Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, tatilini yarıda keserek döndüğü Berlin’de Dışişleri Bakanlığında basın toplantısı yaptı. 

Türk-Alman ilişkilerinde son on yılda hem çok iyi hem de bir o kadar zor ve kötü dönemlerin yaşandığını belirten Gabriel, bu durumun bugün de böyle devam ettiğini kaydetti.

Kötü dönemlere iki tarafta yaşanan yanlış anlaşılmaların, çekincelerin ve ön yargıların etki ettiğini aktaran Gabriel, iki ülke arasındaki ilişkilerdeki zor dönemlerde krizlere karşı çözümler bulduklarına işaret etti.

Gabriel, “Türkiye’den yapılan suçlamara cevap verilmediğini ve sabır gösterildiğini, ayrıca hayal kırıklığına uğradıklarını ancak bunun böyle devam edemeyeceğini” savunarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye politikasını yeniden düzenlememiz gerekiyor. Kimsenin hukuki güvencesinin olmadığı bir ülkeye yatırım yapılması tavsiyesinde bulunamayız. Bundan dolayı federal hükümetin Alman yatırımlarının gerçekleştirilmesi konusunda nasıl garanti vereceğini göremiyorum.”

İhracat kredi garantileri ve ekonomik yardımlar konusunda nasıl davranılacağını da inceleyeceklerini ifade eden Gabriel, Türkiye’ye Avrupa Birliği’ne (AB) hazırlık kapsamında yapılan yardımları da Avrupalı partnerleriyle değerlendireceklerini bildirdi.

Gabriel, Türkiye’ye yönelik seyahat uyarısını da sertleştirdiklerini söyledi.

“İyi ve güven içinde ilişki”

Bu konularda Almanya Başbakanı Angela Merkel ve eylüldeki federal başbakanlık seçiminde aday olan Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Martin Schulz ile konuşarak görüş alışverişinde bulunduğunu belirten Gabriel, Schulz’un Gümrük Birliği’ni de gündeme getirdiğini kaydetti.

Gabriel, “Türk tarafına bir kez daha AB değerleri temelinde diyaloğa geri dönmesi çağrısında bulunuyoruz.” dedi.

Gelecek günlerde alınan söz konusu tedbirleri somutlaştıracaklarını aktaran Gabriel, Türkiye’de gözaltında bulunan Alman vatandaşlarının serbest bırakılmasını da istedi.

Türkiye ile ilişkilerin iyi olmasını istediklerini dile getiren Gabriel, “Biz Türk hükümetiyle iyi ve güven içinde ilişkilerin olmasıyla ilgiliyiz. Türkiye’nin, Batı’nın bir parçası olmasını veya bulunduğu yerde kalmasını istiyoruz.” dedi.

Gabriel, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimine de işaret ederek, “Şans eseri başarısız oldu.” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin bu konudaki ve AB katılım sürecine ilişkin duyarlılığını bildiklerini belirten Gabriel, Almanya’da yaşayan 3 milyonun üzerinde Türk kökenli vatandaşların da kendileri için önemli olduğunu ve onların Alman toplumunun parçasını oluşturduğunu bildirdi.