Mikro sanatın dünyadaki en önemli temsilcilerinden biri olan, insanların “İncir çekirdeğini dolduran adam” ve Türkiye’nin “Microangelo”su olarak adlandırdığı mikro art sanatçısı Hasan Kale, Türk kahvesini sanatıyla birleştirerek tanıtacak.
Es geçilen, görülmeyen, bazen “çöp” gibi görülen minik objeleri sanat kapsüllerine çevirip değişik bir bakış açısı kazandıran Kale, dünyada yeni bir konuşma dili oluşturmak için 25 yıl önce mikro art sanatına başladı.
Bugüne kadar 350 farklı mikro eser üreten Kale, objelerini mikro objeler ya da yiyecekler üzerine yapıyor. Sanatçının, İstanbul manzarasını resmetmesi için bir kabak çekirdeği, incir tohumu, şişe kapağı ya da deniz kabuğu yetiyor.
Sanatıyla insanları kendine hayran bırakan Kale, eserlerinde genellikle İstanbul ve Anadolu’daki yaşanmış kültür izlerini işliyor.
Kale, gittiği birçok ülkede de kültür ve sanatı başka bir dille anlatmaya çalışarak bir nevi kültür elçiliği yapıyor.
Sanatını, farklı yerlerde yapmaktan çekinmeyen Kale, 7 Eylül’de New York’ta Türk kahvesini sanatıyla dünyaya tanıtmaya hazırlanıyor.
“Türk kahvesi bir ritüel”
Mikro art sanatçısı Hasan Kale, AA muhabirine yaptığı açıklamada, New York’a, Türk kahvesinin ne kadar önemli bir ritüel olduğunu anlatmak için gideceğini söyledi.
Kale, New York ziyaretinde kahve çekirdeklerinin, fincanların, tabakların ya da kağıtların üzerine telvelerle çizim yapacağını, çizimlerini sadece kahveyle gerçekleştireceğini ve içeriğinin dünyanın farklı bir ülkesi ya da şehri olacağını anlattı.
Türk kahvesi ritüelinin espresso gibi şat atmak olmadığını vurgulayan Kale, “Bu bir sohbet, sohbetin sonunda niyetler tutulur, telvesinden yüz maskesi, ayrıca sanat da yapılır.” diye konuştu.
Türk kahvesi pişirme tekniğinin hiç kimseye benzemediğini aktaran Kale, yanında lokum, müzik ve mikro art sanatıyla birlikte beş duyuya hitap edeceklerini belirtti.
Kale, “Dünyada böyle bir tanıtım olduğunu zannetmiyorum. Biz ayaklarına kadar gidip başka dille, başka bir şey anlatarak, hem görsel hem tatsal ve duysal olarak beş duyuyu harekete geçireceğiz. Başka bir manada kendi kültürümüzü, Türk kahvesinin ne kadar önemli bir ritüel olduğunu anlatmaya gidiyoruz. Bence çok keyifli ve başarılı geçecek bir projenin başlangıcı olacak. Buradan dünya turuna çıkacağız.” dedi.
“Yabancılar hayret ediyor”
Mikro art sanatına yabancıların hayret ettiğini dile getiren Kale, eserleri gördüklerinde, kötü günlerinde olsalar bile dudaklarının kenarına bir tebessüm yerleştiğini ve mutlu olduklarını dile getirdi.
Mikro art sanatçısı Hasan Kale sözlerini şöyle tamamladı:
“İnsanlar mikro artla birlikte detaylı çalışmaları görmeye başlıyorlar, içine girmeye başlıyorlar ve minicik objelerin hayatımızda ne kadar önemli olduğunu anlamaya başlıyorlar ki bu çok güzel bir şey aslında. Yüzdeki gülümsemelerin yanı sıra gözlerinin içindeki gülümsemeleri arttırmak üzere bu dünya turuna başlıyor olacağız. Bu yüzden bunlar bize keyif veriyor ve yaptığımız iş manevi olarak bizi destekliyor o zaman da daha iyilerini yapmak için yolumuza devam ediyoruz.”