Türkiye’nin DEAŞ’tan kaçan sivillere yönelik insanlık dışı eylemleri nedeniyle şiddetle karşı çıktığı Şii grup Haşdi Şabi (Halk Seferberlik Gücü – PMF), Musul’un 55 km batısındaki Telafer kentine doğru ilerleyen Irak birliklerine destek olacaklarını açıkladı.
Büyük bölümü İran’ın eğittiği militanlardan oluşan Haşdi Şabi, batı yönünden Musul’a doğru ilerleyen Irak ordusunu da desteklediklerini bildirdi. Telafer’in çoğunluğu hem Sünni hem Şii olan Türkmenlerden oluşan nüfusunun Şii kesimi, bölgenin 2014’te DEAŞ’ın eline geçmesinden sonra bu bölgeden kaçmıştı. Musul’un 55 km batısındaki kent şu anda Sünni nüfusa sahip bir Türkmen kenti.
TÜM UYARILARA RAĞMEN
PMF açıklaması, insan hakları gruplarının PMF militanlarının bu bölgede savaşa katılmasının mezhepsel şiddeti alevlendireceği uyarılarına rağmen gerçekleşti. PMF biçimsel olarak Irak Başbakanı Haydar el İbadi’ye karşı sorumlu. İbadi, mezhep savaşı kaygılarını yatıştırmak için, Musul kentine sadece ordu ve polis güçlerinin girmesine izin verileceğini söylemişti.
SİVİLLERE İŞKENCE
Uluslararası Af Örgütü önceki gün açıkladığı bir raporda Şii milislerin DEAŞ’ın elinde bulunan bölgelerden kaçan sivillere, insanlığa karşı suç tanımına girebilecek kadar ciddi insan hakları ihlallerinde bulunduklarını bildirmişti. BM Temmuz ayında, Şii milislerin Felluce’de 640 Sünni yetişkin ve erkek çocuğu kaçırdıklarını bildirmişti. Raporda milislerin elindeki 50 kişinin daha işkence ve yargısız infaza maruz kaldıkları belirtilmişti.
PEŞMERGE KIZGIN
Musul operasyonunda Peşmerge’yle Irak ordusu arasında gerilim yaşandığı ortaya çıktı. Peşmerge, Irak ordusunun ‘bir şey yapmamakla’ suçladı. Wall Street Journal gazetesine konuşan Peşmerge Güçleri komutanlarından Sihad Barzani Irak ordusunu suçladı. Barzani, ‘Irak ordusu hiç hareket bile etmedi. Plana göre biz bazı köyleri, Irak ordusu da bazı başka köyleri alacaktı. Bunu yapmadılar’ diye konuştu. Cepheden Wall Street Journal’a konuşan Peşmerge subayı Yadgar Muhammad da, ‘Her şeyi biz yaparsak onlara ne iş düşecek?’ diye sordu.
Irak ordusunun topçu birliklerinden sorumlu generallerden Hazaa Korek ise bu suçlamayı reddetti. Korek, ‘Bizim cephemiz henüz başlamadı. Peşmergenin işini bitirmesini bekliyoruz’ dedi.
‘KOLAY OLMAYACAK’
Irak’ta aylar süren planlamanın ardından başlatılan ‘Büyük Musul Operasyonu’na ilişkin özellikle ABD ve İngiliz basınında ilginç saptamalar yer alıyor.
Musul’da çatışmaların uzun ve zorlu olacağına dikkat çekiliyor. Kentten kaçanların anlattığına göre DEAŞ Musul’un tüm bölgelerine tüneller kazdı. Militanlar bu tüneller aracılığıyla sürekli yer değiştirerek. Hava saldırılarından korunmaya çalışıyor. DEAŞ militanlarının kentin her yerine bubi tuzakları kurduğu, mayın ve bombalar yerleştirdiği de öne sürülüyor.
İngiliz Times gazetesine göre DEAŞ militanları 150 otomobil, 250 İHA’ya da bomba yerleştirdi. Bu mühimmatın ise bir tank taburunu yok edebilecek güçte. DEAŞ çatışmalar sırasında sık sık Peşmerge ve Irak Drdusu’nu hedef alan intihar saldırıları da düzenliyor. DEAŞ’a yakın internet siteleri sadece operasyonun il gününde tam 12 intihar saldırısı düzenlendiğini bildirdi.
Musul’da 700’ü yabancı, 4 bin 500 ile 5 bin DEAŞ militanı olduğu tahmin ediliyor.
VE GÖÇ BAŞLADI
Musul operasyonunun başlamasının ardından çevre köylerden göç başladı. Göç edenler Irak ordusunun kontrolü altında olan Kayyare kasabasına ulaştı.
Bu arada Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden (BMMYK) yapılan açıklamada 900’den fazla kişinin Musul’dan Suriye’ye kaçtığını ve halen bir mülteci kampında bulunduklarını söyledi.
Irak Göç ve Göçmenler Bakanı Casım Muhammed, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi ile 17 Ekim günü Bağdat’ta düzenlediği ortak basın toplantısında, ‘Musul’dan göç edecek aileler için 50 bin çadırın hazırlığı tamamlandı’ açıklamasını yapmıştı.