Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Dernek merkezinde yaptığı basın toplantısında, Rusya’nın 1 Ocak’ta başlayan ambargosu nedeniyle düşmesi beklenen sebze ve meyve fiyatlarının arttığını ifade ederek, bunun sera üretimine geçiş sırasında tarla ürünlerinin piyasadan çekilmesiyle sera ürünlerinin piyasaya çıkması arasındaki boşluk döneminde üretimin düşmesinden ve mevsim dolayısıyla yaşanan soğuk ve yağışlı havadan kaynaklandığını anlattı.
Yetkin, bu dönemde ortaya çıkan üretim azlığının talebi karşılayamadığını, bu durumun da aracı kesim tarafından istismar edilerek, piyasaya ürünün sokulmaması nedeniyle fiyatların çok daha fazla arttığını kaydetti.
Son bir aylık sürede kabak fiyatının yüzde 37, patlıcanın yüzde 26, sivri biberin yüzde 16, salatalığın yüzde 15, karnabaharın fiyatının ise yüzde 13 yükseldiğini belirten Yetkin, bu durumun ihraç ürünlerinin başında yer alan ve Rusya’ya en çok ihraç edilen ürün olan domates için de geçerli olduğunu söyledi.
“Domatesin fiyatı son bir ayda yüzde 8 arttı”
İbrahim Yetkin, 1 Ocak’tan itibaren Rusya’ya domates ihracatı tamamen durmasına karşın domates fiyatlarının artmaya devam ettiğini, 30 Kasım’da 3,60 lira olan bir kilogram domatesin market fiyatının 5 Ocak’ta 4 liraya yaklaştığına işaret ederek, “Salkım domateste bu rakam 7 liraya kadar çıkıyor. Domatesin fiyatı son bir ayda yüzde 8 arttı. Oysa bugünlerde Antalya halinde domatesin satış fiyatı 1,5 lira ile 2,2 lira arasında değişiyor. Görüldüğü gibi aracı karı yüzde yüzün üzerinde ve bu oran daha fazla artabiliyor. Biberin kilosu 3,5 – 3,00 lira, salatalığın 1,5 – 2 lira, patlıcanın 2,8 – 3 lira, kabağın 2,4 lira. Bunlar üretici fiyatları. Tüketici fiyatları da aracıların devreye girmesiyle bunların kat kat üzerine çıkacak” değerlendirmesinde bulundu.
“Ambargonun etkisini o zaman hissedeceğiz”
Rusya ve Irak’a sebze ve meyve ihracatının sıfırlandığını belirten Yetkin, sebze meyve ihracatında Rusya’nın yüzde 40, Irak’ın yüzde 20 payının bulunduğu, bu durumda pazarların yüzde 60’ının durduğunu kaydetti. Üreticinin, sera ürünleri henüz piyasaya çıkmadığı için bu durumun yarattığı sıkıntıyı fazla hissetmediğini dile getiren Yetkin, “Çünkü üretim az olduğu için iç piyasaya zor yetiştiriyor. Dolayısıyla ürün fazlalığı ortaya çıkmadı. O nedenle biz henüz hissetmiyoruz. Ocak ayının sonunda başlayıp şubat ayının ortalarından itibaren sera ürünlerinin çıkmaya başlamasıyla üreticinin bunun sıkıntısını çekmeye başlayacak, yani ürün elinde kalacak ve ambargonun etkisini o zaman hissedeceğiz” diye konuştu.
Yetkin, sebze ve meyve fiyatlarının ay sonuna kadar daha da artacağını belirterek, ihracattaki tıkanıklık aşılamazsa, ocak ayı sonlarından itibaren yeni ürünün piyasaya çıkmasıyla sebze meyve fiyatlarında düşüş beklendiğini söyledi.
”Fiyatlar astronomik şekilde arttı”
Sebzenin, kış soğuğundan daha çok etkilendiğine işaret eden Yetkin, hasadı ve nakliyesi zaman alan sebzelerin şehirlere az miktarda getirildiğini, bu nedenle de fiyatların astronomik şekilde arttığını kaydetti. Türkiye’de tarla ürünlerinden sera ürünlerine geçişteki 2,5-3 aylık dönemde bir boşluk yaşandığını anlatan Yetkin, bundan dolayı fiyat artışıyla karşı karşıya kalındığını, fiyat artışının sera üretiminin pazarlara gelinceye kadar devam edeceğini, muzdaki fiyat artışının ise dolar kurundan kaynaklandığını kaydetti.
Yetkin, Rusya’nın 1 Ocak itibarıyla başlattığı sebze ve meyve ihracatındaki ambargoyu 1 aylık sürede yüzde 95 gözden geçireceğini vurgulayan Yetkin, Rus pazarlarında fiyat dalgalanmalarının başladığını, fiyatlarda yüzde 600’e kadar artış olduğunu, bu duruma uzun süre dayanılamayacağına dikkati çekti. Rusya’nın yasak var gibi davranıp, farklı pazarlar aracılığıyla kötü gidişin düzelteceğini anlatan Yetkin, Azerbaycan, Gürcistan, Beyaz Rusya gibi ülkeler üzerinden Türk mallarının Rusya’ya girmesi için altyapı çalışması bulunduğunu ifade etti.