Büyükşehir Belediyesi, Bursa Kent Konseyi (BKK) ve Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği (BUFSAD) işbirliğiyle bu sene dördüncüsü yapılan Uluslararası BursaFotoFest, Chris Steele-Perkins, İzzet Keribar, Carlos Spottorno, Park Jongwoo ve Prof. Dr. Sabit Kalfagil’in ardından sanatçı söyleşisi bölümünde ödüllü fotoğraf gazetecisi Ron Haviv’i ağırladı. İnsan haklarına yönelik fotoğraf çalışmaları bulunan ve birçok sıcak savaş bölgesinde bulunan Ron Haviv, Atatürk Kongre Kültür Merkezi (Merinos AKKM) Hüdavendigar Salonu’nda Bursalılarla bir araya geldi.
Son 25 yılını savaş ve savaş sonrası durumları dünyanın her yerinde belgelemeye çalıştığını söyleyen Ron Haviv, savaş muhabirliğini neden yaptığını anlaması için uzun zaman gerektiğini belirtti. Fotoğrafla tanışma ve gazeteciliğe başlama sürecini anlatan Haviv, ilk yurtdışında gazetecilik tecrübesini Panama’da yaşadığını, şiddet ve müdahaleleri ilk kez orada yakından gördüğünü dile getiren Haviv, heyecanlı olduğu kadar korkutucu olduğunu da ifade etti. Gittiği savaş bölgelerinde yaşadıklarını kısa video ve fotoğraf sunumlarıyla aktaran Haviv, “Panama’dan sonra Berlin’e gittim. Berlin duvarının yıkılışını gördüm. Güney Afrika’ya gittim Nelson Mandela’nın hapisten çıkışını gördüm. Afrika’da savaş fotoğrafları çektim. Okuduğum bir haber sonrası Yugoslavya’nın karışacağını öğrendim. 1991’de Slovenya’ya gittim. İlk bağımsızlığını ilan eden ülke oldu. 2000’e kadar buralarda zaman harcadım. Saraybosna’da daha hiç kurşun sıkılmadığı dönemde fotoğraflar çektim. Bu fotoğraflar dünyanın her yerinde yayınlandı” dedi.
Dünya müdahale etmediği takdirde savaşın başlayacağını ve binlerce insanın ölebileceğini bir mekanın insana hissettirdiğini söyleyen Ron Haviv, çalışmaları sayesinde dengenin değişeceğini ve müdahale olacağını sandığını dile getirdi. Ancak hiçbir şeyin olmadığını ve savaşın 4 sene daha sürdüğünü anlatan Haviv, “100 binden fazla insan öldü. Birçok insan mülteci oldu. Makedonya’da da ardından savaş oldu. Fotoğrafın tek başına bazı şeyleri zorlayacağını düşünüyordum. Bu başarısızlığa çok iyi örnek oldu. Fotoğrafı görenler tepki göstermedi. Dünya bizim gösterdiklerimizi göz ardı etti. Birçok meslektaşım ‘Biz niye buradayız? Burada her şey göz ardı ediliyor’ diyerek geri döndü. Aslında haber yapmak dışında insanlık için delil topluyordum. Bütün liderler ne olduğunu görüyor, ama reaksiyon göstermiyordu. ‘Bilmiyorduk’ diyemezlerdi. Tepki göstermeyen bütün insanlık suçluydu. Çektiğim birçok fotoğraf, Uluslararası Savaş Mahkemesi’nde kullanıldı. Fotoğrafçılığı bu bakımdan ileriye götürmek faydalı olacaktır” diye konuştu.
Afrika’da, Latin Amerika’da savaş fotoğrafları çektiğini hatırlatan Haviv, Yugoslavya’da olanlar ile Suriye’de olanların aynı olduğunu, Arap Baharı’nda Kahire’den Libya’ya geçtiğini ve olanları yakından gördüğünü söyledi.
Amazon ormanlarında insanın doğaya karşı yıkımını da fotoğrafladığını aktaran Ron Haviv, yasadışı altın madenciliği üzerinde yaptığı çalışmalarda ormanların nasıl yok edildiğini fotoğrafladığını anlattı. Toprakların tazyikli sularla eritildiğini, yüzyıllık ağaçların kesildiğini ifade eden Haviv, ormanların yok edilmesini izlemenin de savaştan farklı olmadığını dile getirdi.
Program, soru cevap bölümüyle sona erdi.