ABD’nin Georgetown Üniversitesi’ne bağlı çalışan ve ülkedeki İslamofobik saldırıları takip eden “Bridge Girişimi” adlı ekibin yaptığı araştırma, ABD’deki İslamofobi temelli politik söylem ve Müslümanların maruz kaldığı şiddet arasındaki ilişkiye dair ilginç sonuçlar ortaya çıkardı.
Raporda, ABD’de özellikle Cumhuriyetçilerin muhtemel başkan adayı iş adamı Donald Trump’ın yatıştırıcı olmaktan ziyade “kışkırtıcı” söylemlerinin, ülkedeki İslamofobinin yükselişine katkı yaptığı vurgulandı.
Araştırmaya göre ABD’de 2015 yılında Müslümanlar toplam 174 saldırıya maruz kalırken, bir önceki yıl Müslüman olmayanlara karşı yapılan tüm saldırıların toplamı 154 olarak kaydedildi.
Federal Soruşturma Bürosu (FBI) nefret suçları istatistiklerinde, 2015 yılının, 11 Eylül saldırılarından sonraki en kötü yıl olduğu görülürken, aylara göre ne kadar şiddet olayının yaşandığı da detaylı şekilde aktarıldı.
Buna göre, 2015 yılının kasım ayında Paris’te, aralık ayında da Kaliforniya’nın San Bernardino şehrindeki terör saldırılarının yaşandığı dönem, Müslümanlara karşı işlenen nefret suçlarının zirve yaptığı aylar olarak dikkat çekiyor. 2015 yılının eylül ayında 10, ekim ayında ise 8 saldırı rapor edilirken kasım ayında bu sayı 35’e, aralık ayında ise en üst seviye olan 53’e yükseldi.
SALDIRILAR ZİRVE YAPTI
Raporda, Suriyeli mülteci krizinin dünya gündemine taşındığı 2015 yılının eylül ayında ABD’deki İslamofobik politik söylemin bir anda yükseldiği vurgulandı. Bu kapsamda Amerikan medyasının konuyu ele alma biçiminin ülkedeki İslamofobiyi yeniden tetiklediği ve “Suriye’den tüm dünyaya mülteciler kılığında teröristlerin yayılabileceği” şeklindeki fikrin kullanıldığı belirtildi.