Yumurta rezervlerinin yaş, çevresel ve genetik faktörler, stres gibi birçok etkenden dolayı azaldığını belirten Başarı Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Kenan Çalışkan, yumurta rezervini değerlendirmek için kadının fertil (doğurgan) olduğu dönemin yani 15-45 yaş arasının dikkate alınması gerektiğini söyledi.
GEBELİK İÇİN GÜNLÜK YAŞAM ÖNEMLİ
Op. Dr. Kenan Çalışkan, “Çevresel faktörler ve stres de oldukça önemli. Çevredeki kimyasalların etkisi, yaşam şekli, yenilen GDO’lu gıdalar direkt olarak doğurganlığı etkiler” dedi.
Yumurta rezervlerinin gebelik için çok önemli bir konu olduğuna dikkat çeken Çalışkan, “Yumurta rezervleri menopoz yaşını tayin eden bir durum. Yumurta rezervini değerlendirmek için kadının fertil olduğu dönem yani 15-45 yaş arası dikkate alınmalıdır. Kişinin geçirmiş olduğu bir operasyon, kemoterapi, radyoterapi ya da sigara ve alkol kullanımı, yaş faktörüyle birlikte rezervin azalmasına etki eder” ifadelerini kullandı.
45 YAŞA DİKKAT!
Yapılan bazı hormonal testlerle yumurtalık rezervlerinin kontrolünün sağlandığını belirten Çalışkan, “Testlerde kalan yumurtaları görebiliyoruz. 15 yaşındaki kişinin yumurtaları ile 45 yaşındaki kişinin yumurta sayısı aynı değildir. 45 yaşından sonra fertilite (doğurganlık) çok düşüyor ve menopoz yaşı başlıyor. 35 yaşından sonra doğurganlık oranı da oldukça azalmaya başlıyor. Yaş en önemli faktör. Bekledikçe var olan yumurta kayboluyor. Bu yüzden yumurta rezervi çok azalmış hastalara mevcut yumurtaları kullanabilmek için tüp bebeğe yönlendiriyoruz” dedi.
Tüp bebek için de bazı kriterlerin olduğuna dikkat çeken Çalışkan, “Hastanın önce infertilite (kısırlık) olup olmadığını tayin etmek lazım. İnfertil olan bir hasta eğer 35 yaşın altındaysa ve 1 yıl içinde çocuk sahibi olamamışsa onu hemen tedaviye alıyoruz. 35 yaş üstünde rezervleri azalmış ise onu beklemiyoruz ve tedavisini hemen başlatıyoruz” diye konuştu.