İlk duruşma 7 Mart’ta görülecek. Sıla ise olayın ardından Hürriyet’ten Ayşe Arman’a konuştu.
Sıla, “dayaktan 5 dakika evvel aslında canım cicim’dik. Evlenmeyi, çocuk yapmayı konuşuyorduk” dedi.
İşte o röportaj:
– Çıkıp konuştuğun için seni tebrik ediyorum. “Kınanırım, küçük düşerim!” diye düşünmedin, çıktın konuştun… Sadece Sıla değildi konuşan, şiddet gören bütün kadınlardı. Sen bütün kadınların ortak sesi oldun. Bu çok değerli bir şey…
-Ama kolay olmadı. Kendi içimde çok gittim geldim. Dışarıdan bakmakla, içinde olmak hakikaten birbirinden çok farklı şeyler. Dolayısıyla, “Şikâyetçi olayım mı, olmayayım mı?” diye çok düşündüm. Ben özel hayatını, iş hayatımı çok fazla ailesiyle paylaşan biri değilim ama bu olayda kendimi çok yılgın ve neredeyse ölü gibi hissettiğim için anneme, babama anlattım. Daha doğrusu annem, sesimden bir tuhaflık olduğunu anladı ve birden çözülüverdim. Sonra babamla da konuştum. Çok düşkündür bana. Annem, babam, teyzem, hatta sonra anneanneme kadar bütün ailem öğrendi başıma gelenleri. Ve o andan itibaren bana çok destek oldular…
“Sokağa bile çok çıkmıyorum…”
Sıla o akşam yaşananları anlattı: Dayak hadisesinden 5 dakika önce… – Dayağın izleri sadece kollarında değil, bütün vücudunda mıydı?
– Evet. Ve başına gelenleri anlatırken tekrar tekrar yaşıyorsun… Kendini çok kötü hissediyorsun, ruhun yırtılıyor… Gururun da çok inciniyor. Ama ben, kendimi mağdur olarak kabul etmedim. Utanacağım bir şey yapmadım. Dayak yemiş olmak benim utanmamı gerektiren bir şey değil, utanması gereken ben değilim… Öyle vahşi bir şeymiş ki çok garip bir uyanış yaşıyorsun. Güya hepimiz dayağa karşıyız değil mi? Duyarlı insanlarız. Ben de öyleydim, hatta bir sanatçı olarak daha da duyarlıyım zannediyordum. Ama biz o kurduğumuz cümlelerin “özne”si değiliz ya, dolayısıyla bize hep üçüncü sayfa haberi gibi geliyor, hep başkasının başına gelirmiş gibi geliyor. Ben bizzat yaşadım, 45 dakika dayak yedim. Korkunç bir şey! Tabii ki çok sarstı beni. Hâlâ kendime gelemedim, toparlayamadım kendimi. Sokağa bile çok çıkmıyorum…
“Dayak hadisesinden 5 dakika evvel aslında canım cicim’dik”
-Annen seni o halde görünce ne yaptı, ne dedi?
-Ağzından çıkan laf: “Bu asla kabul edilemez!” oldu. Ve ben aslında ailemin desteğini de alabildiğim için belki bu kadar cesur olabildim. Çünkü duygudan duyguya sürükleniyorsunuz. Garip bir vicdan da yapıyorsunuz. Çünkü biz bu dayak hadisesinden 5 dakika evvel aslında canım cicim’dik. Evlenmeyi, çocuk yapmayı konuşuyorduk. O yüzden ardından olanlar çok kırıcı. Zaten derin bir kırgınlık da hissediyorum…