Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Evet Platformu” tarafından İstasyon Meydanı’nda düzenlenen “Erzurum Buluşması”na katılarak, vatandaşlara hitap etti.
İki yıllık bir aranın ardından tekrar Erzurumlularla birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Erdoğan, “Sizlerle gurur duyuyorum, sizleri Allah için çok seviyorum.” diye konuştu.
Vatandaşlara, 16 Nisan’a çok az bir süre kaldığını anımsatarak, “Kapı kapı dolaşmaya var mıyız?” diye soran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dolaşacağız, kale içeriden fetih olunur onun için hanım kardeşlerimin görevi çok ağır. Sadece Erzurum değil, dışarıdaki Erzurumluları da arayacağız, onlara da anlatacağız.” şeklinde konuştu.
Erdoğan, Erzurum’un sıradan bir vilayet olmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Erzurum, ‘Kilidi Mülki İslam’ın’ sıradan bir il değil burası, Erzurum, doğunun sınır taşı. ‘Dadaş çelik bir yaydır, onu germeye gelmez, çağlayan bir sel olur, dağlara da baş eğmez.’ Dağlara baş eğmeyen Dadaş, meydanı bunlara dar etmeye hazır mı? Ağızlarından salyalar akıtarak Türkiye’nin tökezlemesini bekleyenlere bir kez daha derslerini vermeye hazır mı? 7 Haziran seçimlerinden sonra yaşananları unutmadık değil mi? İçeride ve dışarıda ne kadar ihanet odağı varsa hepsi birden ülkemizin üzerine nasıl çullandığını gördünüz değil mi? ‘Türkiye yeniden koalisyonlu günlere dönüyor.’ diyerek, ‘Artık istediğimiz gibi at koştururuz.’ diyerek hemen efelenmeye başlayanları hatırlıyorsunuz değil mi? Terör örgütlerini destekleyerek, şımartarak, silahlandırarak, üzerimize salanlar, bu cesareti 7 Haziran’da çıkan sonuçtan alıyorlardı. Türkiye ne zaman ki yeniden istikrarı garantiye aldı işte o zaman bu terör örgütlerinin başını ne yaptı? Ezdi.
16 Nisan terörün inşallah bu ülkede kilidinin kırıldığı bir gün olacaktır. Şu anda Tendürek’te inlerine girdik, Gabar’da inlerine girdik, Cudi’de inlerine girdik, Besler Dereler’nde inlerine girdik. Şu anda 20 ayda 10 bini aşkın teröristi etkisiz hale getirdik. Durmak yok, yola devam. Bu ülkenin huzurunu kaçıranlara, bu ülkenin birliğini, beraberliğini bozanlara, bu ümmeti parçalamaya çalışanlara tarihi bir ders veriyoruz, vermeye devam edeceğiz.”
“Göreve geldiğimizde 6 vilayette doğalgaz vardı”
Erdoğan, Erzurum’un soğuğuyla bilindiğini, doğalgazın hem ısınma hem de günlük kullanımdaki öneminin de ortada olduğunu belirtti.
Oltu, Pasinler ve Horasan ilçelerine bu yıl içinde, Karaçoban, Narman, Tortum ilçelerine önümüzdeki yıl, İspir’e de en geç bir sonraki yıl doğalgaz verileceğinin müjdesini veren Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bundan tabii birinci derecede hanım kardeşlerim mutlu olacak. Çünkü şu anda evini bir soba ile ısıtamıyor. O kömür, onun çilesini, ah ah anam da çekti, siz de çekiyorsunuz. Apartmanın en altına in, oradan yukarı katlara kömür taşı. Onun bütün pisliğini temizle. Zaman gelir maalesef acılar. Şimdi doğalgaz bağlanınca banyo, mutfak, tüm odalar sımsıcak. Evler inşallah pırıl pırıl, huzurlu olacak. Benin Dadaşım buna layık ya. Tüm Erzurumlular buna layık. 81 vilayette 80 milyon bu doğalgazı kendi evinde bulacak. Nereden aldık, nereye geldik. Göreve geldiğimizde 6 vilayette doğalgaz vardı. Şimdi 81 vilayetin birinci derecede merkezlerine girildi, ilçelere doğru yayılıyoruz. Bu ilçelerdeki vatandaşlarımıza hayırlı olsun.”
“2026 için hazırlık yapıyoruz”
Üniversite kış oyunlarının yapıldığı Erzurum’a olimpiyatların da yakışacağını belirten Erdoğan, “Şimdi ilk etabını yaptık, olimpiyat olunca ufak tefek bazı düzenlemelerle, her şey zaten hazır, ona da gireceğiz. Şöyle Erzincan ve Kars’ı da yanımıza alarak bu organizasyona aday olsak fena mı olur? 2026 için böyle bir hazırlık yapıyoruz.” ifadesini kullandı.
