AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, referandum çalışmaları kapsamında geldiği Bursa’da Orhaneli, Keles, Büyükorhan, Harmancık ve Osmangazi’ye Bağlı Dağ Köyleri Yardımlaşma ve Kültür Derneğini ziyaret etti.

​

Karaaslan, burada yaptığı konuşmada, referanduma yönelik kampanyaların yürütüldüğünü, kendilerinin de halkla iç içe olduğunu söyledi. Karaaslan, kendisine göre Türkiye’nin en temel problemlerinden ve en büyük çıkmazlarından birinin sığ bakış açısına sahip muhalefet partisi olduğunu dile getirerek, “Eğer o, projeleriyle, önerileriyle, eleştirileriyle, güçlü argümanlarıyla süreçlere katkıda bulunsaydı, bugün biz demokrasi yolculuğumuzda çok daha hızlı mesafe katedebilirdik.” dedi.

HER ŞEYE HAYIR DİYORLAR

Muhalefetin her şeye “Hayır” dediğini anlatan Karaaslan, şöyle devam etti:

“Ama bugün ‘Hayır’ diyorlar ya hep ‘Hayır’ dediler zaten. Köprüye, yola, baraja ‘Hayır’, bütün yatırımlara, bütün adımlara… Böyle ilerlemek mümkün değil. Halkın nezdinde de bunun bir anlamı yok zaten. ‘Gelin birlikte yapalım.’ dediğimiz hiçbir konuda bu anlamda destek olmadılar. Şunu diyebilirlerdi; ’18 olmasın 26 olsun ama mutlaka şunlar da olsun. Bu 18 maddeyi yapmışsınız ama bu 2 maddenin şurası eksik olmuş ona bunu da ekleyelim. Şu Türkiye için çok önemli. Gelin burada ortak karar verelim.’ denilmedi. O kapılar kapatıldı. Biz MHP ile uzlaştık. Ne tamamen AK Parti’nin ne de tamamen MHP’nin dediği gibi. Ortada bir noktada tek amaç Türkiye Cumhuriyeti’nin baki geleceği üzerinden bir uzlaşmaya varıldı.”

CHP’nin tozlu sandıklarının olduğunu  bu tozlu sandığın içinden bazen “laiklik”, bazen de “rejim elden gidiyor.” tartışmalarının çıktığını belirten Karaaslan, şunları kaydetti:

“İşte bugün de elimizdeki ‘tek adam’ tartışması. Ben diyorum ki ‘Tek devlet, tek millet, tek vatan, tek bayrak’ diyen bir liderle aziz bir milletin tek yürek olma halini, ‘tek adamlık’ safsatasıyla açıklayamazsınız. Bu bambaşka bir şey. Bunun millette de bir karşılığı yok zaten. Bugün biz ‘Beni halk seçsin’ diye neredeyse ömrünü ortaya koyan, canından vazgeçen bir liderden bahsediyoruz. Tek adam ya da diktatör kime denir biliyor musunuz? Öne tankları sürene ve arkasında saklanana tek adam ya da diktatör denir. Tankın önüne durana ancak lider denir bu ülkede. Recep Tayyip Erdoğan da bu ülkenin aydınlık geleceğinden, bu ülkenin bundan sonra çok daha kalkınarak, çok daha büyüyerek geleceğe emin adımlarla yürümesi idealinden vazgeçmemiş bir lider. Diyor ki ‘Benim 16 Nisan’a kadar yaşayacağımın garantisi var mı ki kendim için istemiş olayım bunu. Ben böyle inanan biriyim’ diyor.”

Daha sonra, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) Bursa Temsilciliğine geçen Karaaslan, yol güzergahındaki vatandaşlarla sohbet etti, hatıra fotoğrafı çektirdi.