Safra kesesi taşlarının herhangi bir şikayete yol açmayacağı gibi çok şiddetli akut ağrılarla acil ameliyat gerektirebilecek klinik tablolara kadar farklı şekillerde kendini göstereceğine dikkat çeken Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Sümer Yamaner, taşın safra kesesinin boynuna sıkışarak boşalmasını engelleyebildiğini söyledi.
Bu durumda kasılan safra kesesinin içindeki basıncın arttığını ve iç organ ağrısına yol açtığını belirten Dr. Yamaner, safra kesesindeki taşların nasıl sorunlara neden olabileceğini şöyle anlattı:
“Bu ağrı göbekle göğüs kafesi arasındaki bölümde ve ortada hissedilir. Hastalar sıklıkla gazları olduğunu ya da midelerinin ağrıdığını söylerler. Bu ağrı şiddetli olduğunda buna safra kesesi koliği denir. Safra kesesindeki gerilme çok artar da kan dolaşımı bozulmaya başlarsa artık safra kesesi duvarında iltihaplanma başlayabilir. Bu durumda ağrı karnın sağ üst kesiminde, sıklıkla da sırta vurur tarzdadır. Nefes alırken batma olabilir ve ağrı artar. Bu durumda artık akut kolesistitten söz edebiliriz.
Şikayete yol açan safra kesesi taşları varlığında, hastanın ameliyata mani olacak özel bir durumu yoksa cerrahi girişimle safra kesesi taşlarla birlikte çıkarılmalıdır. Ameliyata engel olacak çok ciddi bir sağlık sorunu varsa, bilgisayarlı tomografi veya ultrasonografi kılavuzluğunda safra kesesine ince bir tüp yerleştirilip safra boşaltılarak (kolesistostomi) geçici de olsa bir iyileşme sağlanabilir.”
HER SAFRA KESESİ TAŞINDA AMELİYAT ŞART MI?
Şikayete yol açmayan safra kesesi taşlarına nasıl müdahale edileceğinin tartışmalı bir konu olduğunu aktaran Dr. Yamaner, “Temel kural olarak, genel tıbbi durumu iyice değerlendirildiğinde, 20 yıl ve üzerinde yaşam süresi beklentisi olan insanlarda safra kesesi taşı şikayete yol açmasa bile ameliyat önerilmelidir. Bunun dışında şeker hastalarında da ameliyat önerilmelidir çünkü şeker hastaları akut kolesistit olduğunda normal şahıslardan çok daha az ağrı hissederler ama enfeksiyon çok daha hızlı yayılır ve safra kesesi delinerek çok ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Safra kesesinde çok küçük (3 mm’den küçük) taşların varlığı da bir ameliyat sebebidir zira bu taşlar bazen ana safra kanalına geçerek sarılık ve safra kanalı iltihabına (kolanjit) yol açabilirler. Kolanjit ölüm riski bile taşıyabilen bir durumdur” dedi.
AMELİYAT SONRASI NORMAL YAŞAMA NE ZAMAN DÖNÜLÜYOR?
“Tedavinin tek yolu safra kesesini taşlarla birlikte çıkarmaktır. Bu ameliyat bugün standart olarak laparoskopik yani kapalı yöntemle yapılmaktadır” diyen Genel Cerrah, şu bilgileri verdi:
“Ancak her kapalı ameliyatta açık ameliyata geçiş riski mevcuttur. Açık ameliyata geçilmesi daha büyük bir yara, ameliyat sonrası daha geç iyileşme, yara enfeksiyonu ve fıtığı gibi riskleri de beraberinde getirmektedir. Komplikasyonsuz bir ameliyat sonrası ameliyat akşamı hastalar ayağa kaldırılır, ertesi gün taburcu edilir ve yaklaşık bir hafta içinde işlerine ve günlük yaşamlarına geri dönerler.”
GIDA KISITLAMASINA GEREK VAR MI?
Ameliyat sonrası beslenmeye de değinen Prof. Dr. Sümer Yamaner, “Yağlı yememek, yumurta yememek gibi uygulamaların tarihsel anlamı dışında bir yeri yok. Kişi genel sağlık durumuna göre ameliyattan önce nasıl besleniyorsa ameliyattan sonra da öyle beslenmeye devam edecektir” dedi.