‘Türkiye biricik bir konumda’

NATO Genel Sekreter Yardımcısı Shea, “Türkiye, biricik bir konumda. Türkiye’nin diğer ülkelerle iyi ilişkiler içinde olması bizim için avantaj” dedi.

‘Türkiye biricik bir konumda’

NATO Genel Sekreter Yardımcısı Jamie Patrick Shea, Bahçeşehir Üniversitesi’nin Beşiktaş yerleşkesinde düzenlenen “Nato-Türkiye İlişkileri: Çalkantılı Kriz Yönetimi” konferansında konuştu.

“Avrupa’nın güvenliği açısından olmak istediğimiz, olmayı ümit ettiğimiz noktada değiliz” ifadelerini kullanan Shea, NATO’nun son 25 yılda Ortadoğu’dan Afganistan’a bir dizi başka sorunla uğraştığını ve Avrupa’nın zaten güvende olduğunu varsaydığını anlattı.

Genel Sekreter Yardımcısı Shea, “Bir sabah uyandık ve Rusya’nın Kırım’ı ilhakıyla, Ukrayna’nın doğusundaki faaliyetleriyle birdenbire fark ettik ki, dünyanın en tehlikeli yerlerinden birisi Avrupa” diye konuştu.

Ukrayna, Suriye, Irak ve Libya gibi ülkelerdeki eş zamanlı krizlerin NATO için de yeni bir dönem anlamına geldiğini belirten Shea, “Bütün bu sorunları çözmenin hızlı bir yolu yok. 4-5 yıl önceye kadar sahip olduğumuz istikrara tekrar kavuşabilmek için 30-40 yıla ihtiyacımız olacak” ifadelerini kullandı.

NATO’nun eş zamanlı krizlere müdahale konusunda üyeleri arasında “önceliklere” ilişkin bir anlaşmanın sağlanmasının zorluğuna dikkati çeken Shea, “Türkiye, Polonya’daki ve Baltık ülkelerindeki faaliyetlere katkı sağlıyor. Ancak kendi bölgesindeki tehditlere de diğer üyelerden aynı dikkati ve ilgiyi bekleyecektir” görüşünü dile getirdi.

Rusya SSCB’den daha etkili

Rusya’nın yeni politikasının karışıklıklardan yararlanarak istediği değişiklikleri elde etmek olduğunu savunan Shea, şu değerlendirmelerde bulundu: 

“Rusya askeri bakımdan SSCB’den çok daha zayıf ama daha fazla etki icra edebiliyor. Çünkü SSCB’nin yapamadığı şeyleri yapıyor, ekonomik kozları oynuyor, medya operasyonları yapıyor. Putin, ideolojik olarak Batı’ya Brejnev’dan daha fazla hitap ediyor. Ortodoks Hristiyanlık değerlerini kullanarak Avrupa karşıtı, küreselleşme karşıtı gruplara, bunlar da sağ veya sol olsun, hitap edebiliyor.” 

Shea, bir gazetecinin sorusu üzerine, Türkiye’nin Suriye ile sınırının kapatılmasının meşru ticari ve insani nedenlerle mümkün olmadığını gördüklerini belirterek, “Sınır kapatılmış olsa 2 milyon sığınmacı nereye gidecekti? Sınır, insani nedenlerle açık tutuldu. Türkiye, bu insanlara bakmak için çok ciddi zaman ve çaba harcıyor” diye konuştu.

IŞİD’e karşı hava harekatı başarılı

Suriye’de IŞİD’e yönelik muhtemel kara harekatıyla ilgili bir soru üzerine Shea, IŞİD’e karşı yürütülen hava saldırılarının küçümsenmemesi gerektiğini belirterek, “Hava saldırıları başarılı oldu. ABD, saldrıların başlangıcından bu yana 6 bin IŞİD militanının öldürüldüğünü değerlendiriyor. Bu büyük bir sayı. IŞİD büyük bir örgüt ama bu türden kayıplara uzun süre dayanacak kadar da büyük değil” ifadelerini kullandı. 

IŞİD’den firarların da başladığını anlatan Shea, “Son 2 ay içinde 150 IŞİD militanı örgütten kaçmaya çalışırken, örgüt tarafından öldürüldü” dedi.

Genel Sekreter Yardımcısı Shea, örgüte Avrupa’da katılımların da yavaşladığını belirterek, bunda güvenlik güçlerinin çalışmaları kadar örgütün gerçek yüzünün insanlarca görülmesinin de etkili olduğunu kaydetti.

IŞİD’e katılımla ilgili olarak sadece Türkiye’yi suçlamanın da doğru olmadığını aktaran Shea, “Biz de üzerimize düşeni daha iyi yapmak zorundayız ki genç kızlar uçağa binip gidemesin. Bu konuda herkes sorumluluğunu kabul etmek zorunda” görüşünü dile getirdi.

Kara harekatının yerel güçler tarafından yapılması gerektiğini belirten Shea, NATO’nun buna hava harekatı dahil tam destek vermesi gerektiğini söyledi.

Eğit-Donat Programı

NATO Genel Sekreter Yardımcısı Jamie Patrick Shea, ABD ile Türkiye’nin Suriyeli muhaliflere askeri eğitim vermesini öngören Eğit-Donat programıyla ilgili soruya, “Hiçbir politika risksiz değildir. Her defasında yüzde yüz mükemmel sonuç alan politika yoktur. Ancak Türkiye’de eğitilecek kişiler dikkatle seçiliyor. Geçmişlerinin, eğitimlerinin, psikolojik durumlarının incelenmesini içeren sistematik bir prosedür uygulanıyor” karşılığını verdi.

Türkiye’nin Çin’den satın almaya hazırlandığı füze sistemiyle ilgili soruyu Shea, “Bu tamamen Türkiye’nin iç meselesi, kararı. NATO içinde her ülke stratejik ve ticari mülahazalarla bu konularda kendi kararını verir” diye yanıtladı.

Aynı konuda ABD ve İtalya gibi ülkelerden de alternatif tekliflerin masada olduğunu hatırlatan Shea, bu konuda anlaşmanın henüz imzalanmadığına dikkati çekti.

Shea, Türkiye’nin hangi sistemi kullanırsa kullansın NATO’nun hava savunma ve antibalistik füze sistemine entegre kalmasının önemini vurguladı.

Jamie Patrick Shea, Türkiye’nin İslam İşbirliği Teşkilatı’na üye ve Şangay İşbirliği Örgütü’nde gözlemci olan tek NATO üyesi olduğunu hatırlatarak,  “Türkiye, biricik bir konumda. Biz dünyayı yeniden bölümlere ayırmak, ya şundansın ya bundan demek istemiyoruz. Bunu Putin yapıyor. Türkiye’nin diğer ülkelerle iyi ilişkiler içinde olması bizim için avantaj. Bu, bizim yeni ortakları kendimize çekmemiz için de yardımcı oluyor” değerlendirmesini yaptı.

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X