Çizgi karakter “Kral Şakir”in tasarımcısı, karikatürist ve yazar Varol Yaşaroğlu, çocuklara sunulan yapımların önemine işaret ederek, “Bu işi yapmaktaki en büyük hedefim çocuklara dokunabilmek. Yeni nesillere hiç olmazsa manevi olarak bir şeyler verebilmek ve manevi dolduruş hazzını yaşayabilmem. Benim şu anda hayattaki en büyük yaşama arzum bu. Beni motive eden şey de bu.” dedi.
2018’de vizyona giren “Kral Şakir Oyun Zamanı”nın devam filmi olan “Kral Şakir Korsanlar Diyarı”, vizyona girdikten sonraki üç günde gişede yarım milyonluk izleyiciyle tüm zamanların en iyi açılışını yapan yerli animasyon filmi rekorunu kırdı.
Maceraları sırasında gizemli bir küreye hapsolan Kral Şakir ve arkadaşlarının hikayesini anlatan film, gösterime girdiği ilk günden bu güne bir milyon 2 bin 181 kişi tarafından izlenerek, ikinci haftasında yılın en çok izlenen 8. filmi oldu.
“Kral Şakir’i büyükler de çok sevdi”
Grafi2000 Prodüksiyon tarafından canlandırılan animasyon filminin karakter tasarımını hazırlayan Yaşaroğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kral Şakir gibi bir karakteri oluşturmanın çocukluk hayali olduğunu dile getirdi.
Varol Yaşaroğlu, henüz 5, 6 yaşındayken “Pembe Panter”i izleyerek bu işe başladığını ve yıllardır çocuklarla yetişkinlerin beraber izleyebileceği bir animasyon filmi yapmak istediğini belirterek, “Bu, odağımı kaybetmediğim tek noktaydı ve gerçekten Kral Şakir’i büyükler de çok sevdi. Çünkü Kral Şakir, anne, baba ve çocuğun birlikte eğlenebileceği bir içeriğe sahip. Kral Şakir’in tiyatrosunda da kitaplarında da dizisinde ve şu anda vizyona giren filminde de aynısını yaptık.” diye konuştu.
Türkiye’de animasyon çocuk filmlerinin sinemada fazla iş yapmayacağının düşünüldüğüne işaret eden Yaşaroğlu, “Kral Şakir ile büyük ihtimalle artık bu algı değişecek. Biz bu başarıyı bekliyorduk. Gerçekten sinemada bir patlama yaşayacağımızı düşünüyorduk ama yine de sinema ayrı bir olay.” ifadelerini kullandı.
“Bu çocuğu ilk kez kitap okurken görüyoruz diyen anne babalar var”
Varol Yaşaroğlu, Kral Şakir karakterinin 2016 yılının mayıs ayında ortaya çıktığını aktararak, şu bilgileri verdi:
“Üç yılı geçmiş bir Kral Şakir maceramız var. Biz bu süreçte bir Türk çizgi film kahramanının markalaşması adına yapılabilecek her şeyi yaptık. Önce yayınlandığımız kanalda çok güzel içerikler ürettik ve çocuklar (çizgi filme) bağlandı. Ardından kitapları çıktı. Kasım ayında yedinci kitabımız çıkacak. Daha önce çıkan 6 kitap, Türkiye’de özellikle 6-11 yaş grubunda çocuklar arasında popüler olan yayınların satış rakamlarını geçti. Orada da inanılmaz bir rekor kırdık. Yani milyonlar üzerinde inanılmaz satışlar gerçekleşti. Türkiye’de ilk defa Kral Şakir kitapları şunu başardı ki, yüzde doksan bunu hem anne, babalardan hem de öğretmenlerden duyuyoruz, ‘Bu çocuğu ilk defa kitap okurken görüyoruz. Bu çocuk kitap okumazdı. Bu anlamda size minnettarız diyorlar.’ Ben de gerçekten mutlu oluyorum. Çünkü bir çocuğun kitap okuması çok önemli.”
Henüz okumayı öğrenmeyen küçük yaştaki çocukların da Kral Şakir kitaplarına ilgi duyduğunun altını çizen Yaşaroğlu, “Kral Şakir’i izleyenler (kitabı) ailesine aldırtıyor ve anne, babasına okutturuyor. Bu anlamda yakın zamanda ilk okuma kitapları da çıkaracağız, renkli olarak. Çünkü diğer kitaplar daha çok 6-11 yaş hedef kitlesi için yazılmıştı.” değerlendirmesinde bulundu.
Ünlü karikatürist, filmde ayrıca tipik bir Türk ailesinin yer aldığını ve filmin bu yüzden de çok sevildiğini aktararak, şunları kaydetti:
“Kadriye bir ev hanımı, tıpkı bizim annelerimiz gibi. Baba tipik bir Türk aile babası. Fil Necati o kadar çok sevildi ki. Komik, tonton ve gerçekten olaylara karşı hiçbir zaman negatif yaklaşmayan, sürekli pozitif yaklaşan, biraz midesine düşkün biri. Biz de yemeği severiz, birlikte eğlenmeyi severiz. (İzleyenler) Burada bir Türk ailesi kültürünün sıcaklığını hissetti ve dediler ki ‘bu aile bizden’, ‘aynı bizim gibi’. Bence Kral Şakir’in sevilmesinin birinci nedeni bu. İkincisi de aileler çocuklarıyla birlikte eğlenebilecekleri bir içerik gördü. Üçüncüyü de şöyle açıklıyorum, biz toplum olarak hayvanları seviyoruz. Son zamanlarda sokak hayvanlarına yapılanları görüyoruz ama bence bu bizim kültürümüzün dışında olaylar. Biz gerçekten hayvansever bir toplumuz. Bunun da etkisi olduğunu düşünüyorum.”
