Şırnak’ta düşen helikopterde şehit olan Yarbay Songül Yakut’un, FETÖ kumpasıyla ordudan uzaklaştırıldıktan sonra da vatana hizmetten vazgeçmediği, etkilenmemeleri için, ordudan atıldığından ve hukuki süreçten annesini haberdar etmediği ortaya çıktı.
Şırnak’ta 12 silah arkadaşıyla helikopter kazasında şehit olan Yarbay Yakut’un, Türk Silahlı Kuvvetlerinden FETÖ kumpası ile uzaklaştırıldığı dönem avukatlığını yapan Şule Nazlıoğlu Erol ile Mustafa Yuvanç, hukuk mücadelesini Anadolu Ajansı muhabirine anlattı.
Erol, müvekkili şehit Yarbay Yakut için “Melekler gibi uçtu gitti. Melek gibi bir kızdı o. Kaburgası sağlam, dik duran aslan yürekli bir kızdı o” ifadelerini kullandı.
Balyoz Davası avukatlarından Ziya Kara aracılığıyla Yakut’la tanıştığını ifade eden Erol, FETÖ kumpasıyla ordudan uzaklaştırıldığı bu dönemin zor geçeceğini kendisine ilettiğini belirtti.
Erol, Yakut’a verdiği desteği “(Karşımızda bir çete var ama haksızlığa uğradığına kesinlikle inanıyorum. Biz el atarız. Sonuna kadar da bu mücadeleyi veririz ama sonuç ne olur bilmiyorum) dedim. ‘Ama bil ki sen haklısın ve sonunda o kıyafeti tekrar giyersin, hiç canını sıkma’ dedim. Kalktı boynuma sarıldı. ‘Sizin bu sözleriniz bana çok büyük cesaret verdi’ dedi. ‘Sen zaten cesur bir kızsın’ dedim” sözleriyle anlattı.
Yakut’un binbaşı rütbesindeyken Kasım 2013’te kumpasa maruz kaldığını belirten Erol, müvekkilinin, 2014’ün Şubat ayında ihraç edildiğini, 2015 Aralık’ta göreve iade kararı verildiğini ve 2016’da göreve yeniden başladığını anlattı.
Hukuk mücadelesini kazandıktan sonra da Yakut ile görüşmeye devam ettiklerini ifade eden Erol, şunları söyledi:
“Şark görevi gelmişti. Ben ‘Gitme’ dedim. ‘Bunlar hala yuvalanmış duruyorlar, senden bunun intikamını alırlar. İçişleri Bakanlığının raporunun önüne geçemediler. Gitme kızım gel emekli ol. Bak cin gibi kızsın. Hukuk fakültesini bitir, gel aramıza katıl, gitme Songül’ dedim. ‘Yok’ dedi. ‘Ben mesleğimi çok seviyorum ablacım korkma, nereyi verirlerse giderim. Bayrağın dalgalandığı her yer benim için vatan’ dedi. ‘Ben gideceğim’ dedi.
Görmeniz lazımdı aslan gibi, güzeller güzeli bir kızdı. Yarbay rütbesini de burada takmıştık. Kutladık. Yüce Allah’ın en büyük rütbesi ile gitti. Şanlı şerefli gitti ama çok erken yaşta gitti. Evlenmemişti, çoluk çocuğu yoktu. Mesleğine aşıktı. Oturmasını kalkmasını bilen, mütevazi. Bildiğiniz Anadolu kızı. Ordudan atıldığından, davalarla uğraştığından annesini haberdar etmedi. Annesini kardeşlerini çok seviyordu.”
“Teğmen ruhunu hiç kaybetmedi”
Yakut’un avukatlarından emekli Kurmay Albay Mustafa Yuvanç ise Şehit Yarbay’ın “teğmen ruhunu” hiç kaybetmediğini belirterek, FETÖ’nün kumpas kurduğu döneme ilişkin şunları anlattı:
“(Göreve dönersen çok zor günler bekliyor) dedim. ‘Seni rahat bırakmazlar, göreve dön adını temizle, ki zaten temiz adın, bence git başka meslek yap’ dedim. ‘Hayır’ dedi. Bana komutanım derdi. ‘Komutanım teğmen ruhuyla koşa koşa giderim hiç umurumda bile değil’ dedi.”
Avukat Yuvanç, şehit Yarbay Yakut ile en son iki gün önce telefonla konuştuklarını belirterek “Pazartesi devam eden bir davasının duruşması vardı.” dedi.
Jandarma tarihinde bir ilkti
Şırnak Şenoba Tugay Komutanlığından kalkış yapan ve içerisinde 13 personelin bulunduğu AS 532 Cougar tipi bir helikopter, kalkışından kısa bir süre sonra yüksek gerilim hatlarına takılarak dün akşam saat 20.55 sıralarında düşmüş, kazada Jandarma Yarbay Songül Yakut da şehit olmuştu.
Yakut, 28 yaşında üsteğmen rütbesi ile 54 bin nüfuslu Beypazarı’na Jandarma Komutanı olarak atanmıştı. Songül Yakut, böylece kadın olarak ilk ilçe jandarma komutanı olmuştu.
Şehit Jandarma Yarbay Songül Yakut, son olarak Şırnak’taki 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığında Harekat Merkez Amiri olarak görev yapıyordu.