Ercan, soda şişelerinin rengi konusunda şu açıklamayı yaptı: “Maden suyu şişeleri renkli olmak zorundadır. Çünkü maden suyu içindeki mineraller güneş ışığına maruz kalınca zarar görmektedir. Biz de maden suyumuzu yeşil şişede piyasaya arz etmekteyiz” dedi.
TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR PAZAR
Türkiye’de iç pazarın önemli bir bölümünü biz karşılıyoruz. Bunun yanı sıra üretim kapasitemize kıyasla ihracatımız çok yüksek oranda değil. Ciromuzu arttıran en büyük unsur şişe maliyetimizdir. Kıbrıs, Türkmenistan, Avusturya, Avusturalya, Suudi Arabistan, Irak, Dubai, Kuveyt, Katar başta olmak üzere 20 ülkeye ihracat yapmaktayız. Yurtdışı pazarına yönelik çalışmalarımızda mevcut ve şu anda yurtdışına üretimimizin yüzde 6’sını gönderiyoruz. Maden suyu tüketimi yurtdışında daha fazla, insanlar su yerine mineralli su dedikleri maden suyunu tüketiyorlar.
Tabi yurtdışında yeteri kadar maden suyu kaynağı olmadığından ithal ediyorlar. Türkiye de maden suyu kaynakları yönünden zengin bir ülke olarak en çok ihracat gerçekleştiren ülkelerin başında geliyor. Çünkü Avrupa ülkelerinde maden suyu tüketimi çok yaygındır ve bu konuda yerleşmiş önemli bir alışkanlık var.
ZOR BİR SEKTÖR
Maden suyu pazarının son yıllarda yakaladığı büyüme trendi çok önemli. Gelecekte bu pazarın daha da artacağını ve sektörün hareketleneceğini düşünüyorum. Çünkü maden suyunun sağlığa ve sağlıklı yaşama katkıları son derece önemli. Türkiye’nin de maden suyu potansiyeli bakımından zengin olduğu göz önüne alındığında, maden suyunun ilerleyen dönemlerde Türkiye pazarında önemli bir yere sahip olacağını düşünüyorum. Türkiye’de 20’nin üzerinde ruhsatlandırılmış maden suyu markası mevcut ancak bunlardan ancak 5 tanesi ulusal çapta hizmet verebilmekte. Maden suyu dağlık alanlarda çıktığı için yatırım maliyeti çok büyük. Kendi imkanlarınızla tesisi kurmak zorundasınız. Ayrıca yer altından çıktığı için devlete cironuzdan belli bedel ödemek zorundasınız. Yani hiç de kolay bir sektör değil.”