Şehit Erol’un cenazesi, Konya Havalimanından karayoluyla Seydişehir ilçesi İncesu Mahallesi’ndeki babaevine getirildi.

Ayakta durmakta güçlük çeken şehidin annesi Ayşe Erol, “Nasıl oldu canım yavrum benim? Yaktın kuzum bizi. Ağlamayın çakallar sevinmesin. Oğlumun yüzünü göreyim onu çok özledim. Şimdi görmezsem kıyamete kalır. Nasıl dayanacağım senin yokluğuna?” diyerek gözyaşı döktü.

Şehidin babası Abdullah Erol da cenaze eve getirildiği sırada, “Ben seni yalnız koymadım ama sen beni yalnız koydun canım oğlum. Bu kadar cemaat, bu kadar millet olduktan sonra oğlum vatana feda olsun.” dedi.

Kardeşinin üniformasını giyen şehidin ablası Havva Kaya da gözyaşı döktü.

Şehidin naaşı, helallik alınmasının ardından, cenaze namazının kılınacağı alana getirildi. Burada şehit Ahmet Erol’un silah arkadaşı Mustafa Öztaş, Ayşe Erol’un elini öptü, onu teselli etmeye çalıştı.

“Yavrum ölürken hiçbir şey demedi mi?”

Anne Erol, oğlunun silah arkadaşı Öztaş’a, “Oğlum ölürken sen de yanında mıydın kuzum?” diye sordu. Mustafa Öztaş’ın “Evet” cevabı vermesi üzerine anne Erol, “Allah seni korumuş yavrum. Yavrum ölürken hiçbir şey demedi mi?” dedi.

Mustafa Öztaş’ın, “Yanında doktorlar vardı. Bir şey söylemedi” cevabı üzerine acılı anne, “Hiçbir şey demeden gitti yavrum benim. Çok zayıflayıp gitmiş yavrum benim.” diyerek ağladı.

Şehit Erol, mahalle meydanında kılınan cenaze namazının ardından mahalle mezarlığında toprağa verildi.