Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) “Genişletilmiş Başkanlar Kurulu” toplantısına katılan Ağbal, enflasyona ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, son dönemde döviz kurları, gıda fiyatları gibi etkilerle enflasyonun yükselme eğilimine girdiğini, ama ortaya çıkan son verilerin, enflasyon cephesinde 2016 yılına beklentileri olumlu yönde etkilediğini söyledi.
Ağbal, “Gıda fiyatlarında aşağı yönlü bir trendin ortaya çıkması, döviz fiyatlarında sağlanan istikrar bir noktada enflasyonun 2016 yılında aşağı yönelmesine katkı verecek unsurlar arasında yer alıyor. Yüzde 7,5’lik enflasyon tahmini var, bunu sağlayacak para ve maliye politikası uygulamalarına sıkı bir şekilde devam edeceğiz.” diye konuştu.
Global gelişmelere de değinen Ağbal, “Genel olarak bakılığında 2011-2015 döneminde yüzde 4,4 büyüdük. Kendi bölgemizdeki, gelişmekte olan ülkelerle karşılaştırdığımızda Türkiye’nin büyüme performansı son 4 yıldır genel olarak iyi. Ama önceki dönemlere kıyasla, 2003-2007 arasında yüzde 6,9 büyüdüğümüzü bir kenara koyarsak büyüme oranlarının Türkiye’de de aşağı geldiğini görüyoruz. Global büyüme oranlarının aşağı gelmesiyle Türkiye de kendi payına büyüme oranlarındaki yavaşlamayı yaşıyor.” ifadelerini kullandı.
Ağbal, 2015 yılında Türkiye’nin geçirdiği 2 seçim ve global piyasalardaki koşullara rağmen büyüme beklentisinin yüzde 4 olduğuna atıfta bulunarak, konuşmasına şöyle devam etti:
“2016 içinse koyduğumuz hedef yüzde 4,5. İnşallah Avrupa pazarındaki gelişme, yurt içi talepteki olumlu gelişmeler bizi bu büyümeye götürecek. Riskleri elbette var bunun. Ama biz hükümet olarak bu hedefi yakalamak için her türlü tedbiri almaktayız. 2015 Kasım ayında yapılan seçim sonrası, güçlü bir parlemento yapısı var, parlamentonun temsil kabiliyeti son derece yüksek. Güçlü bir hükümet var.
Ama iç talepteki bu büyümeyi makul ve riskler oluşturmayacak bir çerçevede yönlendirmek son derece önemli. İhracatın da 2016 yılında büyümeye pozitif katkı sağlayacağını bekliyoruz.”
Kıdem tazminatı
Bakan Ağbal, kıdem tazminatına ilişkin de şunları kaydetti:
“Kıdem tazminatı düzenlemesi yapma ile ilgili olarak, hükümet programımızda açık bir hedefimiz var. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Kıdem tazminatı düzenlemesi bize göre hem işveren açısından, hem de çalışan açısından son derece olumlu, son derece yapısal bir çözüm. Mevcut sistem ne işveren için ne de kayıtlı çalışanlar için sürdürülebilir bir sistem değil. Ne yapıp edip, kıdem tazminatı düzenlemesini yapmamız lazım. Kimsenin kıdem tazminatı üzerinden yanlış bir anlayış üreterek, bu yapısal çözümün önünde engel oluşturmamasını temenni ederiz. Bu konuda da iş aleminin gerekli duyarlılığı ve desteği göstereceğine inanıyoruz.”
“Vergiyi dolaysız vergilerden toplamamız lazım”
Kamu maliyesinin kalitesinin de artırılması gerektiğine dikkati çeken Ağbal, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Kamu gelirlerinin daha fazla dolaysız vergilerden elde edilmesi, dolaylı vergilerin aşağı çekilmesi lazım. Damga Vergisi bu dünyaya ait değil eski dünyanın vergisi. Dolaylı vergilerde, işlem vergilerinde işletmeyi o işe girişmekten alıkoyan, kayıtlılıktan alıkoyan uygulamalar var. Bunlarla mücadele etmemiz lazım. Vergiyi dolaysız vergilerden toplamamız gerek. Hepimiz ne kadar kazanıyorsak, o kadar vergi ödediğimiz bir düzeni yakalarsak, o zaman Türkiye’de her şey yoluna girecek.
Kimseden bir kuruş fazla vergi istemiyoruz. Mükellef kazancına göre ne kadar vergi vermesi gerekiyorsa o kadar vergi vermeli. Vergi denetiminde mükellefin üzerine gri alanlardan gidip, mevzuatın belirsiz olduğu alanlarda mükellefin aleyhine yorum yaparak ‘burada vergi vardır’ anlayışını kökten ortadan kaldırmamız lazım. Bizim vergi denetiminde, mutlaka vatandaşın gönüllü uyumunu destekleyecek vergi iklimini üretmemiz lazım.”