İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi olan 43 yaşındaki Metin Doğan, Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan Muhammet Oğuz Kılınç’ın Antalya’daki ailesini ziyaret etti.

Şehit ailesine başsağlığında dileyen Doğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayatı ve yaşamayı çok sevdiğini belirtti.

Her anı yaşamayı severken uğruna bir saniye bile düşünmeden canını vereceği vatanı olduğu için Allah’a şükrettiğini aktaran Doğan, 15 Temmuz’daki kahramanlık mücadelesine değindi.

‘Ben Türk askeriyim. Siz kimin askerisiniz?’

Taksi bulamadığı için bir motosikleti durdurduğunu anlatan Doğan, şöyle devam etti:

“Motosiklet sürücüsüne ‘Beni Allah rızası için havaalanına götürür müsün?’ dedim. ‘Atla abi götüreyim’ dedi. Havalimanına girişte kenara çekmesini istedim. Öleceğimi düşündüğüm için bütün paramı ona vermek istedim. ‘Bununla kendine benzin alır mısın?’ diyerek cebimdeki 700 lirayı uzattım. ‘Yok alamam’ dedi. Ona ‘Buraya ölmeye geldim. Büyük olasılıkla da öleceğim’ dedim. ‘Allah rızası’ dediğim için kabul etmediğini belirterek oradan ayrıldı. Bu sırada tankı görünce tüm gücümle önüne koşmaya başladım. ‘Ben Türk askeriyim. Siz kimin askerisiniz?’ diye bağırarak önlerine geçtim. Elimi kaldırıp durdurdum. Yine hareket ettiler, ardından sağ paletin altına yattım. Amacım ezilmekti. Kelimeişehadet getirmeye başladım. Palet yaklaşırken saniyeler sonra Yaradan’la buluşacağım için içime bir huzur geldi. Tank yine fren yaparak durdu. Tankın altına yatarken tek amacım ezildiğimi görenleri sokağa dökmekti. Polisleri, televizyondan izleyenleri cesaretlendirmekti. Yattığımı gören 40-50 kişi tankın etrafını sardı. Yaptığım hareket işe yaradı.”

Milli seferberlik çağrısından yola çıkıp vatan sevgisini anlatıyor

15 Temmuz’un ardından bir gün bile izin yapmadığına işaret eden Doğan, şunları kaydetti:

“15 Temmuz’da yaşananların bir daha yaşanmaması adına, vatan sevgisinin imandan geldiğinin kavratılmasına yönelik öğrencilere seminerler veriyorum. Cumhurbaşkanımızın milli seferberlik çağrısından dolayı kendime görevler edinip bir gün bile tatil yapmayıp 58 şehre gittim. Allah’ın beni konuşmak için yaşattığına inanıyorum. Çocuklar beni seviyor, örnek alıyor. Beni kahramanları olarak görüyorlar. Bir kız çocuğu panelde bana ‘Sen dünyanın en güçlü adamısın’ demişti. Beni Seyit Onbaşı’ya, Ulubatlı Hasan’a benzetiyorlar. Bu da bana mutluluk veriyor, gurur duyuyorum.”