Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü’nde düzenlenen “65. Hükümeti̇n İlk Yüz Günü” değerlendirme toplantısında, icraatları hakkında bilgi verdi, tüm bakanlıkların çalışmalarını paylaştı.
Başbakan Yıldırım, “Terör örgütünün, bu hainlerin verdiği zarar daha büyük. 10 milyar tutarında zarar verdiler o çukurları, hendekleri kazmak suretiyle. Orada güvenlik kuvvetlerimize ve bölge halkına verdikleri zararın parasal tutarı 10 milyar, 3 yıl içerisinde tekrar o zararları ortadan kaldıracağız.” dedi.
Danıştay ve Yargıtay
“Geciken adalet adalet değildir.” algısının, adalet sisteminin önünde en büyük sorun olduğunu belirten Yıldırım, adaletin gecikmeden tecelli etmesi için bölge idare mahkemelerini veya diğer adıyla istinaf mahkemelerini faaliyete geçirdiklerini hatırlattı.
Bu mahkemelerin 20 Temmuz itibarıyla çalışmaya başladığını belirten Yıldırdım, “Burada neyi murat ediyoruz, davalar çok uzun yıllar sürüyor, Yargıtaya, Danıştay,a gidiyor orada da dosyalar birikiyor, vatandaş artık umudunu kesiyor, geciken adalet adalet olmuyor.” diye konuştu.
Belirli suçlar ve belirli parasal miktarlara kadar olan davaların ilk mahkemeden sonra istinaf mahkemesine geleceğini ve işin orada biteceğini, Yargıtaya, Danıştaya gitmeyeceğini anlatan Yıldırım, “Yıllardan beri beklenen bir şeydi ve böylece Danıştay, Yargıtay da artık biraz daha içtihada yönelik ve çok büyük ölçekli davalara bakma durumunda kalacak.” ifadesini kullandı.
Yıldırım, üst yargıda da yeniden yapılandırmaya gittiklerini söyleyerek, “Özellikle Danıştay ve Yargıtayın gelişmiş ülkelerdeki örneklerine benzer şekilde üye sayılarında ve daire sayılarında azaltmaya gittik. Bunun bir sebebi de istinaf mahkemeleri kurulunca artık böyle çok hantal, geniş bir yapıya ihtiyaç kalmamasıydı. Bu aynı zamanda da bir tasarruftur, kamuda tasarruf diye yola çıktık, hem işlerin hızlanması hem de bu alanda daha hızlı sonuç alınması için bu düzenlemeleri yaptık.” değerlendirmesinde bulundu.
Yıldırım’ın, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a kaç mahkumun tahliye olduğunu sorması üzerine Bakan Bozdağ, dün akşam itibarıyla 33 bin 838 hükümlünün cezaevlerinden tahliye edildiğini bildirdi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının çalışmaları hakkında da bilgi veren Yıldırım, yeni bakan Mehmet Müezzinoğlu’na hayırlı olsun dileklerini iletti.
Çalışma ve sosyal güvenlik alanında 100 gün içerisinde ciddi reformlar yaptıklarını dile getiren Yıldırım, “İş sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu az tehlikeli işlerde 50 işçi ve daha az çalıştıran yerlerde 1 yıl süreyle ertelendi, yeniden gözden geçirilecek, kamu ve özel hepsi dahil.” diye konuştu.
Turkuaz Kart uygulaması
Turkuaz Kart uygulamasının beyin göçünü geri getirmeye yönelik yeni bir uygulama olduğunu anlatan Yıldırım, bunun yurt dışında, gerek Türk gerek yabancı uyruklu beyinlerin, yani Türkiye’ye katma değer sağlayacak bilim insanlarının Türkiye’ye gelmesini sağlayacak bir teşvik unsuru olarak getirildiğini anımsattı.
Konuya ilişkin Bakan Müezzinoğlu ise “Finansman açısından, yatırım açısından belirli miktarın üzerinde yatırım getiren, stratejik alanlarda ve belirli miktarın üzerinde yatırım yapanlara da bu Turkuaz Kart verilecek.” ifadelerini kullandı
Başbakan Yıldırım, buradaki ana amacın Türkiye’de yatırım yapmayı, üretimi ve böylece daha çok istihdamı teşvik etmek olduğunu söyledi.
