müdahale etmek değil. İstediğimiz cinsiyette çocuğa ulaşabilmek için ihtimalleri arttırmak üzerine kurgulanmış bir kitap bu. İşin sırrı kromozomlarda. Hangi kromozom, hangi biyolojik şartlarda daha rahat yaşayıp, daha rahat hareket ediyor, doğru zamanda doğru yerde hangisi olmasını istiyoruz? Bunu sağlamaya çalışarak ihtimali artırmaya çalışıyoruz. Kitabımızdaki yazılanları uygulayanlar istedikleri cinsiyetteki çocuklara yüzde 90 ulaştılar.

ÇOCUKLARA NE ZAMAN SÜNNET YAPTIRILMALI?

Yeni doğan erkek çocuklarına sünnet öneriyor musunuz? İdeal sünnet yaşı nedir, kimler yapmalıdır? Komplikasyonları nelerdir?

Sünnet konusu; birçok kişi tarafından üstünkörü bilinen ama detayları çok net bilinmeyen bir durum. Erken dönem yeni doğan sünnetini önermiyorum. Çünkü, erkek çocuklarının yüzde 15 gibi bir kısmında, derinin penisin baş kısmına yapışık olma durumu var. 15 gün içinde vücut tarafından salgılanan salgılar ve idrar temasıyla o ayrım sağlanıyor ve açılıyo o aralık. O aralık açılmadan, yapışıkken sünnet için zorlanırsa o deri, ilerleyen dönemde baş kısmına yapışık fibrotik dokular gelişebiliyor. Hemen doğar doğmaz değil ama 3 haftalık olduktan sonra önerebilirim erken sünnet isteyenlere. Genel anlamla hangi yaşta yapılmalı sünnet; benim fikrim 2 yaşın altında yabancıları tanımadığı dönemde, ya da 6 yaşından sonra bizim oturup konuşup herşeyi anlatıp, bunun kötü bişey olmadığını, herkesin bunu yaşadığını söyleyip, korkusunu bertaraf ettiğimiz 6 yaştan sonra önerebilirim. Ama tıbbi bir gerekçe varsa, her yaşta yapabiliyoruz. Sünnet işlemine yasal düzenleme geldi. Yetki başta üroloji uzmanlarına, plastik cerrahi uzmanlarına, genel ve çocuk cerrahlarına verildi.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X