Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:
Türkiye bir taraftan kendi güvenliğini tahkim etmek, bir taraftandan da özgürlükçü demokrasiyi yaşatmak durumunda. DAEŞ tehdidi açık bir şekilde gündemde.
Türkiye’de demokrasi kökleşmiş ve katılımı son derece yüksek bir seçim gerçekleşmiş, temsil kabiliyeti olağanüstü, dünyada örneğine az rastlanacak yüzde 95’e çıkmış bir Meclis tablosu varken teröre, şiddete tevessül edilmesi hem bir tesadüf değildir hem de mutlaka mukabele edilmesi gereken bir tehdittir.
“EYLEMLER EŞ ZAMANLI”
Seçimin ardından yeni bir siyasi döneme hazırlanırken, Türkiye terör saldırısıyla karşı karşıya kaldı. PKK’nın ve DAEŞ’in eylemleri eş zamanlıdır. Suruç’taki saldırının hedefi oradaki vatandaşlarımız değil Türkiye’dir. PKK, DAEŞ ve DHKP-C’nin saldırıları demokrasiye yönelik. Bugün başlayan operasyonlar noktasal değil, bu bir süreçtir.
Bu sabah itibarıyla silahlı kuvvetlerimiz aldıkları talimat çerçevesinde Suriye sınırında, Türkiye’yi tehdit etme potansiyeli taşıyan DAEŞ hedeflerini, bize arz edilen noktalar olmak üzere yüzde 100 isabetle, tam bir başarıyla ortadan kaldırmıştır.
TSK ikinci bir emre gerek duymadan en şiddetli karşılığı verecektir.
Şam’a operasyonla ilgili bilgi verildiği haberleri doğru değildir. 37’si yabancı uyruklu 297 kişi gözaltına alındı, operasyonlar devam ediyor. İstanbul’da bir DHKP-C üyesi silahla mukabelede bulunduğu için ölü olarak ele geçirilmiştir.
Türkiye’de herkes izin verilen yerde gösteri yapma hakkına sahiptir. Kimse cenazeleri bahane ederek maskeli, silahlı gösteri yapmaya kalkmasın. Kimse niye müdahale edildi diye sormasın. Tek tek tespit edilip hesaba çekilecekler.
Kimse devletin gücünü ikame edemez. Kim yapıyorsa bunlara cevap verilecek. Bize terör örgütleri bir bedel ödetmeye kalkarsa bunun 10 mislini görür. Türkiye bunlara haddini bildirmeye muktedirdir.