‘Savaşçı Amazon Kraliçeleri’ ile geçmişe yolculuk

Şanlıurfa’da ortaya çıkarılan, milattan sonra 5-6. yüzyıllarda yapıldığı tahmin edilen Roma sarayının tabanına işlenen “Savaşçı Amazon Kraliçeleri” mozaiklerinin bulunduğu Haleplibahçe Mozaik Müzesi, ziyaretçilerine farklı bir atmosfer sunuyor.

‘Savaşçı Amazon Kraliçeleri’ ile geçmişe yolculuk

Şanlıurfa’da bir projenin temel kazıları sırasında bulunan, Roma dönemine ait sarayın tabanına işlenen “Savaşçı Amazon Kraliçeleri” mozaiklerinin bulunduğu Haleplibahçe Mozaik Müzesi, ziyaretçilerine farklı bir atmosfer yaşatıyor.

“Türkiye’nin en büyük müzesi” unvanını alan Şanlıurfa Müze Kompleksi, ziyaretçilerine, insanlığın ilk çağlarından bugüne uzanan serüvenini, tarihi eser, canlandırma ve imitasyonlarla görme imkanı sunuyor.

Balıklıgöl yakınında 200 dönümlük alana inşa edilen komplekste sergilenen eserler, kronolojik düzende, ait oldukları döneme ilişkin görsel canlandırmalarla ziyaretçilerinde adeta “o dönemde yaşıyormuş hissi” uyandırıyor.

Burada, birkaç yıl önce bir projenin temel kazıları sırasında ortaya çıkarılan, milattan sonra 5-6. yüzyıllarda yapıldığı tahmin edilen Roma dönemine ait yönetici sarayının tabanına işlenen “Savaşçı Amazon Kraliçeleri” mozaiklerinin yer aldığı Haleplibahçe Mozaik Müzesi de farklı tasarımıyla dikkati çekiyor. 

“Orpheus Mozaiği” doğduğu topraklarda

Kazılarda bulunan eserlerin nakil sırasında zarar görmemesi için aynı bölgede inşa edilen müzede, Şanlıurfa’dan yurt dışına kaçırıldıktan sonra ABD’deki Dallas Sanat Müzesince iade edilen, milattan sonra 194 yılına tarihlenen “Orpheus Mozaiği” de yer alıyor.

Bölgesel Turist Rehberleri Odası Başkanı Müslüm Çoban, AA muhabirine, bu mozaiklerin Roma ve Grek kültürüne ait olduğunu, bunların Fırat Nehri’ndeki doğal taşlarla ustaca yapıldığını söyledi.

Haleplibahçe’deki mozaiklerin önemine işaret eden Çoban, “Müzede savaşçı amazon kraliçelerinin mozaiğe resmedilmiş dünyadaki ilk örnekleri mevcut. Uzmanlar bunları, mozaik tekniği, sanatı ve ebadıyla, Fırat Nehri’nin orijinal taşlarından yapılması ve diğer özelliklerinden dolayı ‘dünyanın en kıymetli mozaiği” olarak tanımlamaktadır.” dedi. 

Çoban, Truva’nın kahraman savaşçısı Akhilleus’un doğumunu, eğitimini ve ölümünü anlatan mozaiklerin de çok ilgi gördüğünü kaydetti.

“Bu mozaiklerin benzeri yok”

Harran Üniversitesi (HRÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Önal ise hayattan kesitlerin, film şeridi gibi sahne sahne anlatılmasının Haleplibahçe mozaiklerini özel kıldığını söyledi.

Diğer antik kentlerin hiçbirinde bir figürün hayatından bu kadar çok sahnenin mozaikle işlenmediğine dikkati çeken Önal, şunları kaydetti:

“4 Amazon kraliçesinin birlikte aynı sahnede avlandıkları başka bir mozaik de bilinmemektedir. Özellikle Penthesilea’nın bindiği atın vücut adalelerindeki derinlik, şaha kalkmış atın hareketli görünümü, yaralı aslanın acı çeker hali ve mozaik sanatçısının dışa vurumculuğundaki başarısı, izleyeni hayran bırakmaktadır. Ayrıca Melanippe’nin bindiği atın gözlerinin ‘bakana bakar’ şekilde olması ve yüzünün gülümsemesi, ziyaretçilere oldukça sevimli görünmektedir.”

HABERİ PAYLAŞ
ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X