Kulüp televizyonuna Bursa ve Almanya’daki kamp dönemlerini değerlendiren Tomas Sivok, ilk dönemin fizik kaliteyi geliştirici, Almanya kampının ise oyuna yönelik olduğunu belirtteler şunları söyledi:

 

REKABET MAÇLARI BAŞLIYOR

 

“Her sezon başlarında ilk iki hafta zordur. Fiziksel yüklemeleri yapmanız gerekir. Bildiğiniz gibi modern futbol gittikçe ileriye gidiyor. Fiziksel tarafı önemli boyut kazanıyor. Bizim buna hazır olmamız gerekiyor. İlk 2 haftamız buna hazırlık şekilde geçti. Alymanya’daki antrenmanlarımız biraz daha topla, biraz daha oyunumuz üzerine yoğunlaştı. Önümüzdeki hafta rekabetçi maçlarımız başlıyor. En iyi şekilde hazırlandığımızı, bu kamptan yararlandığımızı düşünüyorum.”

 

SAVUNMADAKİ PARTNERLERİ 

 

“O bölgedeki bütün oyuncularımızla birlikte aslında potansiyelli oyuncular olarak bütün bir takımız. Tabiî ki Sedat’a, Ertuğrul’a bakarsanız bölgemizdeki diğer arkadaşlara bakarsanız hepsi çok iyi oyuncular. Sahaya çıktıklarında takıma mutlaka katkı verebilecek oyuncular. Ama Serdarla birlikte şimdilik biraz daha öne çıkıyoruz. Türkiye’de 7 sezondur oynuyorum. Birçok genç oyuncunun büyük potansiyelle A takıma yükseldiğini, çalışmalara başladıklarını gördük. Büyük beklentiler vardı. Ama bir çoğu çalışma ve disiplinle ilgili sıkıntılar yaşadılar. Asla gerçek potansiyellerini ortaya koyamadılar. Umarım söylediğimiz arkadaşlarla ilgili geçerli olmayacaktır. İyi çalışıyorlar. Kendilerini geliştirdikçe o bölgede iyi bir rekabet yaşayacağız. Faydalı olacak.”

 

SÜPER KUPA FİNALİ

 

“Final maçları daima özeldir. Çünkü tek maçtır. Bir maç her zaman iki takıma gidebilir. Aslına bakarsanız biz mental açıdan rahat durumdayız. Neden diyecek olursanız, insanların gözünde Galatasaray, Süper Kupa finalinin favorisi olarak gözüküyor. En azından böyle düşünülüyor., Bu bizim için avantaj. Bizim gibi takımlar için takımdaşlık ve takım ruhu çok önemlidir. Takımdaki kaliteyi göz önüne alır, takımdaşlığı bunun üzerine eklersek inanıyorum ki kazanamayacağım ne süper kupa var sezon sonunda göremeyeceğimiz başarı var.”

 

SAVUNMANIN OYUNA KATKISI 

 

“Futbol sürekli değişiyor. Ben sürekli basit oynamayı seven bir oyuncu olmadım. Daima kombinasyonları, kollektif oyunu sevdim. Günümüzdeki futbolda yükselen futbol ekolü İspanya. Onların futbolunda da savunma oyuncuları aktif olmak zorundalar. Kesici özelliklerini değil, topla oynama kabiliyetlerini ve o takım oyununa katkılarını göstermekle yükümlüler. Ben bu değişimden hoşnutluk duyuyorum. Ona ayak uydurabilmek için çalışmalarımı yapıyorum.”

 

SERDAR ÇOK YETENEKLİ

 

“Türk oyuncularından Serdar Aziz’i ele alacak olursak. Ben sadece maçlarda görme fırsatı yakalıyordum. Şimdi antrenmanlara çıkmaya başlayınca görüyorsunuz çok büyük potansiyeli var. Kesici, hızı yerinde, kafa toplarına çok hakim., Ayakları da çok iyi. Baktığınızda oyun zekası da üst seviyede. Futbolu yaşayarak oynayan, futbolu anlamaya, okumaya  çalışan oyuncu. Bu duruma modern futbola uyum göstermiş oyuncumuz var. Türkiye’den başka örnek verecek olursam Beşiktaşlı Atınç Nukan diyebilirim. Kendisini çok geliştirdi. İyi potansiyele sahip. Yurt dışına gitti. Eminim ki kendini çok geliştirecek. Böylece Türk Milli Takımının en az iki tane çok nitelikli, dolu stoperi olacak. Ben gözlerimle gördüm.”

 

FUTBOL ZEKA İŞİ 

 

“Küçüklügümden beri gidip gol atma yeteneğim vardı. Vurduğunu kıran 100 kiloluk bir savunmacı değilim. Ama oyunun içinde hep beynimle oynamaya çalışıyorum. Bu tarz duran top pozisyonlarında şansa da ihtiyacınız oluyor. Daha önceki yıllarda belki bu şans faktörü öndeydi gole çevirebildim. Geçen sezon bu şans faktörü yanımda değildi, gole çeviremedim. Ama bunun dışında şansın yanında korneri ve duran topu kullanan oyuncunu ile aradaki uyum da çok önemli. Fernandes ile, oynadığımda çok gol bulmuştum. Onun nereye atabileceğini, tahmin ediyordum. Takımımızda da çok önemli duran top uzmanları var, Josue, Volkan gibi. Bu atışları bitirecek oyunculara da sahibiz. Bu sezon duran toplardan birçok gol bulabiliriz. Bence duran toplarda fiziksellikten çok ön görü ve zeka.” 

 

TÜRK FUTBOLUNDA LİDER ÇOK

 

“Türk futbolunu tek tek ele alınmak gerekirse Türk Milli Takımı oyuncuları Çek Milli Takımı oyuncularından kat ve kat üstünler. Bizim maçımızda da öne çıkan organizasyon eksikliği vardı. Bence bunun nedeni biraz önce söylediğim nedenlerle ilgili. Kalite yükseldikçe, sahada egolarda yükseliyor Türk Milli Takımında. Ben bunu gözlemliyorum. Bu aslında saha içinde egoların çarpışması haline geldiğinde takım için fedakarlık yapacak oyunu sayısının azalmasına neden oluyor. Aslına bakarsanız takımın 10 tane lideri yerine 2 tane lideri olursa başarılı olacağına inanıyorum. O takımdan bir şeyler olacaktır. Türkiye aynı oyuncularla sizi 5-0 yeneceği günlerde var. Aynı kadronun 3-0 yenilmesi de normal. Yani belli bir sistemi yok.”