Sınava hazırlanırken migrene dikkat!

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necdet Karlı, sınav sürecine giren çocukları bekleyen migren tehlikesine dikkat çekti.

Sınava hazırlanırken migrene dikkat!

Karlı, birkaç yıl önce gerçekleştirdikleri saha çalışmasında bu durumu tespit ettiklerini belirterek, “Eğer çocuğunuz tekrarlayan şiddetli baş ağrılarından yakınıyor veya baş ağrısı atakları sırasında sosyal çevresinden uzaklaşıp okulla ilgili aktivitelerini yapamıyorsa, mutlaka bir hekime başvurun” şeklinde ailelere uyarılarda bulundu. 

Migrenle ilgili merak edilen sorulara cevap veren Karlı, orta öğretime geçiş ve üniversite sınavlarına hazırlanan çocukların yüzde 15-16’sında migren görüldüğünün altını çizdi.
Çevremizde hiç olmadığı kadar çok migren hastasına rastlamaya başladık. Giderek daha çok kişi bundan yakınıyor.

Neden bu kadar arttı?

Aslında migren sıklığı son 10 yılda pek değişmedi. Ancak gerek internette, gerekse  yazılı ve görsel basında çıkan haberler, yazılar sayesinde migren farkındalığı arttı. Yani eskiden insanlar “Baş ağrısı işte” deyip geçer ve ağrı kesiciler ile kendi kendilerini tedavi etmeye çalışırken, şimdilerde migrenin hayatlarını ve yaşam kalitelerini nasıl etkilediğini gördü.

Güzel olan şu; migrenin kader olmadığını, ağrıların azaltılabildiğini veya tamamen ortadan kaldırılabildiğini de öğrendiler. Doktorlara başvurup doğru tanı almaya başladılar. 

Bir ağrının sıradan baş ağrısı mı yoksa migren mi olduğunu kendimiz anlayamaz mıyız? 
Migren baş ağrısının çok karakteristik özellikleri var aslında. Örneğin sıklıkla yarım baş ağrısı şeklinde gelişir. Yani başın sadece sağ veya sol tarafı ağrır. Ağrının karakteri zonklayıcı şekildedir. Hastalar sanki kalplerinin başlarının içinde  attığını ve şiddetli bir ağrı hissettiklerini söyler.

Ağrı ile birlikte sıklıkla ışık ve sese karşı aşırı hassasiyet olur. Bazı hastalarda bulantı ve midede rahatsızlık hissi de olabilir. Bu özelliklerde baş ağrısı atakları olan hastanın yüksek olasılıkla migren baş ağrısı vardır.
Çocuklarda, özellikle sınavlara hazırlanan çocuklarda da sıklıkla baş ağrısı şikayetlerine rastlanıyor. Onlar da migren hastası olabilirler mi?
Tabii ki olabilirler. Bizim geçtiğimiz yıllarda Bursa’da yaptığımız çalışmada, 12-17 yaş okul çağı çocuklarında baş ağrısı sıklığı yaklaşık yüzde 52 olarak ortaya çıktı. Yaş büyüdükçe baş ağrısı sıklığı da artıyor ve yüzde 60’a kadar ulaşıyor. Migren bizim gibi sınav yükü ve stresi fazla olan ülkelerde sınavla bağlantılı olarak belirgin şekilde artıyor.  Lise ve üniversiteye giriş sınavı yıllarında hem gerilim tipi hem de migren baş ağrılarında artış görülüyor.  Örneğin sınavdan bir önceki yıl migren sıklığı yüzde 12- 13 civarında iken, sınav yıllarında bu oran yüzde 15- 16’ya çıkıyor. İşin daha kötüsü, aileler ve öğretmenler baş ağrısını önemsemiyor. Hal böyle olunca, tanı ve tedavi şansı ortadan kalkıyor. Bu durum çocukların okul başarısını da etkiliyor. Yapılan çalışmalar migrenli çocukların uzun ve kısa vadede okul başarılarının düştüğünü gösteriyor. Migrenli çocukların yaşam kaliteleri, arkadaşları ve aileleri ile olan ilişkileri, akademik başarıları belirgin olarak olumsuz anlamda etkileniyor. Bu nedenle ben ailelere şunu tavsiye etmek istiyorum: Eğer çocuğunuz tekrarlayan şiddetli baş ağrılarından yakınıyor veya baş ağrısı atakları sırasında ortamdan kopuyor, sosyal çevresinden uzaklaşıyor ve okul ile ilgili aktiviteleri yapamıyorsa, migreni göz önünde bulundurarak, mutlaka bir hekime başvurun.

Teşhisi nasıl koyuyorsunuz? Özellikle çocuklarda migren olup olmadığını belirlemek zor olmuyor mu?
Migren teşhisi tamamen klinik bir durum. Yani hasta ile konuşmak ve muayene, tanı koymak için yeterli. Başka hiçbir incelemeye gerek yok. Çocuklarda migren tanısı 10 yaş ve üzerinde kolaylıkla konabiliyor. Zorluk 10 yaş altında, özellikle de kendini ifade etmede güçlük yaşayan 7-8 yaş altındaki çocuklarda. Ama bunun da pratik yolları var. Yeter ki, anne baba uyanık olsun ve tekrarlayan şiddetli baş ağrısı atakları olan çocuklarını hekime götürsün.

Kesin tedavisi var mı migrenin?

Ne yazık ki migrenin kesin tedavisi yok. Herhangi bir ilaç, ameliyat veya alternatif tıp yöntemi ile migreni tamamen ve sonsuza dek tedavi edemiyoruz. Ancak uyguladığımız çeşitli tedavilerle migreni hastalar için uzun bir süre sorun olmaktan çıkarabiliyoruz. Hastaların yüzde 70’ine yakınında migren ataklarını tamamen veya çok önemli ölçüde azaltabiliyoruz. Bunun için ilaç tedavileri, sinir blokajları, uygun hastalarda botulinum toksin uygulamalarını yapabiliyoruz.

Şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Ağrı kesici ilaç kullanımı asla migren tedavisinde yer almaz. Tam tersine bir süre sonra belli bir miktarın üzerinde kullanılan ağrı kesiciler migrenin daha da kötü bir duruma gelmesine kronikleşmesine neden olur. Hatta ağrı kesicilerin kendisi bir süre sonra ağrının nedeni olur. Ve tedaviyi son derece güçleştirir. Bu nedenle migren ağrısı olan yetişkin veya çocukların mutlaka nöroloji hekimine başvurmasını öneririm.

 

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X