Fabrikaların işçi alırken eleman yetiştirme konusunda yaptıkları harcamalara ilişkin çalışma yaptıklarını anlatan Yıldırım, bu doğrultuda fabrikaların yeni işe aldığı elemanların bir yıllık ücretlerinin devlet tarafından karşılanmaya başlandığını söyledi. Yıldırım, “İş verene yük gelmiyor, aynı zamanda da işe giren meslek öğreniyor ve ondan sonra da tam kapasite çalışmaya devam ediyor. Bu şekilde ilave, 100 gün içinde, 205 bin vatandaşımıza iş sağlamış
olduk.” dedi.
“Ekonomimize olan katkısını daha da artıracağız”
Buradan herkesin ama en önemlisi Türkiye’nin kazanacağını anlatan Başbakan Yıldırım, “Sanayimiz, teknolojimiz her şeyimiz gelişiyor ama tarım bizim için, hükümetimiz için bundan öyle stratejik bir alan olarak ele alınacak, bu konudaki katma değerimiz, ekonomimize olan katkısını daha da artıracağız.” ifadelerini kullandı.
Başbakan Yıldırım, Genç Tarım İşçisi Projesini başlattıklarını da hatırlatarak, “15 bin gence, her birine 30 bin lira karşılıksız para veriyoruz. Git köyünde tarımla uğraş, yeter ki oradaki toprakları işleyelim. Böyle bir projemiz var.” dedi.
Damızlık Ağırlıklı Destekleme Projesi’ne geçiş yapılacağını vurgulayan Yıldırım, gelecek yıldan itibaren çalışmaların biteceğini, desteklemeleri de ekim ve hasat dönemlerinde vererek, çiftçinin beklentisini karşılayacaklarını kaydetti.
Bakan Çelik, havza bazlı üretimde 941 havza belirlendiğini, çalışmaların tamamlandığına işaret ederek, “Kısa süre içerisinde bu yeni modeli kamuoyuyla paylaşacağız. Buradan elde edeceğimiz tarımsal hasıla 11 milyar liradır. İlave 11 milyar liralık bir tarımsal hasıla elde edilmiş olacak bu verimli üretim planlamasından dolayı. Bir de Sayın Başbakanım, balıkçılarımız ‘vira bismillah’ dediler onlara da bol bereketli kazançlar diliyorum.” diye konuştu.
“Kararlılığımız artarak sürüyor”
Daha sonra İçişleri Bakanlığı ile ilgili faaliyetler hakkında konuşan Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:
“Ağırlıklı olarak iç güvenlik, terörle mücadele ve operasyonlar konusu burada önem kazanıyor. Terörle mücadele özellikle geçtiğimiz 24 Temmuz’dan itibaren yeni bir anlayışla devam ediyor. Yeni anlayış nedir, ülkenin her köşesinde vatandaşımızın, can, mal güvenliği sağlanıncaya kadar, vatandaşlarımız, yurdun her köşesine rahatça seyahat edinceye kadar, terör gruplarının, bölücü terör unsurlarının güvenlik kuvvetlerimize, sivil vatandaşlarımıza yönelik saldırıları tamamen bitinceye kadar operasyonlara ara vermeden devam edeceğiz. Buradaki kararlılığımız artarak, sürüyor. Bu bağlamda hatırlarsınız şehirlerimizde, ilçelerimizde maalesef çukurlar açıldı, hendekler kazıldı ve vatandaşlarımız çok zor şartlar altında bölgeden ayrılmak mecburiyetinde kaldılar ve bütün bu ilçelerimizde, illerimizde terör unsurları temizlendi. Bu hafta sonu vatandaşlarımızın bilgisine sunmak isterim, pazar günü Doğu ve Güneydoğu illerimiz, 22 ili kapsayan bir yeniden kalkınma projesi ve ekonomik gelişme programını da devreye alacağız ve bunun detaylarını Diyarbakır’da kamuoyuyla paylaşacağız. Özellikle Doğu’da ve Güneydoğu’daki illerimiz belirli gruplar halinde toplanmak suretiyle, cazibe merkezleri oluşturulacak ve buralara yönelik ciddi yatırımları başlatıyoruz.”