“Mizah en önemli birleştirici unsurlardan bir tanesi”
Kral Şakir’i diğer çizgi filmlerinden ayıran en büyük özelliğinin mizah olduğuna dikkati çeken Yaşaroğlu, “Bizde gerçekten iyi bir mizah var ve mizah aslında en önemli birleştirici unsurlardan bir tanesi. Gerçekten günümüz çocukları o kadar zeki doğuyorlar ki üç yaşındaki çocuk neredeyse bizim zamanımızdaki 6-7 yaşındaki çocuğa eşdeğer şu anda. Bu çocuklar iyi espriden anlıyor. Güzel bir mizah sunduğunuz zaman gerçekten o espriyi alıp kahkahayla gülüyor. Bence bu çok önemli bir faktör. Yani bizim filmde güleceklerini biliyorlar, bu kesin bir şey.” değerlendirmesini yaptı.
Yaşaroğlu, BKM’nin yapımcılığında hayata geçirilen filmin hikayesini kaleme alan Haluk Can Dizdaroğlu ve Berk Tokay’ın da kendisi gibi çocuk ruha sahip olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
“Benim dünyam gerçekten çocuklarla. Onlarla inanılmaz bir iletişimim var. Bunu imza günlerinde de yaşıyorum. 7 saat masadan kalkmadan imza atıyorum. Çocuk dört, beş saat beklemiş. Yanıma geldiğinde gözleri hala parlıyor, bana ulaşmanın verdiği keyifle. Bence bu Türkiye’de yaşanan ender vakalardan bir tanesi. Bizim zamanımızda Pembe Panter’i yapan insanla tanışma imkanımız olmadı ama burada Kral Şakir’i yapan kişiyle yan yana olabiliyor. Çocuklar genelde bir şeyi sevmedi mi sevmez ama bir şeyi sevdi mi de gerçekten, doğal olarak, içinden geldiği gibi en doğal haliyle sevgisini aktarır. Bu anlamda gerçekten çocuklar beni seviyor. Ailesinden biri olarak görüyorlar. Bana sosyal medyada arkadaşı gibi sorular soruyorlar. ‘Varol abi sen bu animasyonları nasıl yapıyorsun?’ gibi.”
Kral Şakir’le birlikte çizim yapmaya başlayan çocuk sayısının da çoğaldığına vurgu yapan Varol Yaşaroğlu, “Bana eserlerini gönderiyorlar. Kral Şakir’i çizmiş ya da kendi karakterlerini oluşturmuş. Onlara güzel bir rol model olmaya başladım ve bu tür rol modellerin artmasını isterim. Çünkü insanlara yararlı olabilecek rol modellere Türkiye’nin ihtiyacı var.” dedi.
“Kral Şakir 18 ülkede 8 ayrı lehçede yayınlanıyor”
Varol Yaşaroğlu, Kral Şakir çizgi filminin dünyaya açıldığını da anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da 18 ülkede ve yaklaşık 8 ayrı lehçede Kral Şakir yayınlanmaya başladı. Yani şu anda dünya çocukları Kral Şakir’i izliyor. Benim ilk defa dünyaya açıldığım bir alan. Tabii ki Avrupa ve Amerika’ya da açılmak isterim. Kral Şakir’in içeriğinde bir Türk ailesi var ama işlenen konular gayet evrensel. Mesela ilk filmimizde Kral Şakir dünyayı kurtarmak için mobil oyun etaplarını geçip zafere ulaşmak istiyordu ve oyunda bir Youtuber olmaya çalışıyordu. Bu çok evrensel bir konu ve mobil oyunda da zaten bütün dünya çocuklarının oynadığı bir oyun. Kral Şakir’in karakter tasarımları, stilizasyonu, sevimliliği bence dünyayla yarışabilecek nitelikte. Bunu çok önemsiyorum yani yarattığımız karakterin grafik dizaynının çok güçlü olması gerekiyor. Bu, Türkiye’de bugüne kadar yapılan çizgi filmlerde es geçilen bir şey.”
Kral Şakir kitapları, dergileri ve üzerinde karakterlerin yer aldığı ürünlerin yanı sıra Kral Şakir üzerine bir oyun da tasarladıklarını söyleyen Yaşaroğlu, “Dünyaya açılabilecek oyunlar tasarlıyoruz şu anda ama Kral Şakir’i biz 360 derece markalaştırarak yaymaya çalışıyoruz. Mesela Kansersiz Yaşam Derneği’yle yaptığımız gösterimler, köy okullarına gitmek, çocuklara bedava sinema izletmek gibi bütün bu çalışmaların hepsini büyüteceğiz. Bu işi yapmaktaki en büyük hedefim çocuklara dokunabilmek. Yeni nesillere hiç olmazsa manevi olarak bir şeyler verebilmek ve manevi dolduruş hazzını yaşayabilmem. Benim şu anda hayattaki en büyük yaşama arzum bu. Beni motive eden şey de bu.” ifadelerine yer verdi.
Film hakkında
“Kral Şakir Korsanlar Diyarı” filminin yönetmen koltuğunda Haluk Can Dizdaroğlu ve Berk Tokay oturuyor.
Müziklerini Abdulkadir Süzgün’ün hazırladığı filmin seslendirmelerini ise Atilla Şendil, Levent Ünsal, Mustafa Oral, Didem Atlıhan, Sema Kahriman, Hakan Akın ve Onur Akgülgil gerçekleştirdi.