ASLIHAN AYDIN
TÜRSAB’ın aralık ayında yapılacak 22’inci genel kurul öncesinde başkanlık adaylığını açıklayan Detur Turizm Şirketi CEO’su Bağlıkaya, Bursa’da faaliyet gösteren turizm acentaları ile önceki akşam Sheraton Bursa Otel’de buluştu. ‘TÜRSAB Yeniden Değişim Başlıyor’ sloganı ile yola çıkan TÜRSAB Yeniden Platformu Başkanı Bağlıkaya, uzun yıllar birlik içinde görev yaptığını söyledi. Değişen ve gelişen sektörün sorunlarını çözmeyi hedeflediğini ifade eden Bağlıkaya, “Son 4-5 yılda lehimize yasa çıkmadığı gibi tam tersi aleyhimize düzenlemeler oldu. Daha önce bize verilmiş olan haklarımız bir bir elimizden gitti. Sektör gerçekten zor durumda dolayısıyla tahammül edip, bekleyip bir dönem daha aynı başkanla devam edecek durumumuz kalmadı” diye konuştu.
İŞİMİZİ YAPAMIYORUZ
Sektörde sıfırdan yetişmiş bir ekip ile doğruları kamuya anlatmak için aday olduklarını dile getiren Bağlıkaya, “Transferlerle, havayolları bilet satışları ile ilgili temel sorunlarımız var. Seyahat acentalarının münhasır hizmeti transfer yapmak, bir sürü havaalanında transfer yapamıyoruz. Taksicilerle mücadele ediyoruz. Rehberlerle olan ilişkilerimizde sıkıntı yaşıyoruz. Acentalar işini yapamaz hale geldiler. Bu sorunları çözmek için geliyoruz” dedi. Seyahat acentalarının ihracatçı statüsüne alınmasını sağlayacaklarını da ifade eden Bağlıkaya, “Dövizi buraya getiriyoruz. Seyahat acentaları gerçek ihracatçılardır. Bu memleket de gerçek ihracat yapan bizleriz” dedi.
SEKTÖR BÜYÜYOR BİZ KÜÇÜLÜYORUZ
İki dönemden fazla başkanlığın önünü yasa yolu ile kapatacaklarını anlatan Bağlıkaya, 18 yıldır birliğin başkanlığını yürüten Başaran Ulusoy’u eleştirdi. Türkiye’ye yıllık 35 milyon turist geldiğine ve 35 milyar dolar gelir elde edildiğini dile getiren Bağlıkaya, “Her sene artarak turist geliyor, gelir de artıyor. Fakat seyahat acentalarının bu büyüyen pastada payları sürekli azalıyor” ifadelerini kullandı.
BURSA İÇİN YENİ FORMÜL GEREKİYOR
Bursa’da direkt turisti getirecek bir formülün geliştirilmesi gerektiğini anlatan firuz Bağlıkaya, “Aksi takdirde sadece yerli turisti içine alan, kaplıca turizmi ve arap turizminin içine sıkışmış bir modelle gitmek zorunda kalıyoruz” dedi.