Turkuvaz Medya Grubu’nun yeni yerleşkesinde Covid-19 sağlık tedbirleri kapsamında maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyularak gerçekleştirilen forumun açılış törenine; Gençlik ve Spor Bakanı Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu, TFF Başkanı Nihat Özdemir, TFF 1. Başkan Vekili Servet Yardımcı, TFF Başkan Vekilleri Mehmet Baykan, Ali Düşmez, TFF Yönetim ve İcra Kurulu Üyesi Hamit Altıntop, Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Erdem, Genel Sekreter Kadir Kardaş, A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, Spor Toto Teşkilat Başkanı Bünyamin Bozgeyik, kulüp başkanları, spor adamları ile yetkililer katıldı.
Bir çok özel oturumun gerçekleşeceği UFEF’in açılış töreninde bir konuşma yapan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir, önemli mesajlar verdi.
Özdemir’in açılış konuşması şöyle:
“Futbolun ekonomik boyutuyla ilgili beyin fırtınası yapacağımız Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu’na hoş geldiniz.
Bildiğiniz gibi etkileri halen devam eden koronavirüs salgını ile birlikte bütün dünya gibi biz de olağanüstü bir dönemi yaşıyoruz. Ülkece müthiş bir mücadele veriyoruz. İnşallah yakın zamanda bu süreç bitecek ve eski sağlıklı günlerimize kavuşacağız.
Bu dönemde, sağlıktan sonra en önemli gündem futbol ve futbolun ekonomisi olmaktadır. Bizleri bir araya getiren, bu organizasyonu üçüncü kez gerçekleştirip geleneksel hale dönüştüren Sabah Gazetesi ve Turkuvaz Medya Grubuna teşekkür ediyorum. Bu foruma ev sahipliği yapan, bir teknoloji harikası olarak gözüken, medya ve teknoloji üssü Turkuvaz Medya Merkezi’nin de kurumunuz için hayırlı olmasını diliyorum.
‘Futbolun geleceğini tasarlama’ sloganıyla yola çıkan Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu’nun geçmiş yıllardaki gibi ülke futboluna çok önemli katkılar sağlayacağına yürekten inanıyorum. Buradaki toplantılarda ortaya konacak değerli fikirlerin, futbolumuzun geleceği için bir umut ve ışık olmasını, futbol ailemize de yol göstermesini temenni ediyorum.
Değerli misafirlerimiz;
Pandeminin futbol ekonomimizde yol açtığı sıkıntıların hepimiz bilmekteyiz. Bu nedenle biz Federasyon olarak Türk futbolunun bu süreci en az hasarla atlatmasının gayreti içerisindeyiz.
Salgın yüzünden bütün dünya futbolunda önemli çok gelir kaybı olmuştur, tabii bununla beraber futbol ekonomisi mecburen küçülmüş durumdadır. Örneğin daha geçtiğimiz haftalarda, İspanya’da 1. ve 2. futbol liglerindeki kulüplerin bağlı olduğu La Liga kurumunun başkanı Havier Tebas, İspanya futbolunun 490 milyon euro kaybının olduğunu açıkladı. Avrupa’nın diğer önemli liglerinde, pandemi nedeniyle gelir kayıpları 500 milyon Euro ile 1 milyar Euro arasında olduğu gözlemlenmektedir.
Gelirlerdeki azalmaların nedenlerinden biri, Avrupa’nın önemli liglerinde yayıncı kuruluşlara indirim imkanı sağlanması. Ki biz de zaten gerek pandeminin başladığı geçen sezonun kalan 8 haftası için gerekse bu sezon için yayıncımızın talebiyle ve kulüplerimizin de görüşünü olarak indirimimizi sağladık.
Federasyon olarak bütün çabamız bu normal dışı dönemde futbolu yaşatmaktır. Bu amaçla salgın döneminde kulüplerimize yardımcı olmak için başta sözleşme revizeleri imkanı olmak üzere, FIFA ve UEFA’nın talimat ve normlarına uygun şekilde uygulamaları gerçekleştirdik.
Kulüplerimizin gelirlerindeki düşmeler nedeniyle ortaya çıkan finansal zorlukları aşmak için hep birlikte futbol ekonomisinde pandemi politikası uygulamamız kaçınılmaz olmuştur. Hatta radikal adımlar atmamız, sert kararlar almamız gerektiğine inandık ve bunun için çalışıyoruz.
Futbol ailesi olarak tüm bu süreci topyekûn istişare etmeli, birlikte çözüm yolları geliştirmeliyiz. Ortak akılla hareket etmeli, Türk futbolunun bu süreci güçlü bir şekilde atlatmasını sağlamalıyız. Yeni pazarlama stratejileriyle Süper Lig markasını daha kaliteli hale getirerek, zor sürece rağmen sponsor ve reklam gelirlerini artırıp futbolcu üretimi ve satışına önem vererek, seyircisiz oynamanın getirdiği yaraları mutlaka sarmalıyız.
