Başbakan Ahmet Davutoğlu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri kanaat önderleri ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerini Çankaya Köşkü’nde kabul etti.
Başbakan Davutoğlu burada yaptığı konuşmada, “Şunu net olarak söylüyorum; teröre karşı yürüttüğümüz kararlı mücadele sonunda Türkiye terörden arınacak, terörden kurtulacak, şehirlerimiz barikatlardan, çukurlardan ve silah deposu olmaktan kesinlikle arındırılacaktır. Bütün şehirlerimiz, ilçelerimiz, dağlarımız, ovalarımız terörün yol açtığı tahribattan kurtulacak ve bütün vatandaşlarımız huzura kavuşacak” ifadelerini kullandı.
“Vicdanının sesi olacağız”
Davutoğlu, “Kim eline silah alıp bir başka kardeşimize yönelik olarak bu silahı doğrultursa, kim şehirlerimizi harabeye çevirmek isterse, kim Fatih Paşa Camii gibi kutsal mekanlarımızı mermileriyle tahrip etmek isterse hepimiz ona karşı çıkacak ve bu toprakların ortak feyzinin, vicdanının sesi olacağız. Bizim mücadelemiz bu ülkenin birliğine, dirliğine ve kardeşliğine kasteden cani şebekelerle, insanlık dışı terör örgütleriyle. Bizim mücadelemiz okullara, hastanelere, camilere, sokaktaki insanlara saldıracak kadar gözü dönmüş menfur odaklarla” şeklinde konuştu.
“Yeni bir dönüm noktasındayız”
“Yeni bir dönüm noktasındayız. Soğuk savaş yıllarından kalan bölücü terör örgütü ve onun uzantısı olan partinin sözcüleri, bugün ısrarla kamuoyunu tahrik ediyor” diyen Başbakan Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bugün dahi tahriklerine devam ettiler. Bununla yapmaya çalıştıkları, Türkiye’yi yeniden eski Türkiye’nin kargaşaya, çatışmaya dayalı düzenine çekmeye çalışmaktır. İstiyorlar ki onların çatışmacı ortamına biz de ayak uyduralım, devlet eski devlet olsun ve terörü besleyen krizler yeniden yaşansın. Emin olunuz, 12 Eylül zihniyeti ile onun çıkardığı bölücü terör örgütünün zihniyeti temelde aynı faşizan zihniyettir.”
“Terör kandan, gözyaşından ve nefretten beslenen bir sektör”
Başbakan Davutoğlu, “Terör bugün kandan, gözyaşından, nefretten beslenen bir sektör. PKK başta olmak üzere terörü, şiddeti iş edinmiş, yaşama biçimi haline getirmiş karanlık yapıların boy gösterdiği, başında terör baronlarının, silah tüccarların bulunduğu bir sektör. Bu sektörü sadece güvenlik tedbirleriyle değil adaletle, hukukla, vicdan ve merhametle çökerteceğiz. Devlet adına pozisyonumuzu, kanlı ihalelere katılan terör örgütüne göre değil vatandaşlarımızın taleplerine göre belirleyeceğiz” dedi.
“Bizim elimizde tek bir masumun bırakın kanı, gözyaşı dahi yoktur”
Başbakan Davutoğlu, “Bir sanatçının yönelttiği zalimlik” eleştirisine dair de şunları kaydetti:
“Bizim elimizde tek bir masumun bırakın kanı, gözyaşı dahi yoktur. Ama birileri, birilerine gözyaşı döktürmek isterse, birileri İsrail’in ya da Esad rejiminin yaptığı gibi mazlumlara zulmetmek isterse, birileri bugün PKK terör örgütünün yaptığı gibi bu halka zulmetmek isterse onun karşısında da sessiz kalacak kadar, Allah’ın ve milletin bize lütfettiği bu iktidar gücünden nasipsiz değiliz.”
