Özdebir, yaptığı açıklamada, kurda yaşanan artışın döviz borcu olan ve açık pozisyonda yakalanan firmalar açısından ciddi olumsuzluk yarattığını söyledi. Kur zararlarının 2016 sonundaki bilançolarda görüleceğini dile getiren Özdebir, bu açıdan bakıldığında Başbakan Binali Yıldırım tarafından açıklanan EKK kararları kapsamındaki tedbirlerin firmalara, kendilerini toparlayabilmeleri için zaman kazandırması anlamında önemli olduğunu ifade etti. Tedbirlerin, bu ay içinde hayata geçirilmesinin önemine işaret eden Özdebir, bunun için birtakım mevzuat düzenlemelerinin yapılması gerektiğini savundu.
DARA DÜŞMEDEN YAPILMALI
Özdebir, EKK kararlarının genel anlamda ödemeleri temerrüde düşmüş firmaların bankalar nezdindeki borçlarının yapılandırılmasıyla ilgili olduğuna dikkati çekerek, şöyle konuştu: ”Halbuki bunlar zaten hastalanmış firmalar. Asıl bizim cari krediler dediğimiz, bu zamana kadar hiç ödemesini aksatmamış, sicili düzgün firmaların da dara düşebileceklerini düşünüp, onların da kredilerinin yeniden yapılandırılmasıyla ilgili mevzuat düzenlemesi yapılmalı. Mevcut mevzuata göre banka sözleşmelerinde borçların yapılandırılmasıyla ilgili tadilat yapıldığında, firma, yakın izlemede olan ikinci sınıf kredi müşterileri sınıfına atılıyor. Böyle bir şey yapıldığı zaman hem bankalarımızın risk algısı artıyor hem de bu firmalar, gerek bankalar gerekse piyasa nezdinde dikkat edilmesi gereken bir firma olarak değerlendiriliyor. Bu durumda reel sektör ve finans sektörünün kredi vermekten imtina ettiği bir firma durumuna düşürülüyor. Dolayısıyla bu firmaların borçları sicilleri bozulmadan yapılandırılmalı.”
BANKALAR ELLERİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI
Kredi Garanti Fonu’nun (KGF) bu gibi firmalara ek teminat vermesi suretiyle bu borçların yeniden yapılandırılacağının konuşulduğunu anlatan Özdebir, bunun, söz konusu firmaların yine takipteki firmalar arasına alınmasını gerektirdiğini ifade etti. Hazine’nin EKK tedbirleri kapsamındaki 20 milyar liralık teminatının bu gibi firmaların talepleri karşısında bir anda eriyebileceğinin altını çizen Özdebir, ”Burada topu KGF’ye atmadan, bankaların da ellerini taşın altına koymaları ve borçları yapılandırmaları lazım. Kredi mevzuatında yapılacak düzenlemeyle bunun önü açılmalı” dedi.
EN KÖTÜ DÖNEM GERİDE KALDI
Küresel ekonomide en kötü dönemin geride kaldığını dile getiren Özdebir, firmaların iyi bir döneme sağlıklı bir şekilde geçiş yapmaları açısından cari kredilerin yapılandırılmasının önemli olduğunu söyledi. Özdebir, ”Sicili bozulanlar bozuldu zaten. Başkalarının sicilinin bozulmasına fırsat vermeyecek şekilde tedbirlerimizi almalıyız” değerlendirmesinde bulundu. EKK kararları arasında Türkiye’nin yatırım yapılabilir ülke olmasını etkileyecek yapısal reformlarla ilgili müjdeler de bulunduğunu hatırlatan Özdebir, Türkiye’nin yeni bir büyüme hikayesi yazabilmesi ve yurt dışındaki Türkiye algısının düzeltilebilmesi için yapısal reformlara devam edilmesinin önemine işaret etti. Özdebir, söz konusu reformlardan en önemlisinin yeni anayasa olduğunu belirterek, ”Anayasada yapılan değişikliklerin, belirsizliklerin ortadan kaldırılması adına bir an önce yürürlüğe girmesi önemli” dedi.