Yaklaşık 40 yıldır 60’ın üzerinde ülkeye ihracat yapan Sönmez Trafo, CERN’de kullanılan proton hızlandırıcılar için radyasyona dayanıklı mıknatıs bobini üretti. Yüksek kaliteli üretimi sayesinde CERN’in onaylı tedarikçileri arasına giren firma, İsviçre’deki merkeze kilogram başı ihraç değeri 50 dolar olan bobinlerden 600 adet göndererek önemli bir başarıya imza attı.
Sönmez Trafo Yönetim Kurulu Üyesi ve Ar-Ge Koordinatörü Oluş Sönmez, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özel tip transformatör ve bobin üretiminde uzmanlaştıklarını söyledi.
Fuarda tanıştıkları CERN yetkilileriyle proton hızlandırıcı cihazların bobinlerinin üretimi konusunda görüştüklerini anlatan Sönmez, bunun ardından dünyanın en büyük parçacık hızlandırıcı merkezi CERN ile mıknatıs bobinlerinin tedariği konusunda anlaşma imzaladıkları bilgisini verdi.
Sönmez, ürünün parçacık demetinin odaklanmasını sağlayan dört kutuplu mıknatıs sistemlerinde kullanıldığını dile getirerek, “İlk etapta 6 aylık Ar-Ge çalışması yaptık. 1,5 senenin sonunda 4 kutuplu mıknatısların bobinlerini üretmeyi başardık. Deneme ve Ar-Ge sürecinin ardından onaylı tedarikçi durumuna geldik. CERN’in yürüttüğü ‘Ortadoğu Sinkrotron Işınımı Laboratuvarı Projesi (SESAME)’ kapsamında parçacık hızlandırıcılarda kullanılacak 600 mıknatıs bobininin üretimini tamamlamış bulunmaktayız. Yeni Ar-Ge çalışmalarımızla üretim hacmini arttırmak ve dünyadaki diğer nükleer enerji merkezlerine tedarikçi olmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
– “Radyasyona dayanıklı olması gerekiyor”
Türkiye’de bu ürünü imal eden başka firma bulunmadığını, Avrupa’da da az sayıda üretici olduğunu savunan Sönmez, “Bobinler, mıknatıs sisteminde protona yön verirken, istenen yerde odaklanabilmesi için çok yüksek hassasiyette üretilmelidir. Hem elektriksel hem de geometrik anlamda hassasiyet ve kabul kriterleri son derece zordur. Buna ek nükleer araştırma merkezinde kullanıldığı için bütün malzemelerin radyasyona dayanıklı olması gerekiyor. Bu da zaten ürünün teknolojisini ve katma değerini yükselten en önemli kısım” ifadesini kullandı.
Sönmez, CERN’in çok prestijli olduğunu vurgulayarak, “Orada tedarikçi olmak büyük çaba istiyor. Türkiye’nin de CERN’e ortak üye olmasının ardından hem bizim hem de farklı sanayi kollarındaki firmaların bu pazarda daha etkin rol oynamaya başlayacağına inanıyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
– “İmalat tekniğimiz ve ürün kalitemiz diğer tedarikçilerle eş değer”
Proje Sorumlusu Oğuz Sönmez de bobinlerin imalat prosesinin tasarımını CERN’den gelen mühendislerle yaptıklarını belirterek, yaklaşık 65 bin avro harcadıkları 6 aylık Ar-Ge sürecinin ardından üretime başladıklarını anlattı.
“İmalat tekniğimiz ve ürün kalitemiz diğer tedarikçilerle eş değer” ifadesini kullanan Sönmez, şöyle devam etti:
“Zaten bütün testler de bunu gösteriyoruz. Normalde CERN’e tedarikçi olabilmek için firmaların bulunduğu ülkenin ana üye veya ortak olması gerekiyor. Biz bu kontratı aldığımızda Türkiye, CERN’e ortak üye değildi. Türkiye, şu anda ortak üye statüsünde. Biz bu yüzden zor bir işi başarmış bulunmaktayız çünkü üye olmadan CERN’e malzeme tedariki için ürün kalitesinin çok üst düzeyde olması gerekiyor.”
Sönmez, farklı ülkelerden yeni teklifler aldıklarını, dolayısıyla gelecekte daha fazla üretim yapabileceklerine dikkati çekerek, “Türkiye’nin kilogram başı ihracat değeri 1,5-2 dolarken, ürettiğimiz yüksek teknolojili bobinlerin kilogram başı ihracat değeri 50 dolar civarında. Bu da ürettiğimiz bobinlerin yüksek katma değerli olduğunu gösteriyor. Ülkemiz 2023 hedeflerine doğru yürürken, firma olarak böyle bir ürün üretmek ve İsviçre’ye ihraç etmek bizi gururlandırıyor” görüşünü paylaştı.