‘Futbol eve sığar’ diyerek maçları evlerinde izleyen sporseverlere yeni imkanlar sunmalı, futbolda global dijital çağı başlatmalı ve ek gelirler sağlamalıyız. Böylece bu sert dalgayı hep birlikte atlatıp, hedeflediğimiz yolda yürümeye devam edebiliriz.
Bizim bu süreçte en önemli önceliğimiz vazgeçemeyeceğimiz mâli disiplindir. Bunun için Federasyon olarak öncü olmaya çalışıyoruz. Türk futbolu için kendi tedbirlerimizi alıyoruz ve kulüplerimizin de artık eski Türkiye alışkanlıklarından da kurtulmasını ümit ediyoruz. Yeni bir Kulüp Lisans Sistemi ve Takım Harcama Limitleri getirerek önemli adımları attık. Bunun faydalarını her geçen yıl daha fazla görmeye de başlayacağız.
Kulüplerimizin gerekli adımları attığını görüyoruz, atmaya devam edeceğinden de eminiz. İçinde bulunduğumuz mâli tabloları, borçları, ağır yükü asla unutmayalım. Öncelikle Türk futbolu için kemer sıkma zamanı geldi de geçiyor. Borç varken borcu artırmak çözüm değil sorun üretmektedir. Özellikle harcama politikalarımızı değiştirelim ki, kulüplerimiz daha sağlıklı, sürdürülebilir yapıya kavuşabilsinler.
Saygıdeğer misafirler;
Borç deyince hemen aklımıza devletimiz geliyor. Çünkü futbol ailesi olarak başımız ne zaman dara düşse, yardımımıza koşan bir devletimiz var.
Bu konuda sporu seven, sporcuya büyük destek veren Sayın Cumhurbaşkanımız, bizler için tabiî ki büyük bir şanstır. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a Türk futboluna olan destekleri için ne kadar teşekkür etsek azdır. Buradan bir kez daha; tesisler, stadyumlar ve altyapı konuları başta olmak üzere Türk sporuna değer veren ve değer katan Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı sunuyorum.
Devletimiz bizlere her zaman yardımcı oldu, olmaya da devam edeceğine inanıyoruz. Ancak devletimiz de bir yere kadar. Her şeyi devletten bekleme kolaycılığından vazgeçmeliyiz. Türk futbolu devletine hep yük olan değil, katkı yapan bir yapıya kavuşmalıdır. Bunun için de gerekli olan reformları hep birlikte başlatmalıyız, Cumhuriyetimizin 100. yılına yakışır bir futbol ekonomisine kavuşarak girmeyi hedef olarak seçmeliyiz.
Kıymetli katılımcılar;
Bu hedeflere ulaşmamızı sağlayacak olan ise yapısal düzenlemeleri yapmamız gereğidir. Çok yakın bir zamanda Spor Yasası’nın yürürlüğe girmesini bekliyoruz. İnşallah yeni yasa Türk futbolu için hayırlı olacak hem de büyümesine önemli derecede katkılar sağlayacaktır.
Bakanımız Sayın Mehmet Muharrem Kasapoğlu’nun çok değerli çalışmaları oldu. Geçtiğimiz ocak ayında spor çalıştayını toplayarak önemli bir adım attı. Oradaki istişarelerin meyvelerini toplamaya yakın zamanda başlayacağız. Sayın Bakanımıza, hem yasa çalışmaları hem de Türk futboluna sağladıkları maddi ve manevi tüm katkıları için teşekkür ediyorum.
İnşallah hep birlikte en kısa süre içerisinde, mâli krizleri atlatmış, seyircili maçlara kavuşmuş, dünyada hak ettiği değeri bulmuş, bütün bireyleri ile futbolun keyfini çıkartan bir ortama kavuşacağız.
Tabiî başarıya ulaşmanın anahtarlarından birisi de, futbolda uluslararası temsil ve rekabetin içinde yer almaktır. Bu, ülke futbolunun hem seviyesini gösterir hem de ekonomik gücünü belirler. Salgın sürecinde asla taviz vermememiz gereken konu ise uluslararası rekabetten geri kalmamak olmalıdır. Bu sebeple, Millî Takımımız ve kulüplerimize önemli sorumluluklar düşmektedir.
A Millî Takımımız, UEFA Uluslar Ligi’nde bir kaza yaşamıştır, son saniyeye kadar liderlik şansımız vardı ama olmadı. Tabi ki futbolda bu tür şanssızlıklar var ve her zaman olabilir. Ancak çok değil sadece bir yıl önce bizi Avrupa Şampiyonası finallerine taşıyan Şenol Güneş hocamıza yapılan ağır ve haksız eleştirileri üzüntüyle takip ettik. Öncelikle vurgulamak isterim ki, hocamızın aldığı ücretle ilgili ortaya atılan rakamlar tamamen ve tamamen gerçek dışıdır. Kendisinin sözleşmesi TL cinsindendir ve Euro olarak yazılan, söylenen rakamlara hiçbir zaman itibar etmeyiniz.
