A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, Sabah gazetesi tarafından düzenlenen Uluslararası Futbol Ekonomi Forumu’na katıldı. Turkuvaz Medya Merkezi’ndeki forumda “Futbolun Rakamlarına Milli Bakış” adlı oturumda konuşan Güneş, “Rakamlar kargaşayla yönetilmez, sevgi, saygı, güven ve hukukla yönetilir. Kin ve nefretin olduğu yerde futbol da olmaz. Maradona bedavadan çıktı ama parayı da kazandı. Son dönemlerde sıkıntımız bu. Çocuğa hedef olarak parayı gösteriyoruz. İş ahlakını hedef göstermeliyiz.” dedi.

“Uluslararası alanda hep olmalıyız”

Tecrübeli teknik adam şöyle devam etti: “Bugün futbolun ekonomisinden bahsedeceğiz. Bizim ülkemize döviz kazandırmamız lazım. Önce futbolcu üretmek lazım. Yusuf Yazıcı, Cenk Tosun birer örnektir. Yabancıya karşı değilim. Konu bu değil ki. Asıl önemli olan, önce biz üretim yapacağız. Elbiseyi, fabrikayı biz yapacağız. İHA, SİHA’ları yapıyoruz. Biz üretiyoruz. Futbolcuyu da biz üreteceğiz. Medipol Başakşehir, Manchester United’ı bir hafta içinde yenince muhteşem ama kaybedince, ‘Böyle maça mı çıkılır?’ eleştirisi var.

Aynı şekilde yurt dışına satma şansımız var. Bizde de Burak’lar, Yusuf’lar, Hakan’lar, Mert’ler… Bunlar, karakter olarak da çok güçlü çocuklar ama büyümek ve marka olmak kolay bir iş değil. Yurtdışında futbolcu oynaması aynı zamanda ülke için bir ihracat kalemi, gelir kapısı. Milli oyuncu yurt dışına gittiği zaman ne yapıyor, içeriye döviz getiriyor. Aynı puan sıralamasında olduğumuz Sırbistan’ın 75 ülkede oynayan 525, Hırvatistan’ın 450 oyuncusu var. Brezilya’nın ise 129 ülkede oynayan 1600 futbolcusu bulunuyor. EURO 2020’ye katılma hakkı elde ederek 10 milyon EURO’ya yakın para kazandık. Başkanımız da ifade etti, şampiyona katılımı birden fazla yeni sponsoru aramıza ekledi. Bunlar güzel şeyler, başardıklarımız.”

“Nereden gelip nereye gittiğimi iyi bilirim”

Sözleşmesi ile ilgili gerekli açıklamayı TFF Başkanı Nihat Özdemir’in yaptığını kaydeden Teknik Direktör Güneş; “Geriye dönüp baktığımda nerden geldiğimi bildiğim için nereye gittiğimi de bilirim. Sadece bana değil, aynı zamanda yöneticilere ve başkana da söylendi. Sanki burada para kaçırılıyor. Algı o kadar boyutunu aştı ki, söyleyenler bile konunun ne olduğunun farkında değiller. Fransa’yı yendiğimiz zaman Deschamp’tan daha mı fazla para almalıydım? Her şeye rağmen bir gazeteciden şikayetçi olmam. Ancak yalan haber söyleyerek, beni ekonomiyle vurmak istemesi milli takım teknik direktörüne, bütün antrenörlere hakarettir” ifadelerini kullandı.

Şenol Güneş, “Yalan haber üzerine söylenecek bir şey yok. Futbol alanındaki bazı kişilerin yalan haberi, gündemde konuşuldu. Görüyordum bunu ama bir sabır meselesi bu. Herkeste bu sabır olmaz. Bende o sabır vardı. Sabır, sessiz çığlığa benzer. Kendi içinizde onu yaşarsınız. Sabır, ardır ve aynı zamanda sessiz bir sırdır. Eleştiriyi hakarete çeviriyorsanız, o sizin duygularınızla alakalı bir şeydir. Avrupa Şampiyonası’na katıldığımız için övgü beklemiyorum. Kötü sonuçla eleştirilebilirim. Bana yakınım da düşmanım da ayna tutmalı. Bir kişi kendini savunmak durumunda kalıyorsa o iş bitmiştir. Ben kendimi savunmuyorum. Geldiğim ve gittiğim yol bellidir.” diye konuştu.

“Dünya olağanüstü durumdan geçiyor”

Macaristan maçı sonrası yapılan yorumlara da değinen Şenol Güneş, “Acımasızca eleştiriye katılıyorum. Bu işin doğasında var ama ortak bir düşünce ortaya çıkmalı. Bunu yapmadan sonuç alamayız. ‘Maç kaybedildi, Türk futbolu battı.’ diye bakıyoruz. Sadece 3 aydır maç yapıyoruz. Olağanüstü bir durumdan geçiyoruz. Kulüpler ne kadar iyi olursa olsun bu durumdan etkilenecek. ‘Macaristan maçını kaybedince eleştiri olmasın’ demiyorum ama bunun maaşımla ilgisi ne. Çok şeyin değişmesi lazım. Bir kere kazanınca mükemmeliz. Bir hafta sonu yenilince eleştiriliyoruz. Prensiplerimiz, kurumsal yapılarımız oturmadığı için böyleyiz. Milli takımdaki oyuncuları yeni oyuncularla rekabet ettirmek istiyoruz. Maç kaybediyoruz, ben acı yaşıyorum ama sen yetmez deyip bana vuruyorsun.” ifadelerini kullandı.

“Maradona gerçek bir markaydı”

Yaşamını yitiren Arjantinli efsane Maradona’yı da değerlendiren Güneş, “Dünya çok önemli bir yıldızını kaybetti. 70’li yılların başında televizyon yoktu evlerde. Ortak alanda televizyon izliyorduk. Maradona dünya çapında futbolcu oldu. Biz futbolcu oluyorsak bu tip markalarla oluyor. Bunlar bizi futbolcu yapıyor. Büyümek ve marka olmak kolay değil. Marka başka, şöhret başka bir şey” dedi.

“20 yıl sonra yeniden Dünya Kupası’nda olmak istiyorum”

A Milli Takım Teknik Direktörü sözlerini şöyle tamamladı: “Yoklukta bir Dünya Kupası geçirdik. Tesadüf diyorlar. 2002’de Dünya Kupası’na katıldık. Benden sonra Dünya Kupası’na gittiklerini hatırlamıyorum. 2002’de öyle ağır eleştiriler vardı ki. Oyuncular “Biz bunlara cevap vereceğiz” dediler. Kime ne söyleyeceksin?” ifadelerini kullandı. 2022 Dünya Kupası’nda da olmak istiyorum, istiyoruz. Galibiyet-mağlubiyet sayılarında hep eksideyiz. Macaristan maçı önemliydi ama bunun sahaya yansıması olmadı. Galip gelsek ilk defa galibiyet ve mağlubiyet sayımız beraber olacaktı. Hâlâ eksiği kapatıyoruz, daha artıya geçemiyoruz. Hedefimiz FIFA sıralamasında ilk 10. İlk 10’a girdikçe avantajlarınız oluyor. Bunu yapmak kolay değil. Paranın dışında bir takım değerlerin artışı var. Oyuncuların tanıtımı var. Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi performansı çok büyük katkı yaptı. Takımların uluslararası oyunu çok önemlidir. Ben takımlarımızın yurt dışında hep başarılı olmasını isterim.”