Enerji ve Tabii Kaynaklar eski Bakanı Taner Yıldız, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın kendisine hitaben “Şehit olmak isteyen Dağlıca’da bir gece nöbet tutsun” sözlerine çok sert cevap vererek, “Ben tabii ki askerimiz, polisimiz gibi hizmet için Dağlıca’da bulunurum, o da isterse terörist eteğiyle Kandil’e çıkabilir” dedi.
Demirtaş’ın açıklamalarına cevap veren Yıldız, “Öncelikle bütün şehitlerimize, yavrularımıza, kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum ve Allah mekânlarını Cennet etsin, şefaatlerinden de bizi ayırmasın. Şimdi bir kere bu konu, Selahattin Demirtaş’a düşen bir konu değil. Önce onun şu meseleyi bir halletmesi lazım. Açıklamasında ‘Hangi üniformayı taşırsa taşısın’ diyerek kalleş pusuyu kuranla o pusuda şehit olanları eşit tutmuştur. Selahattin Demirtaş daha PKK’ya terör örgütü diyememiş birisidir” dedi.
“ETEĞİYLE KANDİL’E ÇIKABİLİR”
“Şirinlik gösterilerinin 7 Haziran seçimlerinden önce yapıldığını, daha sonra da o silahsız ve kravatlı haliyle, ama aynı duygularla gezdiğini herkes biliyor, bunu vatandaşımız izledi, bunu vatandaşımız hep beraber gördü” diyen Yıldız, “Bana şehit olmak ister misin diye sordular. Bütün iddialardan uzak, hangi Müslüman şehit olmak istemiyorum diyebilir. Ama kendisi istemiyordur, o ayrı. Ayrıca şehitliğe de kurban olsun. Ama şehitlik onun ağzına alabileceği bir kelime değildir. Ben tabii ki askerimiz, polisimiz gibi hizmet için Dağlıca’da bulunurum, o da isterse terörist eteğiyle Kandil’e çıkabilir. O da aynı şekilde gitsin onlarla bulunsun. Şimdi bu kabul edilebilir bir şey değil. Bize şehitlik mertebesinin ne demek olduğunu öğretecek o değildir. Şehitlik kelimesini ağzına bile almasını ben lanetliyorum, kınıyorum. Öncelikle kendi rüştünü ispat edecek, bu vatanı milleti sevdiğini, sevmediğini bir kere öncelikle beyan edecek” dedi.
“PKK’LI TERÖRİSTLERİ BİR LANETLESİN”
Yıldız, Demirtaş’ın Kürt vatandaşları temsil edemeyeceğini belirterek, açıklamasına şöyle devam etti:
“Biz bütün yönleriyle beraber AK Parti camiası olarak, AK Parti Hükümetleri olarak yıllardan beri hizmet ettik, bundan sonra da hizmet etmeye devam edeceğiz. Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ı, Çerkez’i ayrım yapmaksızın herkes 78 milyon bu ülkede Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bizim hizmet alanımız içerisindedir, hepsi bizim vatandaşımızdır, biz hizmet götürmeye devam edeceğiz. Ancak Kürtçülük adı altında Kürt kardeşlerimizi istismar ederek, böyle bir çabanın içerisine giren kişinin vatandaşlarımızdan yeterli desteği goremeyecegine inanıyoruz. Halkı direnişe teşvik ettiler, kimse iştirak etmedi. Oradaki Kürt kardeşlerim PKK’yı desteklemiyor, orada tehditle, zorbalıkla getirilen bu noktayı hiçbir şekilde tasvip etmiyor. O yüzden bana kalkıp da o temiz ve nezih kelimeyi ağzına alıp da bana öğretide bulunacağına kalksın öncelikle bir terör örgütü demeyi bilsin, ondan sonra Kandil’den de alacağı tehdidi ertesi gün hep beraber izleyelim. Bakın emanet oylar için kendisi teşekkür etti. Bir uyarı geldi ertesi gün, bir daha ağzına alamadı, emanet oy nedir diye ağzına alamadı, duymadık. Sürekli git-gellerle yaşayan birisi. O yüzden bıraksın canını ülke için feda eden askerimize, polisimizle, güvenlik güçlerimizle alakalı konuşmayı; öncelikle o PKK’lı teröristleri bir lanetlesin.”
Ülke olarak birlik ve beraberliğin en güçlü olması gereken böyle bir zamanda sağduyuyu elden bırakılmaması gerektiğini dile getiren Yıldız, “Ancak herkes bilsin ki; ülkemizin birlik ve beraberliğine karşı her türlü tehdide karşı da dik dururuz, taviz vermeyiz” dedi.