Erdoğan, 16 Nisan’da istikrar ve güven ortamının garantisi olacak yeni yönetim sistemine geçerek Erzurum’un ve ülkenin önünde yeni bir dönem açacaklarını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Soruyorum, kimler ‘hayır’ diyor? Kandil ‘hayır’ diyor mu? Bölücübaşının bulunduğu İmralı ‘hayır’ diyor mu? Pensilvanya’daki FETÖ ‘hayır’ diyor mu? Batı’daki Türkiye düşmanları, bizim düşmanlarımız ‘hayır’ diyor mu? Terör örgütleri yataklandılar ve orada şimdi onların Türkiye düşmanlarıyla, sosyalistleriyle, komünistleriyle bir araya gelmişler ve bunlar bize karşı kampanya yürütüyorlar. İsviçre’de parlamento önünde dev bir, benim resmimim olduğu pankart, şakağıma silahı dayıyorlar, ‘Erdoğan’ı öldürün’ diyorlar. Bunlar zavallı, aklını kiraya vermiş olanlar. Biz kefenimizi giyerek yola çıktık, bizi ölümle yıldıramazsınız. Biz, ölüme inanmış insanlarız, kaza ve kaderin imandan olduğuna inanmış insanlarız, bizi ürkütemeyeceksiniz, bizi bölemeyeceksiniz. Bizi bu yolumuzdan alıkoyamayacaksınız, ezanlarımızı susturamayacaksınız. İnşallah 16 Nisan’da ‘evet’in önünü kesemeyeceksiniz.”
“Kemal hep yalan söylüyor, beni yormuyor”
Türkiye’de bir ana muhalefet boşluğu olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
“Şimdi diyeceksiniz ki ‘Kılıçdaroğlu var ya’. Dadaşlar size cevabını bir Dadaş fıkrasıyla vereyim. Dadaşa sormuşlar, ‘Kamil’i mi seversin, Kemal’i mi seversin’. Dadaş hemen cevap vermiş, demiş ki ‘Kemal’i severim’. ‘Niye’ demişler. Dadaşın cevabı çok manidar. ‘Kamil bir yalan söylüyor, bir doğru. Kemal hep yalan söylüyor, beni yormuyor’ demiş. Kılıçdaroğlu da hep yalan söylediği için artık kimseyi yormuyor. Ama bu durum ülkemizde bir boşluk da ortaya çıkarıyor.”
“Kanser hastalarının tedavisini, masrafını üstleneceğiz”
Türkiye’de 30 büyükşehirin tamamında modern şehir hastanelerinin yapılacağını ifade eden Erdoğan, Yozgat, Isparta, Mersin, Balıkesir şehir hastanesinin tamamlandığını anlattı.
Bunun da insanına değer vermek olduğunu belirten Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun Savaş Ay’ın programına katıldığındaki “Tedavi olma, hastaneye gitme özgürlüğü engellenemez” şeklindeki sözlerini hatırlatarak, şöyle devam etti:
“Lütfettin. Yoksa onu da engelleseydin. Reçete yazılıyor, ilacını alamıyordu benim vatandaşım. Şimdi böyle bir dert var mı? İstediği eczaneden gitsin alsın, istediği hastaneye gitsin. Engel var mı? Kuyruk falan böyle bir şey var mı? Geçen Başbakanımızla da Recep beyle (Sağlık Bakanı Recep Akdağ) de konuştuk. Kanserle ilgili ilaçlarda bir sıkıntı vardı, yani bedelini kanserli hastanın ödemesi gibi. Dedik ki ‘Bunu da devlet halledecek.’ Hazırlıklar ona göre yapıldı, yapılıyor. Bu tür hastalarımızın da inşallah tedavisini, masrafını devlet olarak üstleneceğiz.”
“Tutturdu bir tek adam da tek adam”
Seçilme yaşının anayasa değişikliğiyle 18 yaşına düşürüleceğini vurgulayan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bunun da önünü kesmek istediğini belirterek, “Ya dur, battıkça batıyorsun.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Gazi Mustafa Kemal, ‘Gençler Cumhuriyeti ve vatanı size emanet ediyorum’ diyor. Ne oldu? Hani sen Gazi Mustafa Kemal’in kurduğu partinin genel başkanıydın? Bak o ne diyor, sen ne diyorsun? Yalan söylüyor. Tutturdu bir tek adam tek adam. Ne tek adamı ya? Şu bizim 18 maddeyi okusan burada böyle bir şey yok. Eğer partinin genel başkanı ve cumhurbaşkanı olmak tek adamlıksa o zaman Gazi Mustafa Kemal tek adam. Niye? Hem Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı’ydı hem de Cumhurbaşkanı’ydı. Aynı şekilde İsmet İnönü hem partinin Genel Başkanı’ydı hem de Cumhurbaşkanı’ydı. Kendi partisinin geçmişinden haberi yok. Dadaş doğru söylemiş, ‘Hep yalan söylüyor, beni yormuyor.’ Öyle.”
“Onların kabus günü benim milletimin bayramı olacak”
Erdoğan, “Artık devlet hiçbir aracı olmadan, doğrudan milletin devleti haline geliyor. Millete değil, kendilerine hizmet eden, devlet hayaliyle yananlar için 16 Nisan kabus günüdür. Onların kabus günü benim milletimin bayramı olacaktır.” diye konuştu.
“Bu gerçeklere uygun politikalar geliştirmeli, operasyon yürütmeliyiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Karadeniz’de, Akdeniz’de mevzi kaybettiğimizde Anadolu’da tutunamayacağımız belli değil midir? Türkiye’nin savunması Balkanlardan, Kafkaslardan başlamaz mı? Öyleyse bu gerçeklere uygun politikalar geliştirmeli, operasyon yürütmeliyiz.” ifadelerini kullandı.