Merkez Bankası, yılın üçüncü enflasyon raporunda, kırmızı et fiyatlarındaki artışa dikkati çekti. Mayıs ve haziran ayları ile işlenmemiş gıda fiyatlarında artan meyve ve sebze ürün arzına bağlı olarak bir düzeltme eğilimi gözlendiği belirtilen raporda, “Taze meyve ve sebze fiyatlarındaki düşüşlere karşılık, kırmızı et fiyatlarındaki yüksek artış eğilimi canlı hayvan varlığındaki arz sıkıntısına bağlı olarak devam etmiş, kırmızı ette son bir yıllık dönemdeki fiyat artışı yüzde 23’lere ulaşmıştır. Kırmızı et fiyatlarında süregelen bu olumsuz görünüm gerek gıda gerekse yemek hizmetleri enflasyonundaki iyileşmeyi sınırlayabilecek önemli bir risk unsuru olarak belirmektedir” ifadesi kullanıldı.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı da raporun açıklandığı toplantıda, kırmızı ette enflasyonun yüzde 20’nin üzerinde olduğunu, bunu yüzde 8’e indirme konusunda mutabakattan bahsetmişti. Başçı, “Yüzde 8’lik bir rakam üretici ve tüketici için de iyi. Bu noktada bizimkinden çok daha fazla araç var. Besi hayvanı ithalatı gibi yöntemler var, bunu kontrol ederek enflasyonu aşağı çekme ihtimali var” değerlendirmesinde bulunmuştu.
“Et ithalatının yapılması, fiyatın düşeceği anlamına gelmiyor”
Merkez Bankasının uyarısı sonrası, konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Türkiye Kırmızı Et Üreticileri Merkez Birliği Genel Başkanı Bülent Tunç, canlı hayvan ithalatında yüzde 15 gümrük vergisi alındığını belirterek, bunun da üreticilerin maliyetlerine yansıdığını söyledi.
Bu isteklerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürlüğüne yazılı olarak bildirdiklerini ifade eden Tunç, bakanlıktan “piyasayı inceledikleri, duruma göre gerekli müdahaleleri gerektiği zaman yapma iradesine sahip oldukları” yanıtını aldıklarını ancak bu yanıtın kendilerini tatmin etmediğini dile getirdi.
Tunç, besilik hayvan ithalatı konusunda defalarca düzenleme yapıldığını ancak gümrük vergisi konusunda bir adım atılmadığını belirterek, “Yöneticiler vatandaşa ucuz et yedirmek istiyorlarsa, et üreticisine yüklenmesinler. Besilik hayvan ithalatında yüzde 15 KDV’yi, kasaptaki yüzde 8 KDV’yi, yemdeki yüzde 8 KDV’yi düşürsünler. Zaten eti daha ucuza mal etmenin ve tüketmenin yolunu böyle buluruz. İthalat konusunda bir sürü düzenleme yapıldı ama zamanında yapılmayan bu müdahalelerden ötürü etin fiyatı bu kadar yükseldi” şeklinde konuştu.
Ziraat Bankasından tarım kredisi kullanabilmek için canlı hayvanların sigortalanması gerektiğinin altını çizen Tunç, büyükbaş hayvan için sigorta bedelinin 400 liraya kadar yükseldiğini, bu konuda da mağdur olduklarını vurguladı. Et ithalatına da karşı olmadıklarını belirten Tunç, şunları kaydetti:
“İhtiyaç varsa ithalat da yapılsın biz buna karşı değiliz. Kırmızı et tüketilmeli, gençler ve çocuklar kırmızı eti tüketmeli. 1 kilogram fazla et tükettirebilirsek bu ülke olarak başarımız olur. Ama daha önce et ithalatı yapıldı. Bu ithalatın yapılması demek, et fiyatının düşeceği, insanların tüketebileceği anlamına gelmiyor. Ne oldu, o dönemde bazı insanlar vatandaşlara ucuz eti yedirmediler. Belli bir kesim fiyatların düşmemesi için elinden geleni yaptı. Buradaki kazancı 3-5 firma aldı.”
Kurban Bayramı için gerekli tedbirler alındı
Tunç, Kurban Bayramı için üreticilerin gerekli tedbirleri aldığını belirterek, “Üreticiler Kurban Bayramı için hayvanlarını her yıl özel olarak hazırlar. Hiç kimseyi biz o konuda mağdur etmek istemeyiz. Büyükbaştan çok küçükbaş hayvan kesilmesini öneriyoruz. Küçükbaş üretimimiz fazlasıyla var” diye konuştu.
“Besi danası ithalatı devam etmeli”
Ulusal Kırmızı Et Konseyi Başkanı Mustafa Bılıkçı da besi işletmelerinin üretim maliyetleri göz önüne alındığında sürdürülebilir üretim için hammaddelerin girdi fiyatlarının daha fazla desteklenerek üreticinin üzerindeki maliyet yükünün azaltılması gerektiğine dikkati çekti.
Kırmızı et üreten sanayicilerin yeterli hammaddeye ulaşmakta sıkıntı çekmelerinin büyük sorun oluşturduğunu anlatan Bılıkçı, şöyle devam etti:
“Bu kapsamda sanayici üretici işbirliği içerisinde üreticinin kaliteli, yüksek verimli dünya standartlarına uygun et üretimi ile et tedariki sağlanmalıdır. Kısa vadeli ve günlük düzenlemelerden ziyade uzun dönemli, kırmızı et ve süt sektörünün tamamının ortak çıkarlarını koruyan, üreticinin sürdürülebilir üretim yapmasını, sanayicinin yatırımlarını büyütebileceği, istihdam sağlayacağı, tüketicinin sağlıklı, güvenli ve ucuz eti tüketebileceği şekilde orta ve uzun vadeli tedbirler alınması gerekmektedir.
Bakanlık, fiyat istikrarının sağlanması için sözleşmeli besicilik kapsamında şimdiye kadar 200 bin adet besi danasının ithaline müsaade etmiştir. Ağustos ayından itibaren ithal edilen besilik hayvanların kesimine müteakip fiyat istikrarı sağlanacağını düşünüyoruz. Karkas fiyatlarının sürdürülebilir olması amacıyla rakamın artırılması için Bakanlıkça, besi danası ithalatı çalışmaları devam ettirilmesi görüşündeyiz.”