1. İstisnasız herkes her gece rüya görür
Ne zaman uyursak, o zaman rüya görürüz. Bunun başka bir yolu yoktur. Uyandıkları zaman herhangi bir rüya görmediklerini söyleyen insanlar, sadece gördükleri rüyayı hatırlayamazlar, hepsi bu. Uyuduğumuz zaman, rüya görmemek gibi bir ihtimal yoktur. Bu bağlamda, rüya hakkında en çok sorulan sorulardan birine cevap vermiş olduk.
2. Beyin aktivitesindeki artış
Uyuduğumuz zaman, dinlendirebildiğimiz tek şey vicdanımızdır. Dinlenmeyi bir kenara bırakın, beynimiz rüya gördüğümüz sırada bile yoğun bir tempo içerisinde çalışır. Uykudaki en derin safhalarda, yavaş dalgalar söz konusu olduğunda dahi, beyindeki aktivite oranı bir saniyeliğine bile durmaz.
3. Yaşamımızın yaklaşık 6 yılını rüya görerek geçiriyoruz
Yapılan araştırmalar, gerçek uyku evrelerinin 5 ila 20 dakika arasında olduğunu göstermektedir. Tüm bu rakamları alır ve küçük bir matematik hesabı yaparsanız, yaşamlarımızın yaklaşık 6 yılını, rüya görerek geçirdiğimiz sonucuna varırsınız. Bu istatistik için, bu verilerin elde ediliği zamandaki genel yaşam beklentisi referans alınmıştır.
4. Kadın ve erkeklerin gördükleri rüyalar farklıdır
Rüya alanında yapılmış bazı araştırmalar, kadınların ve erkeklerin gördükleri rüyaları arasında ince farklılıklar olduğunu ileri sürmüştür. Bazı çalışmalara göre, erkekler, saldırganlık eylemlerinin olduğu senaryolar ve durumlar hakkında daha çok daha fazla rüya görmektedir. Öte yandan kadınlar ise,biraz daha uzun süren rüyalar görmekte, detaylar daha çok olup, durumlar daha karmaşık bir hal almaktadır.
5. Tüm rüyalar renkli değildir
Rüyalar hakkında bir başka sıkça sorulan soru ise, görülen her rüyanın renkli ya da siyah ve beyaz olup olmadığıdır. Rüya gören insanlardan elde edilen bilgiler ışığında, on kişiden sekizinin rüyalarının renkli olduğu ortaya çıkmaktadır. Herkesin görmüş olduğu siyah beyaz rüyalar vardır. Bununla birlikte, küçük bir yüzde asla gördüğü rüyayı hatırlamayı başaramaz ya da en azından renginin ne olduğunu hatırlayamaz.
6. Kaygı daha yaygındır
Calvin Hall’un rüyalar hakkındaki kapsamlı araştırmasında, rüyalar ile ilgili 50.000 hikayeyi bir araya getirmiştir. Beklendiği üzere, bu çalışma ile, uyurken her türlü duyguyu yaşadığımız kanıtlanmış oldu. Ancak, şaşırtıcı olan şey en çok tecrübe edilen duygunın ise kaygı olmasıdır. Ayrıca, görülen rüyalar sırasında korku ve öfke gibi diğer olumsuz duyguların da belirgin bir baskınlığı vardı.
7. Eskiden sigara içenler daha canlı rüyalar görür
Anormal Psikoloji Dergisinde (Journal of Abnormal Psychology) yayınlanan bir makaleye göre, uzun süre sigara içen ve daha sonra sigarayı bırakan insanlar, normalden daha canlı rüyalar görmektedir. Başka bir deyişle, sigarayı bırakan insanlar daha gerçekçi ve daha canlı olan rüyalar görüyor.
Ayrıca sigarayı bırakan 243 kişi ile yapılan bir araştırmada, kişilerin % 33’ü sigara ile ilgili rüya gördüklerini bildirmiştir. Bu durum, bıraktıktan sonraki bir ile dört hafta arasında vuku bulmuştur. % 97’si sigarayı bırakmadan önce, sigara ile ilgili herhangi bir rüya görmediklerini ifade etmişlerdir.
8. Rüyalarda sadece bilinen insanlar ve nesneler görülür
Kanıtlanmış bir diğer gerçek ise, daha önce hiç tanışmadığımız insanları asla rüyalarımızda görmediğimizdir. Beyin, rüya sırasında yeni yüzler icat edemez. Rüyalarımıza gördüğümüz kişiler, bir noktada, çok öncesinde bile olsa, gördüğümüz insanlardır. Karakterler gördüğümüz rüyalarda ne kadar saçma olursa olsun, asla hiç tanımadığımız kimseler değillerdir. Aynısı nesneler için de geçerlidir. Bazen bize tamamen yeni görünen nesneler birden rüyamızda ortaya çıkıverir. Bununla birlikte, bunlar bilinen nesnelerin bir bileşimi olarak vuku bulur.
9. Dış uyaranlar rüyalara müdahale eder
Yapılan bazı çalışmalardan sonra, “rüyanın birleşmesi” olarak bilinen olgu doğrulandı. Bu olgu, rüyalar hakkında en ilginç konulardan biridir. Bazen ortamın içeriğinin, rüya ile bütünleştiği gerçekten de doğrudur. “Tuhaf” olarak adlandırılabilecek bir şekilde bu iki kavram birbirleri ile birleşir.
Örneğin, rüyasında okulda ya da sınıfta olduğunu gören biri aniden, masa başındaki alarm sesini duyarsa bunu rüyasında okul zili olarak algılayabilir. Ya da televizyon karşısında uyuyan biri, televizyonda rüyasıyla benzeşen bir diyalog duyarsa bunu rüyasına dahil olarak görebilir.
10. Uyurken hepimiz felç oluruz!
Uykunun özellikle de rüya gördüğümüz kısmında beynimiz rahatlamamız için omuriliğe sinyaller gönderir. Yani rüya ilerledikçe, artık sadece rahatlama değil, felç de vardır. Burada, beyin mekanizmasının bir amacı vardır. Bir kişinin uyku sırasında herhangi bir zaman dilimi içerisinde “harekete geçmeye” başlayabileceğini düşünün. Bu, özellikle belirli ortamlarda bazı riskler içerir. Bu nedenle, bu sürecin yol açtığı felç, vücudun uyanana kadar dinlenmesini garanti eder.
“Karabasan” ya da “uyku felci” diye anılan hoşnutsuz durumda beynimizin belli bir sebepten ötürü uykunun felç olduğumuz kısmında uyanmasından kaynaklanır. Bu durumla ilk kez karşılaşan kişi doğal olarak hareket edemediğini anlayınca daha da paniğe kapılır. Böyle bir durumda kendinizi bulursanız, sakin kalın ve bu durumun hemen hemen herkesin başına gelen, bilimsel bir açıklaması olan zararsız bir durum olduğunu hatırlatın.