Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Prof. Dr. Murat Türkeş, yağışların yıllık ortalamasında büyük değişimlerin olduğunu söyleyerek, “Biz zaten sıcak hava dalgalarının etkilerini klimatolojik olarak çoktan yaşamaya başladık. Bunu 1985’ten beri yaşıyoruz. Yakında en kötü senaryo oluşacak. Ne gibi iklim olayları ile karşılaşacağımızı öngöremiyoruz. Ve bu noktaya gelirsek artık geri dönüşü olmayacak” dedi.

3 milyon ton karbon

Greenpeace’in Beyoğlu’ndaki Cezayir Toplantı Salonu’nda düzenlediği İklim Krizi ve Türkiye panelinde konuşan Türkeş, fosil yakıtlar ve diğer hava kirletici gazların iklim değişikliğini etkileyen dış etmenlerden olduğunu vurguladı. Türkeş, “En son 2014’te 10 milyar ton karbonun atmosfere salımı gerçekleşmiş. Bunun dörtte birini ABD tek başına gerçekleştiriyor. Artık atmosfer bu birikimi tutamıyor. Her yıl nerdeyse 3 milyon ton karbon atmosferde asılı kalıyor. Karbondioksit birikimi iklim krizinin odak noktası” diye konuştu.

‘Güneş cumhuriyetine’

Greenpeace Akdeniz Kampanyalar Sorumlusu Özgür Gürbüz de, sadece enerji tasarrufu ile Akkuyu’daki nükleer santrala ya da dört büyük termik santrala gerek kalmayacağını belirtti. Türkiye’nin, yenilenebilir enerji kaynakları açısından potansiyele sahip olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu:

“Türkiye bunu başarabilir. Zaman kaybetmeden fosil yakıtlardan çıkışı tüm dünyada sağlamalıyız. Kısaca fosil imparatorluğundan güneş cumhuriyetine geçmeliyiz.”