Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiseri Antonio Guterres, “Türkiye, sığınmacılar için sınırların gitgide daha çok kapalı olduğu bir dünya için örnek teşkil ediyor” dedi.
Mardin’deki temasları kapsamında 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü dolayısıyla Suriye ve Irak’tan Türkiye’ye sığınan mültecilerin kaldığı Midyat Çadır Kenti’ni ziyaret eden Guterres ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği Özel Temsilcisi Angelina Jolie, izlenimlerine ilişkin basın toplantısı düzenledi.
Konuşmasına “Türkiye, sığınmacılar için sınırların gitgide daha çok kapalı olduğu bir dünya için örnek teşkil ediyor. Biz bu nedenle bugün buradayız” sözleriyle başlayan Guterres, Türkiye’nin bu yardımları çok az destek alarak gerçekleştirdiğini vurguladı.
Guterres, “Bugün burada olmamın bir diğer önemli nedeni de Türkiye Cumhuriyeti devletine, yetkililere ve Türk insanlarına göstermiş oldukları destekten dolayı teşekkürlerimi iletmektir” diye konuştu.
“Eşi görülmemiş ölçekte yerinden edilme ile karşı karşıya kaldık”
İki gün önce İstanbul’da BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin Küresel Eğilimler Raporu’nun lansmanının gerçekleştirildiğini hatırlatan Guterres, bu kapsamda 2014 yılına ilişkin raporda ortaya çıkan tablonun çok endişe verici olduğuna işaret etti.
Guterres, neredeyse 60 milyon kişinin 2014 yılı içinde zorunlu olarak yerinden edildiği, zulüm ve savaşlar nedeniyle evlerinden kaçmak zorunda kaldığını gösteren bir tablo ile karşı karşıya kaldıklarına dikkati çekerek, şunları dile getirdi:
“60 milyonun her biri birer insan hikayesi ve birer trajediyi yansıtıyor. Git gide artan sayılardan bahsediyorum size. 2010 yılında günde 11 bin kişinin ülkesini terk etmesi söz konusu iken 2011 yılında bu sayı 14 bine, 2012’de 23 bine, 2014 yılının sonunda da 46 bin 500’e ulaşmış. Dünyada eşi görülmemiş ölçekte yerinden edilme ile karşı karşıya kaldık. Uluslararası camianın iki kere başarısızlığa uğradığını gördük. İlki tüm bu çıkan çatışmaları, zulümleri, yerinden edilmeleri ve acıları önleyememesi, ikincisi de bu çekilen acıların sebebi olarak yapılması gereken müdahale ve yardımlar konusunda yetersiz kalması.”
“Güvenlik Konseyi maalesef aktif bir şekilde işlev göremiyor”
“Güvenlik Konseyi maalesef aktif bir şekilde işlev göremiyor. Güç ilişkilerinin belirsiz olduğu ve öngörülemezlik ile cezasız kalmanın oyun haline geldiği savaşta olan bu dünyada, bu çatışmalara taraf olanlar üzerinde etkisi olan herkesin farklılıklarını bir kenara bırakması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerini kullanan Guterres, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Maalesef uluslararası camianın gerekli kaynağı vermede, acıların çekilmesinde, yaşananların önlenmesinde yetersiz kaldığını görüyoruz ve bu yardımları yapamıyor. Biz 200-300 milyon dolar daha az bütçe ile çalışmaya devam edeceğiz. Mesela örnek vermek gerekirse Dünya Gıda Programı yaptığı gıda yardımlarını pek çok ülkede kesmek zorunda kaldı.”
Dünyaya 3 çağrısı olduğunu ifade eden Guterres, bunlardan birinin dünyanın tüm yerinden edilen insanların daha fazla yardıma ihtiyacı olduğunu anlaması gerektiğini belirtti.
Daha kuvvetli uluslararası dayanışma çağrısı
Guterres, ikinci çağrısının çok daha kuvvetli bir uluslararası dayanışma çağrısı olduğunu aktararak, “Özellikle bugün gördüğünüz Türkiye resmi gibi çok sayıda mülteciyi evine almış, bunları kendi kaynaklarından yardımlar yaparak gerçekleştiren ülkeler için çağrım olacak” şeklinde konuştu.
Üçüncü çağrısının aslında tüm sınırların açık olması gerektiği yönünde olduğunu vurgulayan Guterres, sadece Türkiye’nin sınırlarının açık olmasının yeterli olmadığını, tüm dünyadaki sınırların koruma ihtiyacı içindekilere açık olması gerektiğini vurguladı.
Sınırların açık olması ile ihtiyaç içindekilerin hak ettiği koruma ve yardıma ulaşmanın da sağlanacağını anlatan Guterres, bu konularda rolü olabilecek politik karakterlere, sivil toplum örgütlerine bu çağrısını yinelediğini aktardı.