“Bizim siyaset felsefemiz insanı esas alan bir anlayıştır”
Başbakan Davutoğlu, “Son dönemde yaşadığımız acı olaylar ve tecrübeler ışığında bir taraftan tek tipçi anlayışı dayatan her türlü anlayışa karşı mücadele ederken ve terör örgütlerine karşı en yoğun mücadeleyi verirken, diğer taraftan da demokratikleşme üzerinden hem eşit yurttaşlık ilkesini egemen kılmaya hem de o köklü kadim kültürü modern formlar içinde bir arada yaşatan çok büyük bir harman oluşturmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Bizim siyaset felsefemiz insanı esas alan, insanı odağa alan ve ondan sivil toplumu, ondan da devleti inşa eden bir anlayıştır. Onun için sizlerle istişare etmeye büyük önem veriyorum. Sizler bütün bu sürecin sıradan nesneleri değilsiniz.”
“AK Parti milletin birlik hissiyatından doğmuştur”
AK Parti’nin geçmişin ayrıştırıcı, baskılayıcı, ötekileştirici siyasal zihniyetlerine tepki olarak milletin birlik hissiyatından doğmuş bir hareket olduğunu belirten Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Aksine bir adım atarsak zaten bu hareketin kuruluş felsefesine ve gücünü aldığı bütün kadim birikime ihanet etmiş oluruz. Onlara ihanet etmektense bu toprakları bize sadece vatan değil büyük bir medeniyet harmanı olarak bırakan o büyük mirasa ihanet etmektense her şeyimizden fedakarlık etmeyi tercih ederiz.”
Başbakan Davutoğlu, “Sadece Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak ve son seçimlerde büyük halk desteği almış AK Parti’nin genel başkanı olarak değil sıradan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Ahmet olarak, bir kardeşiniz olarak zihnimin veya gönlümün ucunda herhangi bir kardeşime bakarken, vatandaşımla kucaklaşırken ‘Acaba bu Kürt mü, Türk mü, Alevi mi Sünni mi’ diye sorarsam o andan itibaren aldığım her nefes bize haram olsun. Böyle bir ayrımı düşünmedik, düşünmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
“Demokratik kazanımlara zarar vermesine izin vermeyeceğiz”
Davutoğlu, “Güvenlik politikaları gibi bir kavram üzerinden, ‘Türkiye’nin 90’lı yıllara döneceğini’ iddia edenlere buradan açık ve net ifade ediyorum; terörle mücadelede en kararlı tutumu sürdürürken, demokratik kazanımları koruma konusunda da en tutarlı, en dirayetli çizgiyi devam ettireceğiz. Terörle mücadelenin demokratik kazanımlara zarar vermesine, demokratik kazanımlar üzerinden özgürlük ortamının istismar edilerek şehirlerimizin tarumar edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
“Yalan, şiddet ve terör gençlerimizi zehirleyemeyecek”
“Yalan, şiddet ve terör, gençlerimizi zehirleyemeyecek, onların kardeşçe geleceğe yürümelerine engel olamayacak” ifadelerini kullanan Başbakan Davutoğlu, “Türkiye büyük ve güçlü bir ülkedir. Demokrasisiyle, istikrarıyla, öz güveni ve büyük potansiyeliyle ileri hedeflere yürüyen bir ülkedir. Demokrasimizi, özgürlükçü, adil ve ileri bir anayasa taçlandırmakta da kararlıyız. Çözüm iradesi bizdedir. Çözümsüz hiçbir meselemiz yoktur” ifadelerini kullandı.
Başbakan Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti:
“Nefret diliyle konuşanlara, kin ve nefret tohumu ekenlere, kanı durdurmak için bir tek cümle kuramayanlara karşı da yine hep beraberiz. Onların terörden, kandan beslendiklerini artık ayan beyan görüyoruz. Her gün ateşe benzin döken beyanlarını görüyoruz. Birbirimizin hukukunu korumaya özen gösteriyoruz. Herkes emin olsun, yaraları saracağız ve hayat en kısa zamanda normale dönecek.”