Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nce (BYEGM), Zeytin Dalı Harekatı’nı takip eden yabancı basın kuruluşlarının temsilcileri için Halep’in Azez bölgesine düzenlenen gezi sırasında terör örgütü PYD/PKK mensuplarınca taciz atışı yapıldı.
Harekat kapsamındaki gelişmeleri izlemek üzere sınır hattında bulunan yabancı medya kuruluşlarının talebi üzerine Azez ve çevresine gezi düzenlendi.
Bu kapsamda ilk durak Burseya Dağı eteklerindeki mevziler oldu. Güvenlik nedeniyle gazetecileri belirli bir noktaya kadar ulaştırdıktan sonra yerel polis gücüyle röportaj çalışması yapıldığı sırada, bir bölümü terör örgütü PYD/PKK mensuplarının işgalindeki alandan taciz atışı gerçekleştirildi. Olayda yaralanan olmazken, konvoyun güvenliğini sağlayan kobra tipi aracın lastiği patladı.
Kısa süreli panik yaşayan basın mensupları, güvenlik güçleri tarafından çevredeki diğer zırhlı araçların arkasına alındı.
Gelişmeler üzerine bölgeden zırhlı araçlarla çıkarılan gazeteciler, Azez kent merkezinde diğer alanlara götürüldü.
Gazeteciler, kent merkezindeki okul, hastane ve kamp alanlarını da görüntüledikten sonra Türkiye’ye dönüş yaptı.
Bu arada, Azez’in batı tarafından motosikletiyle evlerine dönen 5 kişilik aile de taciz ateşi nedeniyle güvenlik noktasında bir süre bekletildi. Çevre güvenliği sağlandıktan sonra ailenin geçişine izin verildi.
“Gazeteciler de farkına vardı”
BYEGM Genel Müdürü Mehmet Akarca, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bazı basın mensuplarının kendi ülkelerinde sıcak odalarında otururken harekatla ilgili çeşitli yazılar kaleme aldığını söyledi.
Ancak sınır hattındaki gazetecilerin elini taşın altına koyduğunu belirten Akarca, “Buradaki gazeteciler bölge şartlarını en iyi bilen insanlar. Şimdi biz burada çekim yaparken taciz ateşiyle karşı karşıya kaldık. Füze atıldı, ateş edildi, keskin nişancıların atışları gerçekleştirildi.” diye konuştu.
Gezi sırasında bazı yabancı basın mensuplarıyla fikir alışverişinde bulunma imkanı yakaladığını dile getiren Akarca, şöyle konuştu:
“Sınırın hemen yanında böyle bir terörist örgütünün konuşlanması, hatta devlet kurmaya kalkması fevkalade kötü. Hiçbir ülke tarafından kabul edilebilir bir durum olmadığı konusunda ortak kanaate varmış durumdalar. Onlar da biliyorsunuz ölüm korkusu yaşadılar, zarar gören camideki tahribatı gördüler. Dolayısıyla böyle bir terör örgütünün insanlara zulmetmesi, Türkiye’yi bu kadar taciz etmesi yapılan operasyonun haklılığını ortaya koydu. Gazeteci arkadaşlarımız da bunun farkına vardılar.”