Ege’nin tatil kasabaları, insanın üstüne basan kalabalıktan sıyrılınca bir başka güzel. ‘Sarı yaz’ denilen sonbaharda gezilebilecek yerler, ziyaretçileri büyülüyor… Eylülde okullar açılmıştır, yerli-yabancı turistler sahil kasabalarından çekilip gitmiştir.
Gündüzleri şortla gezilebilir, ancak akşamları dışarıda, ince bir ceket ve pantolonla oturma vaktidir. Denize öğle vakti girebilirsiniz, üstelik denizin suyu en güzel sıcaklığa erişmiştir.
Bodrum, Çeşme, Urla ya da Datça’da daracık ve esrarengiz sokaklarında kaybolmanın verdiği huzur ruhunuzu ele geçirmiştir. Deniz sonrası öğle uykuları, bol kahkahalı beş çayları, muhabbetin, uzun uzun bakılan falların, iyi dileklerin ve huzurun mevsimi.
TARİHİ DOKU
Alaçatı tarihi dokusu korunabilmiş nadir beldelerimizden. Dar sokakları, cumbalı taş binaları, şık restoranları ve sıra dışı otelleri ile bir efsane.
Mesela Alaçatı’nın dar sokaklarında dolaşıp birbirinden güzel taş evler, o evleri süsleyen begonviller arasında kaybolabilirsiniz. O yorgunluğun üstüne muşhur Hacı Memiş’in Dutlu Kahvesi’nde yorgunluk atabilirsiniz.
Dingin deniz, hafif esen rüzgar sörf öğrenmek için çok uygun bir zaman olduğunun da işaretçisi. Bunun için Yumru Koyu’na gidip bir sörf okulundan malzeme kiralayıp eğitmenle çalışabilirsiniz.
Alaçatı’nın denizi güzel ama siz biraz açılın. Sarı yaz size Aya Yorgi, Dalyan, Altınkum plajları bomboş bu mevsimde.
İzmir’in arka bahçesi Urla da ‘sarı yaz’ için müthiş bir alternatif. Pek çok şey yapılabilir Urla’da. Beğendik Abi’de yemek yenebilir, Bademler Köyü pazarı gezilebilir.
Urla’nın birbirinden güzel el değmemiş koyları denizseverleri bekliyor, üstelik Ege’nin en lezzetli balıkları Urla kıyılarından çıkıyor.
Bodrum’da doğanın bitkilerin renkli yaşamı sonbaharda başlar. Bütün bir yıl içinde bir tek eylülde çiçek açan bitkiler vardır. Doğada yeni bir uyanışın başladığını simgeleyen, öncü bitkileri görmek gerekir.
Sonbahar narenciye bahçelerinin de en güzel zamanıdır. Şimdilerde iyice azalsa da bu bahçeler özellikle meyvelerinin olgunlaşmaya başladığı, sarı ve turuncuya dönüştüğü bugünlerde ayrı bir güzelliğe kavuşur.
Datça’ya giderken mavi ve yeşilin büyüleyici uyumuna tanıklık edeceğiniz virajlı dağ yolları arasından geçerek huzura çıkarsınız.