Şenol Güneş, Türk futbolunun çok önemli bir değeridir… Milli Takım Teknik Direktörü olarak, gerek mesleki bilgi ve becerisiyle, gerek etik değerlere olan bağlılığı ile kalitesini her zaman kanıtlamış olan bir spor insanıdır. Yönetim Kurulum ve kendi adıma, kendisine yöneltilen ahlak ve etik dışı suçlamaları kınıyoruz.
Eleştiriye her zaman açığız ancak bu eleştirilerin vicdan hak ve hukuka aykırı şekilde yapılarak işini gerçekten haysiyetiyle yapan insanlara zarar vermesine ve Türk futbolunun yıpranmasına asla izin vermeyeceğiz.
Biz Şenol Güneş hocamız ve yakaladığımız jenerasyonla, önümüzdeki yaz oynanacak olan EURO 2020 finallerine damga vuracağımıza inanıyoruz. İnşallah, hocamızla 2022 Dünya Kupası finallerine de katılarak özlediğimiz Dünya Kupası coşkusunu bir daha yeniden yaşayacağız.
Bu başarıların, bizlere ekonomik olarak güçlü kazanımları oldu ve olacaktır. Avrupa Şampiyonası’na katılmamızın karşılığında UEFA tarafından önemli bir geliri elde ettik… Ayrıca pandemiye rağmen 4 yeni sponsorluk anlaşması yaptık. Sözleşmesi Temmuz ayında biten 2 sponsorumuzla da yeni sözleşme imzaladık ve uzattık.
Göreve geldiğimizden beri, 2020 yılı Kasım ayı sonu itibarıyla Milli Takımlar yıllık sponsorluk gelirinde %42 artış sağladık. Dünya Kupası eleme maçları ve Avrupa Şampiyonası’na yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Ailemize katılacak olan yurt dışı menşeili yeni bir sponsorumuzun müjdesini de şimdiden verebilirim. Aralık ayının sonuna kadar bu konuda bilgilendirme yapacağız ve sözleşmemizi imzalayacağız.
Kulüplerimizin de güçlü mâli yapı için aynı şekilde Avrupa Kupalarında başarılı olma mecburiyeti var. Medipol Başakşehir ve Demir Grup Sivasspor takımlarımızın ülke puanına katkıları ve önümüzdeki yıllarda alacağımız iyi sonuçlarla Türk futbolunun Avrupa’da lâyık olduğu seviyeye geleceğinden de hiçbir şüphemiz yoktur.
Kalıcı başarılar, kalıcı gelirleri sağlayacak, kalıcı gelirler de Türk futbolunu ekonomik anlamda Avrupa’da yukarılara, inşallah ilk beşe taşıyacaktır. Başarının yanı sıra her branşta spor organizasyonlarımızla da ses getirmemiz gerekiyor ve bu sesi de ekonomik güce çevirmeliyiz. Ülke olarak daima organizasyon gücümüzle dünyanın gözdesi olduk.
İstanbul, bu sezon sonunda Şampiyonlar Ligi finaline ev sahipliği yapacaktır. İnşallah aşının bulunması ile birlikte önümüzdeki baharda hayat normale dönecek, biz de Atatürk Olimpiyat Stadı’nda seyircili bir final şöleni yaşayacağız. Bu final, hem sunduğu ekonomik hareketlilik hem de ülkemizin tanıtımı için paha biçilmez bir fırsat olacaktır.
Ayrıca önümüzdeki dönem, Süper Kupa maçını Katar’da oynatmayı hedefliyoruz. Böylece Süper Kupa yeniden Türkiye dışına açılacak ve kulüplerimiz de önemli bir gelire kavuşmuş olacaktır.
Değerli konuklar;
Tüm zorluklara ve gelişen olağanüstü şartlara karşın Türk ekonomisi dünyada var olan bir ekonomidir. Bizlere düşen de futbol ekonomisini uluslararası seviyede en iyi yere taşımak ve hepimizin bu güzel futbolu seyrederek gücünden istifade etmemiz gerekmektedir. Hepimizin bu forumdan bu bilinçle ayrılacağını umut ediyorum.
İnşallah önümüzdeki yıl, bu foruma tekrar katıldığımızda, hep birlikte bütün sıkıntıları atlatmış, ekonomik olarak daha güçlü, hak ettiği değeri bulmuş bir Türk futbolu tablosuyla bir arada olacağız.
Konuşmamı bitirmeden önce dünya futbolunun efsanesi Diego Maradona’nın hayatını kaybetmesinin üzüntüsünü derinden yaşadığımı belirtmek istiyorum. Bir nesile futbolu sevdiren, yeteneği ve oyun zekasıyla kendine hayran bırakan, uluslararası ve kulüpler düzeyinde büyük başarılara imza atan Maradona 7’den 70’e herkesin kalbinde yer alacak, futbol sahalarındaki yaptıkları ile hafızalarda her zaman yerini koruyacaktır. Ailesinin ve başta Arjantin Futbol Federasyonu olmak üzere futbol dünyasının başı sağ olsun.
Herkese teşekkür ediyor, tekrar bu forumun hayırlı olmasını dilerken saygılarımı ve sevgilerimi sunuyorum.”