Guterres, tüm farklılıkların bir kenara bırakılarak bugün gerekli olan dayanışmayla herkesin süreklilik ve barış için elinden geleni yapması gerektiğini sözlerine ekledi.
BM Güvenlik Konseyi’ne çağrı
Angelina Jolie de de BM Güvenlik Konseyi’ne çağrıda bulunarak, “Bakanlarınızı ve elçilerinizi Suriye’ye gönderin. Bu krize kendiniz tanıklık edin. Devam edemeyeceğini görün. Savaşa son vermek üzere siyasi bir çözüme ulaşmak için güvenilir bir plan yapma zamanı çoktan gelmiştir. Türkiye, Irak, Lübnan ve Ürdün halkına cömertlikleri için teşekkür ederim” dedi.
Yaklaşık 60 milyon insanın evlerinden edildiğini anlatan Jolie, “Dünyamız hiçbir zaman daha zengin ya da daha sağlıklı ya da daha gelişmiş olmamıştı. Fakat, öncesinde hiçbir zaman böylesine fazla sayıda insan malından mülkünden edilmemiş ve temel insan haklarından yoksun bırakılmamıştı” diye konuştu.
Yaşanan durumunun yalnızca bir mülteci krizi olmadığını dile getiren Jolie, bunun en kötü mülteci krizinde kendini gösteren küresel güvenlik ve yönetim sorunu olduğunu ifade etti.
“Suriye’de 4 yılda 1,8 milyon kişi yerinden edildi”
Büyük mülteci akınlarının tek başına en büyük kaynağının Suriye olduğunu kaydeden Angelina Jolie, şöyle konuştu:
“4 yıllık bir süre zarfında 1,8 milyon kişi yerinden edilmiş, Suriyeli ve Iraklıya ev sahipliği yapan Türkiye dünyadaki en fazla mültecinin olduğu ülke haline gelmiştir. Dün ziyaret ettiğim Lübnan, daha da büyük yoğunlukta yerinden edilmiş insana ev sahipliği yapıyor, şu anda Lübnan’daki her dört kişiden biri Suriyeli mülteci. İnsanların kaçacak yerleri tükeniyor. Eğer, şiddetten kaçan bir Iraklı ya da Suriyeliyseniz nereye gidersiniz? Sınırlarındaki her bir ülke, limitlerinin ötesine itiliyor. İşte bu yüzden böylesine çok sayıda insanın denizlerde hayatını kaybettiğini görüyoruz. Bu yeni bir eğilim değil, bu bir ülkeden diğerine kaçıp güvenli bir yer bulamayan insanlar sebebiyle ortaya çıkan bir durum.”
“Onları korumalı ve yatırım yapmalıyız”
Jolie, artık insanların mültecilerin yaşadıkları büyük acıya saygı duyma ve değerlerini görme zamanının çoktan geldiğini söyledi.
“Onları korumalı ve onlara yatırım yapmalıyız. Onlar bir sorun değil, bu küresel krizin çözümünün bir parçası. Onlar, ülkeleri yeniden inşa etmek ve yeniden istikrarı sağlamak için potansiyel” diyen Jolie, “Bundan daha çok, uluslararası topluma ve dünyadaki liderlere büyük ölçekli yerinden edilmedeki tanıklık ettiğimiz bu anın ne anlamaya geldiğini kabul etme çağrısında bulunuyorum” ifadesini kullandı.
Dünya Mülteciler Günü’nün uluslararası krizi yönetme ve barışı sağlama, kalıcı çözümler bulmadaki yetersizliğe ilişkin gerçekleri ortaya koyduğunu dile getiren Jolie, “Uluslararası toplum olarak, mülteci akınlarının temel nedenlerine kararlılıkla cevap verdiğimiz bir tek ana işaret etmek zor. Yerinden edilmeler artıyor çünkü savaşlar son bulmuyor ve çatışmadan çıkan ülkelere ihtiyaç duydukları destek sağlanmıyor. Krizleri, yalnızca askerler ya da insani yardımı tartışarak ele alıyoruz” diye konuştu.
“Bu, merkezi bir sorun”
“İnsanların çektiği acı ve yerinden edilmede, şimdiye dek hiç görülmemiş düzeyde bir patlama söz konusu ve bu insani yardım ile yönetilemez, diplomasi ve hukuk ile yönetilmelidir” ifadelerini kullanan Angelina Jolie, “Bu, merkezi bir sorun. Hangi insan hakları ihlallerini hoş göreceğimizi hangilerini hoş görmeyeceğimizi seçemeyiz” dedi.