Dövme, oldukça eski bir sanattır, ancak arkeolojik kayıtlarda çok nadir olarak bulunabiliyor. Örneğin Buzadam Ötzi ve Sibirya’daki Buz Prensesi gibi mürekkeple süslenmiş bir cilde sahip eski mumyaların örnekleri olsa da, eski dönemlerde yapılan bu sanat hakkında bildiklerimiz çok kısıtlı.
Ancak şimdi arkeologlar dövme iğnelerini, derileri veya dokuma sepetleri gibi görevlerde kullanılan diğer araçlardan ayırmaya başladılar.
Ucunda boya pigmentleri bulunan ve hindi kemiğinden yapılmış dövme iğneleri. C: Aaron Deter-Wolf
Tüm bu zorluklara rağmen, bir çift araştırmacı, dünyanın en eski dövme araç setini belirlediklerini düşünüyor: yabani hindi kemiklerinden yapılmış ve en az 3600 yıl önce bir Amerikan yerlisi mezarına gömülmüş bir dizi sivri, mürekkep lekeli iğne!
Mezar, Nashville, Tennessee’nin batısında, tarih öncesi avcı toplayıcılar tarafından yüzyıllardır kullanılmış olan Fernvale bölgesi olarak adlandırılan nehir kenarında bir kamp alanında bulundu. Yerleşme 1985’te bir köprünün yolunu açmak için kazılmıştı, ancak o zamanlar arkeologlar bulguları tam olarak analiz etmemişti.
Kemik iğneler, pigment dolgulu yarım kabuklar ve taş aletler, toplu biçimde bir araç seti olarak etiketlendi ve sonra üç yıl geçirecekleri depoya koyuldu.
Antik dövmeler üzerine uzman arkeolog Aaron Deter-Wolf, bu alet setinin, depoya kaldırıldığını ve daha sonra üzerine hiç çalışılmadığını söylüyor.
Deter-Wolf, Florida State Üniversitesi’nde bir zooarkeolog olan Tanya Peres ile alet setine yeni bir bakış atmak için bir araya geldi.
C: Aaron Deter-Wolf
Ekibin başlangıçta alet takımına ilgi duymasının nedeni, bir ecza kitini andırmasıydı. Ancak aletleri inceledikten sonra, araştırmacılar bir dövme setine bakıyor olabileceklerini düşündüler.
Deter-Wolf, “Avrupalılar geldiğinde, Great Plains ve Doğu Woodlands’deki neredeyse her yerli Amerikalı grup dövme uygulaması yapıyordu. Eğer bu kadar yaygın ve önemli olan bir şeyse, bunun yerli tarihinde çok köklü olduğunu varsayıyoruz.”
Araştırmacıların teorileri geçen yıl yayımlanan bir başka çalışmadan daha fazla destek aldı. Montreal Üniversitesi’nde bir arkeolog olan Christian Gates St-Pierre, tarih öncesi dövme iğnelerinin üzerindeki aşınma ve yıpranma kalıplarını test etmek için kemik aletlerle domuz derisine dövme yaptı. Gates, kemik iğneler dövme için kullanıldığında, parlak bir cila oluşturduğunu, ancak sadece ilk 3 milimetresinde bunun oluştuğunu gördü.
Deter-Wolf ise son zamanlarda bu denemeleri bir adım ileriye götürdü. Buzadam Ötzi’nin dövmelerinden birini, bir kemik alet ve siyah mürekkep kullanarak 1.500 ayrı delik açtı ve kendi sol bileğine bu dövmeyi yaptı.
Deter-Wolf ve Peres, kitteki iğnelerden iki tanesinin Gates’in deneylerinde bulduğu aynı yıpranma izine sahip olduğunu söyledi. “Bu noktada, kemik aletler üzerinde aynı izleri yaratabilecek bildiğimiz başka bir uygulama yok.”
Ötzi’nin bileğindeki dövmenin uygulaması. C: Aaron Deter-Wolf
Ekip ayrıca aletlerin uçlarında kırmızı ve siyah pigment izleri buldu (Bu boyaların kimyasal içeriğini anlamak için bir analizin nihai sonuçlarını bekliyorlar). Bu hafta ön bulgularını Washington DC’deki Amerikan Arkeolojisi Derneği’nin yıllık toplantısında sundular.
Araştırmacılar, alet takımının en az 3600 yaşında olduğu ve daha da eski olabileceğini düşünüyor: Aynı bölgede bulunan kabukların radyokarbon çalışmasından elde edilen ilk sonuçlar ise 5200 yıl öncesine işaret ediyor. Her iki durumda da aletler, 2016 yılında Güney Pasifik’teki bir adadaki bir arkeolojik alanda tanımlanmış olan volkanik camdan yapılmış 3000 yıllık dövme aletlerinden oluşuyor.
Bilim insanları, Avrupalıların gelişinden sonra tarihi kayıtlar ve etnografik çalışmalar sayesinde yeni Yerli Amerikan dövme uygulamaları hakkında çok şey biliyor olsa da, tarih öncesi dövme uygulaması hala gizemini koruyor.
Şimdilik, Fernvale aletleriyle ne tür dövmeler yapıldığı veya bu çağda Kuzey Amerika’da Arkaik dönem denen bu Tennessee nehri vadisinde yaşayan insanlar için dövme yapılmasının ne demek olduğunu bilmek imkansız.
Peres, “Bu dönemde dövme tekniğinin daha derin anlamını anlamaya başlayabilmemiz için genel olarak Arkaik yaşam yolları üzerinde çok daha fazla çalışma yapılması gerektiğini düşünüyorum. Hala ne yediklerini ve arkeolojik kayıtlarda daha dayanıklı şeyler olan ne tür evlerde yaşadıklarını tartışıyoruz.” diyor.
Deter-Wolf, arkeologların koleksiyonlarda saklanan daha fazla dövme kitini tespit edeceğini düşünüyor: “Şüphelendiğim şey, bu şeylerden daha fazlasına bakmaya başladığımızda, dövme uygulamasının inanılmaz derecede yaygın bir etkinlik olduğunu göreceğiz.”